Moskova’daki milyonlarca evsiz çocuktan biridir Romoçka. İnsanların ona veremediği aile şefkatini sokak köpekleri arasında bulur.
Giderek onlar gibi davranmaya, onlar gibi yaşamaya başlar. Romoçka artık bir çocuk mudur, yoksa yavru bir köpek mi? Ödüllü yazar Eva Hornung’un dokunaklı romanı “Yabani” Pena Yayınları etiketiyle çıktı.
Romoçka köpek olmayı gerçekten çok istiyordu. Gerçek köpekliği istiyordu. Gerçek bir köpek olsaydı, yalnızca vücutlarını anlardı, sözlerini değil. Gerçek bir köpek olsaydı, hepsinin ismini, çocuklarının isimlerini bilmezdi. Her bir sözcüğü ve ifadeyi bilmez, hatırlamazdı. Sadece kokularını, saldırılarını ve eziyetlerini bilirdi. Kavga duygusu içinden tamamen çıkıp gitmişti. İnsani yanına dönmeyi başaramayarak köpek kaldı. Köpek özüne saklanmak onu kendi duygu ve düşüncelerinden bir dereceye kadar koruyordu.
O bir köpekti: Sözcüklerin onun için hiçbir anlamı yoktu. O bir köpekti: Saf acı ve vahşi mutluluk bütün duyguların yayıldığı sınırlardı. Romoçka’nın özü, köpek özüydü.
Köpek yavrusu çocuğun öyküsü
Avustralyalı ödüllü yazar Eva Hornung’un, sıra dışı romanı “Yabani” bir çocuğun sokak köpekleri arasındaki dönüşümünü gerçekçi ve dokunaklı bir üslupla anlatıyor. Pena Yayınları’ndan çıkan kitap, Moskova banliyölerinde yaşayan 4 yaşındaki Romoçka’nın aniden ailesi tarafından terk edilmesiyle açılıyor.
Bir sokak köpeğini takip edip bir köpek çetesinin inine sığınan küçük çocuk, çetenin lideri dişi köpek Mamoçka’nın koruması altında onlarla birlikte yaşamaya başlar. Köpeklerle koşup avlanan, onlar gibi çiğ et yiyip uluyan Romoçka, köpek olmanın özgürlüğünü yaşamaya başlar. Ancak dünyada hâlâ insanlar vardır ve insanlar köpekler için bir tehdit olmaya devam eder.
Gerçek bir olaydan esinlenmiş
Dünya edebiyatında pek çok örneği “hayvanlar tarafından yetiştirilmiş çocuk” temasının izinden giden Eva Hornung, diğerlerinden farklı olarak romanına ilhamını Rusya’da yaşanmış bir olaydan almış. “Yabani” hayal gücünün sınırlarını zorlayan, ama gerçekçilikten taviz vermeyen bir hayatta kalma öyküsü. Hornung, küçük bir çocuğun gözünden insanlığın ve insan olmanın ne anlama geldiğini sorguluyor. Diğer taraftan duygusal, iç burkan ama yaşama sempatiyle bakan bir öykü anlatıyor.
“Yabani” sıra dışı ve dokunaklı öyküsüyle Pena okurlarının bir çırpıda içine dalacağı ve kolay kolay unutamayacağı bir okuma keyfi vaat ediyor.
Bir yanıt yazın