ULU HAKAN’DAN
”33 sene devletim ve milletim için çalıştım, elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah, bunu muhakeme edecek ise Resulullah’tır.
Bu memleketi nasıl bulduysam öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Allah’ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki, düşmanlarım bütün hizmetime kara çarşaf örmek istediler ve muvaffak da oldular.”
Abdülhamid Han’ın bu etkili sözüyle başladık röportajımıza…
Çengelköyde bulunan yeşillikler içerisinde, boğaz manzarasına hakim Abdülhamid Han’ın torunu Nilhan Osmanoğlu‘nun sahibi olduğu Osmanlı rüzgarları estiren Nilhan Sultan Köşkündeydik…
Şehzade Orhan Osmanoğlu tüm nezaketi ve beyfendiliğiyle karşıladı bizleri…
Sosyal mesafe kurallarına uygun dizayn edilmiş mekanda tabiri caizse derviş selamıyla selamlaşarak röportajımıza başladık.
33 yıl tahtta kalan Sultan Abdulhamid Han’ın 4. kuşak torunu olan Şehzade Orhan Osmanoğlu sorularımıza tüm içtenliğiyle cevaplar verdi.
Bizim tanınmamız 2005’te TRT’nin yapmış olduğu bir belgesel ile oldu…
9 bölümlük bu belgesele danışmanlık yaptım. Televizyonda yayınlanmasıyla Osmanlı torunlarının hayatta olduğunu tüm kamuoyu öğrendi.
Belgeselin çoğu bölümlerinde ben vardım. 2009’da aile reisimiz Ertuğrul efendinin vefat etti. Tüm tv’lerin cenazeyi canlı yaynladı.
O dönemin Hükümetinin Meclis Başkanı ve milletvekilleri cenazeye katıldı.
Osmanlı cenazesine gereken hassasiyet gösterildi. O cenazede şunu hissettik bizler, Sanki Cumhuriyet ve Osmanlı’nın barışması lazımdı ve bu cenaze ile bu sağlandı…
2009’da AK Parti hükümeti cenazeye verdiği ihtimam ile bunu göstermiş oldu.
Murat Bardakçı’nın yayınına konuk oldum…
İlk defa Osmanlı hanedanından biri canlı yayına çıkmıştı. O program için Murat Bardakçı, ”Habertürk’ün görmediği bir rayting’li yayın oldu.” dedi.
Osmanlıyı tarihçiler değil artık torunları çıkıp anlatıyor…
Katıldığım o programdan sonra şöyle bir algı oluştu , Osmanlıyı artık tarihçiler değil torunları anlatacak…
Tabii bununla beraber sevenlerimiz olduğu kadar bizi sevmeyen bir kitle de oluştu…
2009’dan 2012’ye kadar Osmanlı’yı seven pek yoktu. Son 5-6 senedir Osmanlı hakkında Abdulhamid Han’ın torunları çıkıp cevaplar vermeye başlayınca bazı kitleler bundan rahatsız olmaya başladı.
*Abdulhamid Han 10 sene daha tahtta kalsaydı ne olurdu?.
Çok farklı bir Ortadoğu haritası ortaya çıkardı, çok farklı bir Türkiye coğrafyası olurdu. Barış ve huzur dolu, İslam ülkeleri açısından da çok daha kalkınmış, gelişmiş bir manzara olurdu. Abdülhamit herhalde iktidarda sonuna kadar kalsaydı biz dünya savaşına girmezdik. Çünkü Abdülhamit savaşa karşı olan bir padişah. ‘Galip gelseniz de savaş yıkımdır.’ diyor.
*Hayatta olan Osmanlı Hanedanı ile yakınlığınızı sorsam!…
Öncelikle onlarla aramızda bir dil sorunu var! Ne yazık ki, yüzde 70’e yakını türkçe bilmiyor.
2018’de İstanbul Belediyesinin ”Abdulhamid Han’ı Anma” programı oldu. O davet ile bir araya geldik, onun dışında görüşemedik. Yurt dışında çok dağınık ülkelerde yaşıyoruz.
*Tüm aileniz burada, İstanbul’da mı?…
Türkiye’de çok az kişiyiz babamın olduğu grup, bizler yani.
*24 Temmuz’da Ayasofya’da ilk cuma namazı kılındı. Siz davetliler arasındaydınız. Ayasofya ile ilgili duygu ve düşünceleriniz nelerdir?…
Ayasofya Camii’ne hayatım boyunca 3. defa gittim… Müze olduğunu bilmiyordum… 10 yaşındaydım, rehber eşliğinde tarihi yerleri geziyorduk, Türkçe de bilmiyorum o zamanlar. Ayasofya’yı görünce cami sandığım için girmek istedim. Yanımdaki rehber girmemi istemedi, ben ısrar edince bir şekilde girdik, cami sanıyordum… Seccade aradım, baktım millet ayakkabıları dolaşıyor içeride , çok üzüldüm…
Yıllar sonra ikinci kez 2019 aralık ayında gittim Ayasofyaya tam ezan okunuyordu orada… O anki duygularımla o kubbenin altında ‘ben ölmeden önce namaz kılmayı nasip eyle Rabbim ‘ diye dua ettim. Şükürler olsun Rabbim bana bunu nasip etti.
*Şimdi ne iş yapıyorsunuz?… Yani geçiminizi nasıl sağlıyor sunuz?…
‘Payitaht’ dizisine danışmanlık yapıyorum. Tekstil işi ile uğraşıyorum.Uzun yıllar ticaretle uğraştım ama şu an sadece danışmanlık yapıyorum…
VE SOHBETİN SÜPRİZİ DANİEL
Sohbet esnasında aramıza Daniel isimli 11 yaşında çok tatlı bir çocuk katıldı…
11 yaşında ama tam bir Abdulhamid Han hayranı.
Daniel aslen Ummanlı , Türkiyeye özellikle Şehzade Orhan Osmanoğlunu ve Nilhan Sultan’ı görmek için geldiğini söyledi bize.
Elinde kendisinin çizdiği Abdülhamid Han’ın potresi. Çizdiği bu resimde şöyle bir özellik var Abdulhamid Han’ın gözbebeklerinde Nilhan Sultan’ın resmi var.
Neden diye sorduğumuzda, aldığımız cevap Nilhan Sultan’ın dedesi ile ilgili verdiği mücadelesini anlatmak istedim , ben onları çok seviyorum onlar benim için çok değerli dedi.
Bizlerde bu açıklamalardan etkilendik. Daniel çok sevdiği Şehzadesinin elini öperek yanımızdan ayrıldı.
Sohbetimizin de sonuna gelmiştik artık ,Şehzade Orhan Osmanoğlu’na müteveziliğle ve beyfendiliğiye bizleri ağırlayıp bu keyifli sohbet imkanını verdiği için teşekkür ettik
Bu Röportajı beraber yaptığımız gazeteci arkadaşım Suna Anaç’a , bizlerle beraber gelip kamera çekimlerimizi yapan Gamze Uz’a ve röportajımızı yayınlayan Özde Tv’ye çok teşekkür ederim..
Çengelköy’e gittiğinizde muhakkak Nilhan Sultan köşküne uğrayın ve buram buram tarih kokan bu güzel mekanda çayınızı yudumlarken sultandan.com markası adı altında satılan ürünleride inceleme fırsatı bulabilirsiniz.
Bir yanıt yazın