İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın ile birlikte Riva Deresi’nde incelemelerde bulundu. “Sorun gündeme geldi, çözümü oluşturduk, ortak akılla düşündük, çareyi önümüze koyduk” diyen İmamoğlu süreçle ilgili, “Hep beraber düşündük. Toplumu da içine kattık. STK’ları, muhtarları çağırarak, toplantı yaptık. Bu ortamı koruyucu platformları, sürecin içine katarak, onları dinledik. 3-4 yıllık yatırımla, Riva’da bu sorun kökünden temizlenmiş olacak. Bu iş birliğinin güzel bir örneği olması bakımından Riva, artık topluma mal olmuştur. Artık kim eksik yaparsa, toplum hesap soracak” ifadelerini kullandı. Riva Deresi sorununa sahip çıkan İmamoğlu’na teşekkürlerini sunan Aydın da “İnşallah İBB, Beykoz Belediyesi ve merkezi yönetim birlikte Riva Deresi ve çevresinin sorununu bu dönem aşmış oluruz diye inanıyoruz ve onun için zaten buradayız” ifadelerini kullandı.
BEYKOZ / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz 6 Haziran’da, kirlilik görüntüleriyle gündeme gelen Riva Deresi’nde incelemelerde bulunmuştu. İmamoğlu, yaklaşık 2 ay sonra, rotasını yine Riva Deresi’ne çevirdi. Beykoz’a bağlı Bozhane Köyü’nde gerçekleştirilen etkinlikte İmamoğlu’na Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, İBB üst yönetimi, İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, İSTAÇ Genel Müdürü Mustafa Canlı ve CHP Parti Meclisi üyesi Sevgi Kılıç eşlik etti.
AYDIN: “İNŞALLAH İBB, BEYKOZ BELEDİYESİ VE MERKEZİ YÖNETİM; BİRLİKTE SORUNU ÇÖZECEĞİZ”
İmamoğlu ve beraberindeki heyet, köy kahvesinde vatandaşlarla bir araya geldi. İmamoğlu ve Aydın, kahve bahçesinde toplanan vatandaşlara kısa birer konuşma yaptı. İlk sözü alan Aydın, Riva Deresi sorununa sahip çıkan İmamoğlu’na teşekkürlerini sundu. Aydın, “İnşallah İBB, Beykoz Belediyesi ve merkezi yönetim; birlikte Riva Deresi ve çevresinin sorununu bu dönem aşmış oluruz diye inanıyoruz ve onun için zaten buradayız” dedi.
“DOĞAYI VE CANLILARI KORUMAK SORUMLULUĞUMUZ”
Riva ve çevresinin üst seviyede korunması gerektiğinin altını çizen İmamoğlu, doğayı ve canlıları korumanın da sorumluluk alanlarında olduğunu vurguladı. “Bu hem belediye başkanlarının asli görevidir hem de inancımız bize bini emreder, bunu söyler” diyen İmamoğlu, “Dolayısıyla, bütün manevi duygularımızla bu güzel coğrafyayı koruyacağız, geliştireceğiz.
Bölgenin sıkıntılarını, uzun vadeli sıkıntılarını çözecek yatırımlarımıza girişeceğiz. Ama bütün bunları birbirinin ayığına basmadan, birbiriyle uyum içerisinde hem DSİ hem Beykoz Belediyesi hem İBB ve diğer kuruluşlar; çok sıkı bir çalışmayla bu Riva işini artık tartışılma zemininden kurtarmak için elimizden geleni yapacağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. İnşallah birkaç sene içerisinde çok keyifli alanlardan bir tanesi olarak, İstanbul’a, Riva’mızı hediye edeceğiz” şeklinde konuştu.
“ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ; İSTANBUL’U KORUMAK”
Konuşmaların ardından, yürüyerek Riva Deresi kenarına geçen İmamoğlu ve beraberindeki heyet, içinde yeniden yaşamın başladığı alanda incelemelerde bulundu. İSKİ Genel Müdürü Mermutlu’dan çalışmalarla bilgi alan İmamoğlu, burada da vatandaşlara seslendi. İBB Başkanı olarak, öncelikli hedefinin İstanbul’u korumak olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, Riva’nın da kentin önemli noktalarından biri olduğunu belirtti.
Riva’nın tek başına bir şehrin tanıtımı için öne çıkarılacak bir değer olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Yerel halkın ifadesiyle, özellikle son 15 yıldır, ciddi anlamda ihmale uğramış. Bu anlamda da buradaki sıkıntılar hem burada yaşayanları hem çevreyi olumsuz etkilemiş. Dolayısıyla bu konu İBB’nin, İSKİ’nin gündemidir. Ama Riva, DSİ sorumluluğunda bir deredir. Yani, anlaşma gereği İstanbul’un Karadeniz’e dökülen dereleri, DSİ sorumluluğundadır. Halkımızın bunu bilmesini istiyorum” hatırlatmalarında bulundu.
“1 MİLYAR LİRAYA YAKIN YATIRIM YAPACAĞIZ”
“Bugüne baktığımızda ne yaptık” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:“Beykoz Belediyesi’nde buluştuk. Başkanımız soruna parmak bastı. ‘Mutlaka gezelim’ dedik. Pandemi süreci buluşmamızı uzattı. Biz gezdik. Sonrasında konuşmalarımız oldu, görüşmelerimiz oldu. Kurumsal iş birliklerimizi devam etti. Buradaki gezilerimiz beni gerçekten çok üzdü. Üstüne parmak basılacak sorunlar burada birikmişti, yığılmıştı.
Özellikle bazı yerlerde birikintilerden dolayı güzelim Riva görülmeyecek durumdaydı. Hele o 1,5 kilometrelik Çanakçı kolunda. Aman Allah’ım, kokudan yaklaşamıyorsunuz, bir birikim. Buradan hemen ciddi bir temizlik için karar aldık. Gördüğünüz gibi kısa bir çalışmayla Riva’da bir yere geldik. Sorunu tespit ettik, süreçleri hızlandırdık. Birçok yatırımı başlattık. Başlatacağımız yatırımlar da var. Aslında kısa vadeli 484 milyon; ama biraz daha orta vadeli neredeyse 900 milyon lirayı eşen, 1 milyar liraya yakın yatırım yapacağız.”
“SORUNU BÜTÜN İSTANBUL DUYDU”
İmamoğlu, Riva’da yapacakları çalışmaları da şöyle sıraladı:
“Bir; arıtılmamış hiçbir atık su kalmayacak. İki; hiçbir atık su, kontrolsüz bir şekilde dereyle buluşmayacak, hepsi mutlaka arıtmayla buluşacak. Üç; -şu anda tartışılan bir başka konu-, özellikle burada arıtılan suyun direkt Karadeniz’e deşarj edilmesiyle ilgili bir sistem devreye alınmalı mı, alınmamalı mı; bu da tartışılacak.
Dört; Paşaköy’deki arıtmaya, ilave 100 binlik daha ilave bir yatırım yapacağız ve aslında buradaki sorunun atık su tarafını, deşarj tarafını ciddi anlamda çözmüş olacağız. İşin ikinci perdesi, Beykoz Belediye Başkanı’mızın da ifade ettiği gibi, buranın peyzaj ve dere ıslahı çalışması. Burada aynı zamanda biraz da istimlak gerekiyor; bu da DSİ’nin sorumluluğunda. DSİ, artı Beykoz Belediyesi.
Yarın peyzaj projesini teslim alıyorlar, 8 Eylül’de dere ıslahıyla ilgili proje olgunlaşıyor ve süreç devreye girecek. Ne oldu? Sorunu tespit ettik, konuştuk beraberce. Sorunu, bütün İstanbul duydu. Bütün kurumlar, tekrar bir yerinden titredi; herkes sahiplendi. Evet, artık Şehircilik Bakanlığı da devrede, Tarım ve Orman Bakanlığı da devrede, DSİ de devrede, Beykoz Belediyesi de devrede, İBB de devrede.
Ne olacak? Sorun gündeme geldi, çözümü oluşturduk, ortak akılla düşündük, çareyi önümüze koyduk. Hep beraber düşündük. Toplumu da içine kattık. STK’ları, muhtarları çağırarak, toplantı yaptık. Bu ortamı koruyucu platformları, sürecin içine katarak, onları dinledik.
Ortak akılla süreci tarifledik. Toplam 2 milyar liralık bir öngörülen yatırımla, -hiç kimse inşallah sözünden bu anlamda dönmeyecektir- merkezi idare, yerel idare, ilçe yönetimi derken, el birliğiyle, 3-4 yıllık yatırımla, Riva’da bu sorun kökünden temizlenmiş olacak.”
“BUDUR BAŞARI”
“İnşallah hak ettiği gibi Riva, cennet gibi bir köşe olarak, İstanbul’umuzun nefes aldığı, tanıtıldığı, turistik yönüyle öne çıkartıldığı bir bölge haline gelecek” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Budur başarı. Aslında tam da bunu istiyoruz işte. Yani bu şehre Kanal İstanbul mu yapılacak? Tam da bunu istiyoruz işte. Beraber konuşalım, düşünelim, aklı, bilimi, ortak aklı, kurumları… Olsun mu, olmasın mı? Doğru mu, yanlış mı? Bunu düşünmediğimiz zaman, inanın bu şehri harap edersiniz. Bu şehir, bireysel aklın çok ötesinde bir aklın yönetmesi gereken bir şehirdir. Bu şehrin her duygusunu, en üst seviyede taşıdığı, taşınılan bir sistemle karar verilen ve ona göre hareket edilen bir şehir yönetimi oluşturulmalı. Yoksa, herkesin aklına estiği projeyi yaptığı bir kent olamaz İstanbul.”
“RİVA, ARTIK TOPLUMA MAL OLMUŞTUR”
“İstanbul’un başka gündemi yok mu? Var; deprem. Yatacağız, kalkacağız, gecesi, gündüzü, uyumayacağız, işimiz-gücümüz deyip, her alanında, her biriminde, devletimizin her kademesi, şehrimizin her kademesi deprem hususunda çalışmalarımızı yapacağız. Bu konuda da iş birliği süreçlerimiz, yine devletimizin her kurumuyla devam etmektedir. Bu bağlamda biz, doğayı tahrip edecek, İstanbul’un önceliklerini bertaraf edecek, bugünün işsizliğinde, bugünün ekonomisinde, kentimizin deprem gibi önceliği varken, tek bir kuruşunun heba edilmeyeceği bir ortamda Kanal İstanbul’a karşıtlığımız, en üst seviyede devam edecektir.
Çünkü biz, akılla ve bilimle konuşuyoruz. Bu iş birliğinin güzel bir örneği olması bakımından Riva, artık topluma mal olmuştur. Artık kim eksik yaparsa, toplum hesap soracak. Biz, bundan sonra da Riva’nın sürdürülebilir bir bakıma muhtaç olduğunu bilen bir yönetim olarak, ‘Bu temizliği yaptık, 15 yıllık birikintileri topladık, 16-17 bin metreküplük birikmiş olan, ne yazık ki etrafı rahatsız eden, kötü kokulara sebep olan birikinti vardı. Hadi gidiyoruz…’ demeyeceğiz. Yatırımlarla beraber, bu bakım süreçlerine, dönem dönem buranın temizlenmesi süreçlerini hassasiyetle sürdürmeye devam edeceğiz.”
Bir yanıt yazın