Kentin yaşam kalitesinin araştırılmasının yanında, kentin sosyal doku araştırılması da eş zamanlı olarak yürütülmelidir. Yaşanabilir çevre olmalıyız. Sürdürülebilir kentsel gelişim kent çevresindeki kaynaklarının kullanımına ve kalitesine bağlıdır. Düşüneceğiz çünkü düşünce yerimizi yurdumuzu bulmak için ayağa kalkmaktır.
Değişim çağında yaşıyoruz, lakin değişim için gelişim gerekmekte hasıraltına problemler atılarak sorunlar çözülmez. Her şey ortada sizlerde biliyorsunuz ki çözülemiyor. Etkileşimde olunmalı, insanların fikirlerinin bilgileriyle hareket etmesi, gelişmiş insan gücünün yaratılması gerekmektedir. Size şöyle ifade etmek isterim;
Tarım alanlarının toprağın yanlış kullanımı, yanlış sulama ve çayırı aşırı otlama erezyonun nasıl toplumsal ve ekonomik nedeniyse insan seçerkende verime katkı sunmayan tüm politikaları kenara koyup kötü sonuçları tercih etmekte aynıdır. Toplumsal siyaset yapan veya yapmak isteyene yol açıp, yol göstermeliyiz. Doğru süreçleri işlemeyenleri tercih edersek, yanlış tekniklerle seçtiklerimiz toplumsal erozyonu getirir ve hızlandırır. Yetersiz bilgi sermayesi, samimi insani merhameti ve lider olmayan, kalabalık beşeri güç sadece ve sadece toplumsal tahribatı arttıracak gelişim ve varoluşun sürecine olumsuz uzun soluklu kalıntılar bırakılmasına sebep olacaktır. Hasbi olmalıyız! Hesabi düşünceyle dolaylı yaklaşım bürokratik, politik ve siyasi hamleler belli bir süre bir yerden bir yere götürür.
Usulde hata yapan toplum, esasta hataya mahkum olur. Zira usul asl’dan gelir. Usul ve üslup olmadan asıl ve esası korumak mümkün değildir. Dilde güzelliklerimiz, gönülde muratlarımız var.
Siyaset kavga alanı değildir, samimi hoşgörünün kazandığı üreten geliştiren bir rekabet ile beraber olmalı. Tüketimin her türlüsüne dur demeliyiz. Rekabetli bu ortamda donanımlı olmalıyız.
Akıllı kentte, genç kentte, yaş almış kentte bilginin gücünü hatırlatmalıyız.
Çin yapay zekada 2035 yılında öncü olacağım derken, Kamu diplomasimizi güçlendirip, sanayi politikalarımızı arttırıp irlanda gibi bilgi teknolojilerine yetişmeliyiz. Bilgi olmadan bu asıl güç olmaz. Gelişmiş insan gücünü politik ve siyasi hamleler için harcamamalıyız. Mevlana ne güzel demiş ya bir yol aç, ya yol göster yada yoldan çekil. Zihnimize vurulmuş prangalardan kurtulup aklın ve vicdanın sesini dinlemeli bilim etrafında kenetlenmek gerek. Akl-ı selimler ile düşünmek, kalb-i selimler ile hissetmek ve zevk-i selimlerle inşamızı geliştirip arttırmamız gerekmektedir.
Bizler medeniyet olarak ahenkli bir topluluğuz. Sabırlı, sabatkar ve iradeliyiz. Biliriz vaktinden önce çiçek açmaz. Hal bilmeye, ahval bilmeye, gönülleri duymaya ve çözüme katkı sunma noktasında gayretle devam edeceğiz.
Hünkar dalımızda olsun.
Allah Yar ve Yardımcımız olsun.
Yüksek Yerel Yönetimler ve Şehircilik Uzmanı
Türk Halk Müziği Sanatçısı
Birkan ÇELİK
BİRKAN ÇELİK KİMDİR ?
Birkan Çelik Gümüşhanelidir. Beykoz Üniversitesi İşletme Yönetimi, Atatürk Üniversitesi İş Saglığı ve Güvenliği, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalında Yerel Yönetimler ve Şehircilik Alanında Yüksek Lisans Eğitimini tamamlamıştır. Bitirme Projesini Yerel Yönetimler ve Kültür hizmetleri üzerine yapmıştır.
Bir yanıt yazın