Kartal Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirdiği ve Kartal’da aileleri uyuşturucu maddeler konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan “Hedef Benim Çocuğum mu?” adlı seminer, Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi Nikah Salonu’nda düzenlendi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla
Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan uzman eğitimci Recep Söylemez’in konuşmacı olarak katıldığı panelde, uyuşturucu madde bağımlılığından korunma ve mücadele yolları anlatıldı, ailelere çocuklarını söz konusu maddelerden uzak tutmanın yolları hakkında ipuçları verildi. Seminere Kartal Belediye Meclis Üyeleri, Kartal Belediye Başkan Yardımcıları Dr. Turgut Mermertaş ve Ömer Fethi Gürer, Birim Müdürleri, Mahalle Muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Son yıllar da gittikçe daha çok kanayan bir yara haline gelen madde kullanımı konusunda Kartal’da yaşayan aileleri bilinçlendirmeyi hedefleyen Kartal Belediyesi’nin İstanbul Emniyeti ile birlikte düzenlediği seminerde ailelere dikkat çekici bilgiler aktarıldı. “Hedef Benim Çocuğum mu?” adlı seminerde, ailelerin çocuklarını madde kullanımından nasıl uzak tutabilecekleri yolunda bilgiler veren İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesinden Uzman Eğitimci Recep Söylemez, madde kullanımının artık küresel bir problem haline geldiğini söyledi.
Sadece İstanbul’da 128 bin Kişi Tedaviye Gönderildi.
Türkiye’de 2005 yılında çıkan Denetimli Serbestlik Yasası’ndan önce AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılar Araştırma Tedavi Merkezi) ve ÇEMATEM’e (Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi) başvuranların sayısının 12 bin 300 olduğunu belirten Söylemez, “ Bu yasanın ardından ilk kez madde kullananlara mahkeme tarafından ceza verilmeyip, ‘Denetimli Serbestlik’ kapsamına alınmasıyla sadece İstanbul’da, 2012 yılı verilerine göre 128 bin kişi bu iki kuruma mahkeme tarafından sevk edildi. Tüm Türkiye’de ise 2014 rakamlarına göre madde kullanımı nedeniyle hakkında işlem yapılan kişi sayısı 276 bin kişi ve bunların 50 bini çocuk. İstanbul, çocukların madde bağımlılığı konusunda yine başı çekiyor ve bu 50 bin çocuğun 40 bini İstanbul’da yaşıyor. Cezaevlerine gelecek olursak Türkiye’nin yaklaşık 160 bin kişilik cezaevi kapasitesi var ve şu anda yaklaşık 152 bin kişi hükümlü ve tutuklu olarak cezaevinde. Bu rakamın da yaklaşık yüzde 35’i madde kullanma ve satma suçundan dolayı cezaevinde” dedi.
Bir Yılda 48 bin Operasyon
Problemin giderek arttığını ve herkesin artık taşın altına elini sokması gerektiğini kaydeden Söylemez, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 1 yılda madde kullanımı ve satışı ile ilgili 48 bin operasyon yaptığını, 68 bin zehir tacirinin gözaltına alındığını söyledi. Türkiye’de 1 yılda yapılan toplam yakalamaların, tüm AB ülkelerinin 1 yılda yaptığı yakalamaların 2 katı olduğunu belirten Söylemez, madde kullanımı konusunda, maddenin piyasa arzı konusunda gerekenlerin yapıldığını ancak maddeye talep konusunda yapılması gereken çok şey olduğunu söyledi. Talep azaltma çalışmasının arz ile mücadeleden daha önemli olduğunu vurgulayan Söylemez, tedavi oranlarının da iç açıcı olmadığını ve AMATEM rakamlarına göre madde bağımlılığından kurtulma oranının yüzde 1.3 olduğunu yani 100 kişiden sadece 2’sinin maddeden kurtulabildiğini aktardı.
“Hedef Benim Çocuğum mu?”
Ailelerin maddeyi çocuklarından uzak tutması konusunda yapması gerekenler olduğunu belirten Söylemez, -bir kereden bir şey olmaz- anlayışının tamamen yanlış olduğunu söyledi. Çocuğun madde kullanıp kullanmadığını bilmek için ailelerin önce fiziksel ipuçlarını değerlendirmeleri gerektiğini belirten Söylemez, “ Akşam eve geldiğinde çocuğunuza sarılın. Ondaki koku, göz bebekleri, vücut ısısı gibi değişimleri anlamaya çalışın.
Arkadaş çevresini araştırın ve aileleri ile diyalog kurmaya çalışın. Okula ve derslere ilgisini ölçün, takip edin. Yalan söylememesini sağlamaya çalışın ve ona bazı konularda fikrini sorun. Para harcama düzenini öğrenin. Aile içi ilişkilerinizi düzenleyin ve sizi örnek aldığını aklınızdan çıkarmayın. Ayrıca onun boş zamanlarını değerlendirin. Boş zamanı olmayan çocuk maddeden uzak durur. Çocuğunuzun uzun süreler yalnız kalmamasını sağlayın. Bakın, geçen yıl sadece Facebook üzerinden 2 bin çocuk, zehir tacirlerinin tuzağına düştü. Çocuğunuzun kilosuna dikkat edin ve hızlı kilo kaybı varsa madde kullanımı olabilir.
Çünkü bu maddeler vücuttaki yağlara saldırıyorlar. Kuşkularınız sürüyor ise odasını arayın ancak bunu kesinlikle fark ettirmeyin. Çünkü fark ederse bir daha size kesinlikle güvenmez. Bu aramada bir şey bulduysanız veya çocuğunuz bir kez madde kullandıysa ilk yapmanız gereken hasar tespiti yapmak. Madde bir kez vücuda girdikten sonra mutlaka bir etkisi oluyor. Bakın, bu konuda tez yazan bir kişi, bir kez kullandıktan sonra bağımlı oldu ve intihar etti. O nedenle böyle bir durumda dikkatli olmak gerekiyor ve bundan sonra mutlaka konunun uzmanlarına başvurmanız gerekiyor” dedi.
İSTANBUL'DA HAVA
YAŞAMIN İÇİNDEN
RÖPORTAJLAR
YAZARLAR
ANKET
Yükleniyor ...
Bir yanıt yazın