MENÜ ☰
ARTDUŞ
Ocak 2025
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
İstanbul 34 Gazetesi » Genel, Kartal, Manşet, Toplum » Kaymakam Cemil Aksak: Bilinçlenmeye ihtiyacımız var.
Kaymakam Cemil Aksak: Bilinçlenmeye ihtiyacımız var.

Kartal Kaymakamı Cemil Aksak, kendisini ziyarete gelen Ahmet Şimşek Koleji öğrencilerine, “Eleştirelim ama önce kendimizden başlayalım. İncitmeyelim, saygılı olalım. Kimsenin, bir diğerinin özgürlük alanına tecavüz etme, kısıtlama hakkı yoktur.”dedi.

 

Ahmet Şimşek Koleji öğrencileri, Kartal Kaymakamı Cemil Aksak’ı makamında ziyaret ederek 10 Aralık Dünya İnsan Hakları ve Demokrasi Günüyle ilgili görüştü. Kaymakam Cemil Aksak, kendisini ziyarete gelen Basın Birimi Öğrencileri Berivan Cansız, Zeynep Şen, Ömer Faruk Özdemir ve Ahmet Şimşek Koleji Genel Koordinatörü Altay Murat Şimşek’le yakından ilgilendi, öğrencilerin ziyaretiyle mutlu olduğunu belirtti ve soruları içtenlikle yanıtladı.

 

“Birbirimize saygıyı yitirdik.”
İnsan Hakları ve Demokrasiyle ilgili anlatımında neyin insan hakları kapsamında değerlendirilip, neyin değerlendirilemeyeceği konusunda kafaların net olmadığını vurgulayan ve insan hakları konusunda çok bilinçli bir toplumda yaşanmadığının altını çizen Kaymakam Cemil Aksak Şunları söyledi; “Bana göre bilinçlenmeye ihtiyacımız var. Bu konuda siz genç kuşağın kendi arkadaşlarına dönük çalışmalar, etkinlikler yürütmesinde fayda var. Nöbeti sizler devralacaksınız. Eski dönemlerde beş yılda bir oy kullanmak demokrasi adına yeterliydi. Bu büyük bir lütuf gibi görünüyor ve demokrasi bundan ibaretmiş gibi algılanıyordu. Halbuki dünyada, mahalledeki bir okula isim verme konusunda bile veliler önceliklidir. Veliler anlaşamazlarsa o mahallede referandum yapılır. Bizde ise, tabelayı astığınız zaman vatandaş okulun adını öğrenir. Bu nedenle önce insanların zihniyeti değişecek. İnsan hakları ve demokrasi, zihinlerde uluslararası normlara uygun şekilde yerleşecek. Bu da ancak eğitimle olur.
Haklı gördüğümüz durumları benimseriz ve severiz, haksız gördüğümüze de boyun eğmeyiz ama boyun eğmemenin de meşru çizgileri, demokratik kuralları vardır, olmalıdır. Sokakları yakıp yıkarak protestlik olmaz. Başkalarını rahatsız etmeden, toplum düzenini, huzurunu bozmadan, meşru ve demokratik kurallar içinde protestonuzu da yaparsınız, görüşünüzü de beyan edersiniz.
Bizim yetiştiğimiz dönemde ülke farklı bir noktadaydı, konuşamazdınız. Sizin kuşağa 70’li, 80’li yılları anlatmanın imkanı yoktur. O dönemlerde hangi karakola gitseniz işkence aletleri çıkıyordu. İnsanlar dayak yiyordu. Şimdi vatandaş polisi azarlıyor. İnsan hakları, demokrasi ve gelişmişlik olarak bu gün bulunduğumuz şartlara bakınca, hayal bile edemeyeceğimiz bir noktadayız. Yeterli mi? Elbette hayır ama umut edilenin de ötesinde bir noktadayız.
Bir gün arkadaşlar arasında yetersizliğimizden söz ediyorduk ve neden daha iyisini yapamadığımızı sorguluyorduk. Arkadaşlarımdan birisi, ‘Biz çorak, susuz topraklarda yetiştik, bu kadar olabildik. Bizim suladığımız topraklarda bizden sonraki kuşaklar çok daha verimli olacak.’dedi. Biz sizin yaşlarınızda düşüncelerimizi söyleyemezdik. Cebimizdeki bir gazete yüzünden bile içeri atılırdık ve sopa yerdik. Artık bundan sonra siz gençler yetişeceksiniz. Çok daha özgür düşünceli, çok daha serbest, fikirlerini özgürce ifade etme ortamı bulmuş gençler olarak sizin önünüz daha da açıktır. Umutsuz olmayın. Her dönemde, her zaman iyinin daha iyisi vardır ama onu yakalamak için hak etmek gerekir.

 

Bir şey üretmeden, hep şikayet ederek bir şey kazanamazsınız. ‘Eskiye göre kötüye giden bir şey var mı?’ diyeceksiniz. Evet, birbirimize saygıyı yitirdik. Herkes başkasına saygı gösterirse saygı görür. Bu ülke çok sıkıntılı süreçlerden geçti. Bu gün olumsuz konuşanlara aldırmayın. Türkiye artık çok daha iyi bir yolda devam edecek. Hep birlikte yaşamayı öğreneceğiz. Herkes doğru bulmadığı bir konuyu düşünce özgürlüğü kapsamında, hakaret etmeden tartışacak ve kamuoyu da nihai kararını verecek. Tartışılıp konuşulmadan ifade etmenin sınırlandırıldığı bir ülkede doğruya ulaşma şansınız yok demektir. O zaman başkalarının dayattığı doğruyla yaşamak zorunda kalırsınız. Eleştirelim ama önce kendimizden başlayalım. İncitmeyelim, saygılı olalım. Kimsenin, bir diğerinin özgürlük alanına tecavüz etme, kısıtlama hakkı yoktur.”

📆 11 Aralık 2015 Cuma 10:47   ·   💬 0 yorum   ·  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İSTANBUL'DA HAVA

İSTANBUL

YAŞAMIN İÇİNDEN

RÖPORTAJLAR

YAZARLAR

ANKET

Yeni tasarımı beğendiniz mi?

Sonuçlar

Yükleniyor ... Yükleniyor ...

PİYASALAR