Bildiğiniz gibi 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin üçüncü yıl dönümündeyiz.
İnsan kendi yazılı sınavını okuyamazmış.
Kendisine de ‘zor soru’ soramazmış.
Gerçi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ‘zor soru’ diye bir program yaptırdı ve bu programda zaman zaman gazetecilerden, radyoculardan, gençlerden, kadınlardan kendisine zor soru sormalarını bekledi.
Ben de bu yazımda hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üç yıllık görev süresini değerlendirmeye çalışacağım.
Hem de aklıma gelen, kamuoyunun en çok konuştuğu, İmamoğlu’nun en çok eleştirildiği sorulardan bazılarını sormaya çalışacağım.
* Elinizde 2019 Mart ve 2022 Mart arasında halk memnuniyeti anketi var mı? Şayet var ise bu oranda ne gibi değişiklik yaşandı?
* 2019 yılında yapılan kamuoyu anketlerinde, genel seçimlerde Cumhurbaşkanı adaylığı için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın pek esamesi okunmayıp, siz açık ara önde görünüyor iken bugün (2022’de) bazı anketlerde Mansur Yavaş’ın sizi geçmesini neye bağlıyorsunuz?
* İBB’nin önceki yönetiminin yaptığı hiçbir usulsüzlük, yolsuzluk vs dosyası ne kamuoyuna açıklandı ne de dava edildi. Önümüzdeki süreçte bu durum ile ilgili yargıya başvurmayı düşünüyor musunuz?
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın size randevü vermemesinden yakınıyorsunuz, aynı zaman da bir takım kesimler – CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP Milletvekilleri, belediye başkanları, STK temsilcileri v.s. – size ulaşamamaktan şikayet ediyorlar. Randevü alamamaktan şikayet ediyorlar. Ekibinize ulaşamamaktan şikayet ediyorlar. Bu duruma ne diyeceksiniz?
* Evet görevi hem üç ay geç devraldınız, hem pandemi süreci yaşandı, ekonomik kriz yaşandı ancak; benzer handikaplar herkes için geçerli olduğuna göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi görkemli projeler yanı sıra daha çok sosyal belediyecilik hizmetleri ile gündeme geldi. Bu durum görev sürenizin kalan iki yılında değişecek mi?
* Görev sürenizde yaptığınız hizmetlerden ziyade gerek tatilleriniz ile gerek siyasi tartışmalar ile gündeme geldiniz. Oturup değerlendirdiğinizde bu durumun oluşmasında kendinizi kusurlu buluyor musunuz? Şayet buluyorsanız bir daha benzer durumlar ile ilgili gündeme gelmemek için ne gibi tedbirler aldınız?
* Ulaşımda; yeni bebeği olan annelere, 12 yaş altı çocuklara, 25 yaş altı gençlere, öğrencilere indirimler ve kolaylıklar ile yarım saat içindeki aktarmaların ücretsiz oluşu beğenilen hizmet oldu. Fakat aynı zamanda ulaşımdaki araçların yoğunluğu, otobüslerin arızaları çok gündeme geldi. Her ne kadar bize otobüs alımı için onay verilmedi deseniz de, İBB olarak son derece hayati önem arz eden İETT otobüslerini başka yoldan finanse etmeyi düşünmediniz mi?
* UKOME’de defalarca gündeme getirdiğiniz 5.000 yeni taksi plakası ve buna bağlı yeni taksi sistemi teklifi 12.Defa red edilmesine rağmen bunu bir inatlaşma olarak görmüyor musunuz? Zira bu ülke inatlaşmalardan çok çekip, uzlaşma ve anlaşmaya hasret kalmadı mı?
* Seçimlerde adaylık döneminde sizi en fazla öne çıkaran özelliğiniz diğer siyasilerden farklı oluşunuz, halk ile iç içe oluşunuz, sosyal ve içten duruşunuzdu. Aradan geçen üç yılda bu özelliğinizin kayarak diğer siyasilere benzemeye başladığını düşünüyor musunuz?
* İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal döneminde iptal edilen, Sefaköy-Başakşehir Havaray Sistemi kamuoyu tarafından çok tutulan ve beğenilen bir projeydi. Havaray benzeri bir proje getirmeyi – Örneğin Beylikdüzü,Yenibosna arasına şahane olurdu – neden düşünmediniz?
Bir yanıt yazın