Kadim şehir Elazığ’dayım… Canım annemin memleketinde kısa bir gezindim.
“HeIe geI gardaşıma bir çay ısmarIayam” diyen insanIarın boI oIduğu bir memIekettir EIazığ.
Elazığ denilince, Harput akla gelir…
Harput Kalesi: Denilene göre, inşasının harcında su değil süt kullanılmış olması. Süt kullanılmasının nedeni ise, kalenin yapıldığı yıllarda su kıtlığının yaşanmış olmasıymış.
Harput Buzluk Mağarası: Ziyaret ettiğim mağaranın önemli bir özelliği ise, yaz dönemlerinde serin, kış dönemlerinde ise sıcak oluşuymuş.
Hayranlığınızı gizlemeniz mümkün değil…
Palu ilçe: Palu Kalesi, Kara Cemşit Bey Külliyesi, Merkez Camii, Alacalı Mescit, Ulu Camii, Küçük Camii Palu var; yanı sıra bir kaç mağara, yıkılmış kilise ve restore edilmiş bir de hamam var, oraları hızlı bir tur ile gezdim.
NOT: Tabii ki bu güzelim şehrin birçok gezilecek şahane yerleri ve lezzetli yemekleri; Köfteciler Sokağı’nda Elazığ usulü salçalı köfteyi deneyeceğim, Zertaşlar’da kahvaltı aklımda olan bir diğer ziyaret noktam. Sadece mutfağı için bile tekrar gelinir :) Böylesi muhteşem şehre geldiğinizde “Kilo aldım, alıyorum” diyerek benim gibi düşünmeyecekseniz bu muhteşemliği gelin, gezin ve görün… 11 ilçesi bulunan güzel ilimizi 2 gün içinde tadımlık da olsa keyifle gezebilirsiniz.
Elazığ insanı; Rahat, sakin, cesur, tevazu sahibi…
Ve en dikkate şayanı, “iç ve dış dünyasında sulhu/ barışı arzulayan bir kimliğe sahip” özellikte olması.
Elazığ’dan birçok civanmertler çıkarmıştır… Ben de Elazığ’ın o civanmert ismi ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdim….
Ramazan Gürgöze’nin şu anda da bir AK parti neferi gibi hiç bir siyasi beklenti içinde olmadan sadece kenti ve hemşerileri için çaba gösterdiğini duymak, görmek değerli.
Bu ismi kadim şehir Elazığ ilimizde yaşanan acı dolu süreç Elazığ depremiyle tanıdım. Sosyal medyada deprem haberlerini irdelerken kendileri AK Parti Elazığ İl başkanıydı; deprem bölgesinde Elazığ halkının her an yanında ve imkanlar doğrultusunda hayata geçirebildiği büyük özverili uğraşlarını okudum, çok takdir ettim. Öyle ki, kendisini hiç tanımadan başarılı çalışması, hassas yaklaşımı, halkının yanında her an oluşu hakkında köşemde de yer vermiştim.
Ve şimdi de ilk kez yüz yüze geldiğim değerli isim ile tanışma ve siz blog okuyucularıma tanıtma vakti…
RAMAZAN GÜRGÖZE…
1969 Elazığ palu doğumlu, inşaat, iş makineleri ve otomotiv sektöründe tanınmış bir iş adamı.
ELAZIĞ İLİNİN SEVİLEN, İNŞAAT SEKTÖRÜNDE ETKİLİ, İŞ DÜNYASINDAKİ BAŞARI DOLU İSMİ RAMAZAN GÜRGÖZE NE ZAMAN SİYASETE GİRDİ?
Gürgöze: Siyaset ile hiç ilgili değildim.
Kurulduğu günden bugüne Ak Parti’ye destek veren biriyim. Birçok dönemde tarafıma parti bünyesinde görev yapmam konusunda teklifler ve talepler gelmesine rağmen hiç bir zaman kabul etmedim. Hatta 2005 yılıydı; merkez ilçe başkanı olmam konusunda o dönem teşkilat başkanımız Sn. Hayati Yazıcıydı, beni Ankara’ya davet etiler. Siyaset ile hiç ilgili değildim, merkez ilçe başkanı olmamı istediler. İşlerimin yoğunluğu sebebiyle kabul etmedim ama partimize sürekli olarak destek vermeye devam ettim.
AK parti’den önce Refah Partisi ve Fazilet Partisi’ne yakın olan biriydim. Görev almam konusunda teklifler o dönemde de aldım ama aktif olarak görev yapmadım.
2014 YEREL SEÇİMLERİNDE BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYLIĞINIZ OLDU. O SÜRECİN NASIL BAŞLADIĞINI ANLATIR MISINIZ?
Gürgöze: Belediyecilik en iyi bildiğim alan…
Şehre hizmet etme, insanımızın derdiyle dertlenme, şehircilikte birçok eser okumuş ve şehircilikte örnek verilen dünyadaki birçok kenti gezmiş orada alt yapıdan, üst yapıya, mimariden, çevreye şehir kültürünün nasıl olması gerektiğini, modern dönemdeki şehircilik kültürü ve geleneksel şehircilik kültürü bizim İslam medeniyetine ait olan şehircilik kültürlerinin de ne olduğuna dair çok önemli kaynak taramam var.
Aktif olarak siyasi serüvenim, 2014 yerel seçimlerde belediye başkanlığı aday adaylığı ile başladı. Nasip olmadı, aday olamayınca aktif olarak siyaset yapmama kararı aldım ve işlerime geri döndüm.
BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYLIĞINIZ OLMAYINCA, ‘AKTİF OLARAK BENİM İÇİN SİYASET BİTTİ’ DEDİNİZ. PEKİ… BELEDİYE BAŞKANLIĞI ADAY ADAYLIĞINDAN, İL BAŞKANLIĞINA UZANAN YOL NASIL BAŞLADI?
Gürgöze: ”Elazığ’da beş seçim yürüttüm”
2014 yılında Elazığ’da il başkanlığı çalışması yapılıyordu. Benim ne ilgim, ne de bu konudaki çalışmalar hakkında bilgim vardı. Genel Koordinatör beni aradı, partiye davet etti. İl başkanı olmam konusunda müracaatım istendi. Müracaat etmedim, sonrasında genel merkeze davet edildim. 2014 yılında teşkilat başkanımız Süleyman Soylu’ydu; bir takım değerlendirmeler yaptık, değerlendirmeler sonucunda başka arkadaşımızı il başkanı olarak atadılar. İl yönetiminde görev almam konusu genel merkezimizin talimatıyla oldu. O süreçte yaklaşık 8 ay il yönetiminde SHİP başkanı olarak görev aldım. Başkanımız görevden ayrılınca benim il başkanlığım o gün aktif olarak başladı.
2015 yılında Elazığ il başkanı olarak atandım… 20 Temmuz 2020’de il başkanlığı görevimi bıraktım. O günden bu güne kadar 2 genel, 1 yerel, 1 cumhurbaşkanlığı seçimi ve referandum olmak üzere Elazığ’da 5 seçim yürüttüm.
PEKİ SAYIN BAŞKAN DOLU DOLU 6 YIL İL BAŞKANLIĞI YAPTINIZ. BU SÜREÇ İÇİNDE 5 SEÇİM YÜRÜTTÜNÜZ. BU KADAR AKTİF SİYASET YAPAN RAMAZAN GÜRGÖZE ŞİMDİ NE YAPIYOR?
Gürgöze: Ramazan Gürgöze işinin başında…
Siyasette aktif olarak görev yapan kişinin siyaset sahnesinden çekilse bile kenarda durması diye bir şey söz konusu değil! ‘Elazığ’ımıza, Elazığlı hemşehrilerimize destek olup, sorunlarını çözerek, hangi konumda olursak olalım vatandaşımızla iç içe, siyasette aktif olmasak da imkanlar ölçüsünde yardımcı olmaya gayret ederiz. Benim en mutlu ve huzurlu olduğum an, bir vatandaşımıza dokunduğum, bir sorununu çözdüğüm andır.
AK parti kurulduğu günden bu zamana çok önemli destek vermiş, partinin gelecek nesillerinin Elazığ’da özellikle islam alemi diye kabul ettiğimiz coğrafya başta olmak üzere, Ak partiyi mazlumların umudu haline gelmiş bir siyasi hareket olarak görüyorum. Parti içinde bir görevde olmak şart değil! Gönül veren misyonuna uygun bir şekilde temsil edilebilmesi için her alanda desteklenmesi gerektiğine inanan bir kişiyim; Ak Partiyi sadece bir siyasi parti olarak görmüyorum, siyasi parti olmanın dışında farklı bir anlam taşıyor benim için; AK parti bir medeniyet hareketine dönüşmüş ve köklerinin binlerce yıl öncesine dayanan gelenekten gelmesi, mazlumların umudu hali misyonunu sürdürebilmesi için desteklenmesi ve daha da güçlü olması gerektiğine inanarak görevler aldım. Bazen dışarıda kalıyoruz, bazen içeride olabiliyoruz, kısacası bulunmamız gereken her yerde bulunuyoruz. Milletimize fayda sağlayacak her işin içinde yer almaya gayret ediyoruz.
UZUN YILLAR SİYASET İÇİNDE OLUP ZORLANDIĞINIZ EVRENİZ OLDU MU? VE ELAZIĞ’DA SİYASET YAPMAK ZOR MU?
Gürgöze: Siyasetin kendisi zor!
İnsan yönetme sanatı merkezinde insanın olduğu iş ne olursa olsun zordur. Siyaset kurumu Türkiye’de çok etkin, bu etkinliğin karşısında toplumda siyasetçiye biçilen rol de farklı. Siyasetçi siyasetini yaparken çeşitli zorluklarla karşılaşıyor; başka siyasetçiler gibi bizler de zaman zaman yaşadık ama bulunduğunuz konum ne olursa olsun orada ‘Eşrefi Mahlukat’ olarak kabul ettiğimiz insana herhangi bir noktada yardımcı olabilmişseniz, mağdur birinin yanında yer alabilmiş, yetim bir çocuğun başını okşamış ya da yardıma muhtaç kişinin ihtiyacını karşılamanız noktasında yardımcı olmanız bütün zorlukları görmezden gelmenize sebep olabiliyor. Siyaseti sevmezseniz yaşadığınız bu zorlukların üstesinden gelemez, siyasette başarılı olamazsınız. Vatandaştan kaçmadan siyaset yapmak gerektiğini bilmelisiniz. Geriye dönüp baktığımızda pişman olacağımız bir işi yapmamanın verdiği huzur… Gerek sosyal medyada gerekse yüz yüze iletişimde bize karşı güler yüzlü, şefkatli, merhametli yaklaşımları gördüğümde mutlu oluyor, vermiş olduğumuz emeklerin boşa gitmediğini görmenin huzurunu yaşıyorum.
Değerli başkan ile tatlı yiyip tatlı konuştuk… Bu arada en sevdiğim tatlı dondurmalı irmik helva :)
-BURAYA GELMEDEN ÖNCE BABA OCAĞINIZ PALU’DAYDIM… DOĞDUĞUNUZ İLÇEDE YAŞAYAN İNSANLARIN SİZE OLAN SAYGI VE SEVGİ SÖYLEMLERİNE ŞAHİT OLDUM. AMA SİZE YAPILAN BİR ELEŞTİRİ DE VAR; “BAŞKAN İYİ KALPLİ BİRİ AMA YÜZÜ HEP ASIK VE SERT!” BAŞKANIM, BİZ SİZİN TEBESSÜM EDEN YÜZÜNÜZÜ GÖRDÜK AMA BELLİ Kİ TEBESSÜM EDEN YÜZÜNÜZÜ GÖRMEYENLER VAR.
NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ BU ELEŞTİRİYE?
Başkan bey, bu soruya gülerek cevap verdi. öyle ki, röportaj evresinde o an fotoğraflandı ve o anı sosyal medyada paylaştım… :)
Gürgöze: Sert duruşum sanırım biraz mizaç meselesi.
Aslında duygusal, merhametli biriyim, çocuklara asla dayanamam…
Bizim de eksiklerimiz var elbet! Gerek iş dünyasında, gerek siyasi yönetim asla duygusallık kabul etmez. Her yerde açık yüreklilikle söylüyorum belli prensip ve değerlerimi menfaatlere ya da bir takım çıkarlarımıza feda edebilecek bir yapıya sahip değilim. Bu ilkeler doğrultusunda hareket edince bazı noktalarda esnemeyince ya da insanların beklediği profil olmayınca,
Mevlana’nn dediği gibi; “Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır.” Bunu bilerek siyaset yapmak, bunu bilerek toplumsal ilişki geliştirmek gerekiyor. Gerek siyasette gerek ticari hayatımızda yapmayacağımız bir işi asla söylemiyoruz. ‘Bakarız, yaparızcı’ gibi siyasetçi olmadım. il başkanlığım süresince vatandaşımızın bir talebi varsa ve talebinde haklıysa o iş elimden kaçmadı. Elazığ’daki muhataplarım beni çok iyi tanırlar, vatandaşın lehine sonuçlanana kadar pes etmem.
-SAYIN BAŞKAN, SOSYAL MEDYADA SİZİ SIKI TAKİPTEYİM, İL BAŞKANLIĞI GÖREVİNİ BIRAKTIĞINIZDAN BU ZAMANA KADAR KEYİFLİ İL GEZİLERİ YAPIYORSUNUZ! 6 YIL YOĞUN ÇALIŞMIŞLIĞIN VERMİŞ OLDUĞU BİRAZ NEFES Mİ BU GEZİLER?
Gürgöze: İl başkanlığı görevimde sorumluluğumdan kaynaklı gitmedim.
Aslında gezmeyi seven biriyim, ülkemizde gitmediğim çok az il vardır ve dünyada 40’ın üzerinde ülke gezdim. İl başkanlığı görevinden ayrılınca, sanırım biraz zaman aralığı da uzun oldu, pandemi dönemi biraz kısıtlasa da dikkatli ve tedbirli bir şekilde gezmek, görmek, farklı kültürleri yaşamak, çevrenizde gördüğünüz yapı sizin belleğinizde bir etki bırakıyor günü gelince kullanılmak üzere… Dolayısıyla imkanı olanlara tavsiyemdir.
“MemIeketimizin her bir karış toprağı bizim için azizdir ; ama EIazığIı oImak apayrı bir sevdanın adıdır…”
Değerli başkanım sorularıma samimi ve içtenlikle hatta tebessümlü verdiğiniz cevaplar için tekrar teşekkür ederim.
Kardeşim… Bingöl ve Elazığ’da bana eşlik eden ÜNİAK başkanı Abdullah Toprakoğlu ve Palu ilçesinde bize eşlik eden ve fotoğraflarımızı çeken Savaş Cirit’e teşekkür ederim.
Editör: Ebru Erbaş
Suna Anaç’ın diğer yazıları için: https://sunaanac.blogspot.com/
Bir yanıt yazın