“Bugün matem günü geldi
Ah Hasanım vah Hüseynim
Senin derdin bağrım derdi
Ah Hasanım vah Hüseynim”
Alevi toplumunun inancında önemli bir değer olan Muharrem Ayı bugün itibarıyla başladı.
Muharrem Ayı’nı bizim için önemli kılan nedenlerin en başında Hz. Hüseyin’in Kerbela’da Yezit
ordusu tarafından katledilmesidir. Bundan dolayıdır ki Muharrem orucunun diğer bir adı da
Yas-ı Matemdir, bizim için matem ayıdır, yastır.
Muharrem orucu, insanın özünü dara çektiği, yanlışlarını-doğrularını, eksilerini-artılarını
düşünmesi ve bütün bunların sonucunda iyiye, doğruya, güzele yönelerek nefsine verdiği
terbiyedir.
Muharrem Ayı’nda 12 gün oruç tutar, yas ilan ederiz ve İmam Zeynel Abidin’in Kerbela’ da
sağ olarak kurtulduğu ve Ehl-i Beyt’in soyu devam ettiği için orucun bitiminde Aşure kaynatırız.
Kerbela’ da büyük bir insanlık suçu işlenmiştir.
Kerbela; aradan asırlar geçse de unutulmayacak kadar derin, anlamlı, öğreticidir.
Kerbela; şehitler şahı İmam Hüseyin’in, 71 yoldaşıyla birlikte Muaviye oğlu Yezit tarafından
günlerce susuz bırakıldıktan sonra şehit edildiği yerdir.
Kerbela; mazlum ile zalimin, iyi ile kötünün, haklı ile haksızın karşı karşıya geldiği meydandır.
Kerbela; bizler için direnişin, mücadelenin en büyük örneğidir.
Kerbela; Dünyanın neresinde olursa olsun güçlünün güçsüzü ezdiği, zalimin zulüm yaptığı,
adaletin gücünün değil güçlülerin adalet anlayışının hüküm sürdüğü her yerdir.
Kerbela; İmam Hüseyin’in onurun, şerefin, gururun ve haysiyetin insanlık için vazgeçilmez bir
yüce değer olduğunu, tüm yakınları ile birlikte hayatını ortaya koyarak kanıtladığı bir insani
duruş ve direniştir.
Zalime, haksızlığa, hukuksuzluğa boyun eğmeyen, hak mücadelesi veren herkesin duruşu
birer Hüseyni duruştur.
Kerbela’ da Hz Hüseyin, Yezit karşısında geri dönmeyerek iyiyi, doğruyu, haklıyı
cesaretlendirmiş ve bu uğurda kendini feda etmesi bize bırakmış olduğu çok önemli bir
mirastır.
Bu mirasın sahipleri olarak yaşamımızın her alanında adaleti, eşitliği, hakça düzeni savunmaya,
ezilenin sesi olmaya, yoksulun aşı olmaya, hayvanları, doğayı ve ormanlarımızı korumaya
devam edeceğiz.
İnsanı insandan ayıranlara karşı çıkmaya, o sizden diye ayıranlara bu bizden diye kayıranlara
karşı çıkmaya, kadına şiddete ve kadın cinayetlerine karşı çıkmaya, çocuk istismarcılarına karşı
çıkmaya, Hüseyni duruşumuzu sergilemeye devam edeceğiz.
Tüm Canların yapacağı ibadetlerin, çekeceği yasların hak katında kabul olmasını dilerim.
Hünkar yardımcımız, Şah-ı Merdan yolumuza yoldaşımız olsun.
Doğan DEMİR
İstanbul Milletvekili
Bir yanıt yazın