
Takvimde yalnızca bir gün gibi görünse de bazı tarihler, bir milletin vicdanına tutulmuş aynalar gibidir; Hem geride bırakılan yolu hem de açılması gereken kapıları gösterir.
5 Aralık Kadın Hakları Günü, işte böyle bir anlam taşır. Kadının emeğini, mücadelesini ve toplumdaki yerini görünür kılan; yıllardır kilitli bırakılan kapıların hangi anahtarla açılacağını hatırlatan güçlü bir gün.
Kadınların yalnızca siyasal hakları için değil; insan onuruna yaraşır bir yaşam için verdikleri çok yönlü mücadelenin sembolüdür.
Evde, işte, okulda, sokakta… Hayatın yükünü taşıyan eller, aynı zamanda bu ülkenin en sağlam kapılarını da aydınlığa açan anahtarlardır.
Kadın Hakları: Bir Ülkenin Adalet Kapısının Anahtarıdır
Bugün hâlâ pek çok kadın şiddetin, eşitsizliğin, ekonomik dar boğazların ve görünmez engellerin kapılarında beklemek zorunda kalıyor.
Kadının nefes alamadığı bir ülkede, aslında adaletin nefesi kesilir. Bu nedenle kadın hakları yalnızca kadınların mücadelesi değildir; bir milletin hangi kapıları kapalı tuttuğunu ve hangi kapıları birlikte açabileceğini gösteren bir sınavdır.
Kadınların güvenle yaşadığı, özgürce ürettiği, eşitçe temsil edildiği bir ülke;
gerçek anlamda güçlü, kilitleri açılmış bir ülkedir.
Tarihten Bir Anahtar: Seçme ve Seçilme Hakkı Büyük Kapının Sadece Bir Eşiğidir
5 Aralık 1934’te Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanması, büyük bir kapının aralanmasıydı; Fakat mücadelenin tamamı değil, sadece eşiğiydi.
Kadının eğitim, sağlık, adalet ve fırsat eşitliği talepleri; toplumun daha aydınlık bir geleceğe yürüyebilmesi için gereken diğer kapıların anahtarlarıdır. Bu nedenle 5 Aralık’ın değeri, siyasal temsilin ötesindedir:
Kadının her alanda eşit ve güçlü varlık gösterebilmesinin gerekliliğini hatırlatır.
Kartal’da Kadının Gücü: Yunus Şahin’in Vizyonundan Doğan Yeni Siyaset Dili
Kartal’da bugün kadınların sesi yalnızca duyulmuyor; şehrin geleceğini açan kapıların anahtarlarından biri hâline geliyor.
Bu dönüşüm rastlantı değil; Anahtar Parti Kartal teşkilatında benimsenen yeni siyaset anlayışının bir ürünüdür.
Yunus Şahin’in ortaya koyduğu liderlik vizyonu, kadınların fikirlerine gerçek anlamda alan açan, sorumluluğu paylaşan ve katılımcılığı teşvik eden bir siyaset kültürü yaratıyor. Bu kültür, yalnızca kadınların rolünü büyütmekle kalmıyor; Kartal’ın yarınlarına uzanan kapıların ortak akılla açılmasına zemin hazırlıyor. Bu vizyonun merkezinde kadın; yalnızca temsil edilen bir yüz değil, üreten, fikir oluşturan, dönüşüm başlatan bir anahtar güç olarak görülüyor.
Kadına duyulan güvenle genişleyen bu alan, siyasetin belli bir çevrenin kilidinde olmadığını;
farklı bakış açıları bir araya geldiğinde daha adil, daha kapsayıcı ve daha üretken bir yapının ortaya çıktığını gösteriyor.
Gerçek liderlik yalnızca destek vermekle değil, anahtarı paylaşmakla, kapıları birlikte açmakla, emeğin değerini bilmekle anlam kazanıyor. Kartal’da yükselen bu yeni siyaset dili de tam olarak bu vizyonun yansımasıdır.
Kadının Değdiği Yerde Kapılar Aydınlığa Açılır
Kartal’da kadınlar yalnızca görünür değil, etkilidir.
Pazar yerlerinden atölyelere, derneklerden sosyal projelere uzanan her yerde kadın emeği,
kapanmış kapıları açan bir anahtar gibi çalışıyor.
Bir şehirde vicdan varsa, o vicdan; kadının dokunduğu yerde filizlenir, kadının sesi duyulduğunda genişler, kadının adımıyla yön bulur.
Kadınlar aydınlığın kapılarını aralar… Toplum o kapıdan içeri girdiğinde ise değişim kaçınılmaz olur.
Bu Ülkenin Geleceği Kadınların Eşit Adımlarıyla Kurulur
Bugün sokaklarda çalışan, okullarda öğrenen, evlerde üreten, meydanlarda mücadele eden her kadın; 5 Aralık’ın mirasını bugüne taşıyan bir anahtardır.
Kadın attığı her adımda bu ülkeye özgürlük katar; her sözünde toplumun gücünü büyütür.
Ve biz Kartal’da biliyoruz ki: Gerçek değişim, kadının açtığı kapılardan geçerek başlar.
Cumhuriyet’in anahtarı hâlâ kadının elindedir.
Ve vizyon sahibi liderler, bu anahtarı kadınlara güvenerek teslim edenlerdir.


Bir yanıt yazın