MUTLU OLMANIN FORMÜLLERİNİ YAZDIM
ACUN ABİ’YE PROJE GÖTÜRTÜM, SURVİVOR TEKLİFİ ALDIM
“On parmağında on marifet var” deyimi tam da Hasan Yalnızoğlu’nu tarif ediyor. Küçük yaşlarda jimnastik, basketbol, yüzme, teakwando gibi branşlarla uğraşan Yalnızoğlu, Anadolu Ateşi grubunda da yıllarca dansetti.
‘Kızılelma’, ‘Bir Zamanlar Osmanlı-Kıyam’, ‘İncir Reçeli’, ‘Karaoğlan’ gibi projelerde de oyunculuğunu konuşturan Yalnızoğlu’nun gönlünün ibresi oyunculuğu gösteriyor. ‘Öğrenilmiş Duygular’ adlı bir de kitap yazan Yalnızoğlu, kitabında mutluluğun formüllerini açıklıyor.
Filmstudio: Kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı?
Hasan Yalnızoğlu: Survivor’dan döndükten sonra beni takip eden insanlar yaptığım oyunculuk, mankenlik, dans ve sporla ilgili her gittiğim yerde pek çok soru soruyorlardı. Kitap yazıp insanları yönlendirmeyi tercih ettim. Kitabın ismi “Öğrenilmiş Duygular”. İnsanın karakterini oluşturanın duygular olduğunu ve bu duyguların da öğrenildiğini düşünüyorum. Bir duygu alışkanlık haline geldiğinde ve çok tekrar edildiğinde artık karakterimizin bir parçası haline gelmeye başlar. Kitabımda da bunlardan bahsettim. Kitap, sağlıklı yaşam, doğru beslenme, karşılaşılan zorluklara karşı nasıl davranılması gerektiği, hayatta kalmanın, yaşamanın önemi, mutlu olmanın formülleri gibi konuları içeriyor.
SPORA ABLAM SAYESİNDE BAŞLADIM
Filmstudio: Spora olan yoğun ilginizin sebebi neydi ve en çok sporun hangi dalını seviyorsunuz?
Hasan Yalnızoğlu: Bunun sebebi, tabi ki her çocuk gibi oyun düşkünlüğüydü. Seksek, dokuztaş, yakar top gibi oyunlar vardı bizim zamanımızda. Ben bu oyunları da sporun bir bölümü diye düşünüyorum. Sekiz yaşlarımda jimnastik ile tanıştım, yüzmeyle devam ettim. Ablam jimnastiğe başlamıştı ve bana anlattığında çok hoşuma gitmişti. Spora başlamama asıl sebep ablam diyebilirim. Profesyonel olarak taekwando yaptım ama basketbolu daha çok seviyorum. Basketbol takım oyununu gerektiriyor ve bu yeteneğin bende olduğunu düşünüyorum.
ACUN ABİ’YE PROJE GÖTÜRTÜM, SURVİVOR TEKLİFİ ALDIM
Filmstudio: Biraz da Survivor maceranızdan bahsedelim, isterseniz. Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz ve Survivar hayatınızı nasıl etkiledi?
Hasan Yalnızoğlu: Acun (Ilıcalı) Abi’ye bir proje götürdüğümde Survivor için teklif aldım. Yarışmada, sınırlı yiyeceğimiz vardı ve daha çok pirinç tüketiyorduk. Bir gün bir pirinç tanesi yere düştü, arkadaşlarımızdan biri onu yerden alıp yedi. Bu anı unutamıyorum. Sahip olduklarımızı hatırlatmak adına etkileyici bir andı. Yarışmadan döndükten sonra tabi ki daha popüler ve daha tanınır oldum.
TANINIR OLMAK HAYATIMA OLUMLU YANSIDI
Bunun da bana her türlü maddi ve manevi dönüşü oldu. Survivor’dan döndüğümüzde en azından ekip arkadaşlarımızı destekleyenlerin kötü tepkileriyle karşılaşmadık. Çünkü, biz yarışma esnasında centilmence yarışan, onun haricinde arkadaşça davranabilen insanlardandık. Tanınır olmak hayatıma olumlu şekilde yansıdı.
İYİYİ TEMSİL EDEN BİR KARAKTERİ OYNAMAK İSTERİM
Filmstudio: Sinema ya da dizide özellikle canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?
Hasan Yalnızoğlu: Şu ana kadar hep özel ya da kötü karakterleri canlandırdım. Bu durumdan şikayetçi değilim, seviyorum da. İsterim ki, bundan sonra iyiyi temsil eden bir karakter canlandırayım. Görüntüm her ne kadar sertse de ses tonumun sempatik olduğunu düşünüyorum. Ses tonumla görüntümdeki sertliği giderebilirim.
EN ÇOK OYUNCULUĞU SEVİYORUM
Filmstudio: Kolunuzda bir sürü altın bileziğiniz var. Yüzme, teakwando, kung fu, kürek yarışları, dansçılık, mankenlik, yazarlık ve oyunculuk. Gönlünüz en çok hangisine kayıyor?
Hasan Yalnızoğlu: Herkesin bana yönelttiği sorudur bu. Halen yapmakta olduğum dört meslek var. En çok oyunculuğu seviyorum aslında. Çünkü oyunculuk deyince, içinde spor da dans da mankenlik de var. Oyunculuk sanatın her dalını kapsıyor. Oyunculuk uzmanlaşmak istediğim alan. Ama, diğer mesleklerimi niye bırakayım? Fiziğimi koruduğum, kendime baktığım sürece hepsini yapmak istiyorum. Onlar beni terk etmeden ben sevdiğim meslekleri terk etmem.
“ŞENER ŞEN” DER, SUSARIM
Filmstudio: Üstad kabul ettiğiniz oyuncular kimler?
Hasan Yalnızoğlu: Şener Şen dedikten sonra yanına kimleri sayabileceğim bile aklıma gelmedi. Şener Şen bir üstattır.
KÖYDE ÇAY TAŞIMAKTAN BACAKLARIM KUVVETLİDİR
Filmstudio: Türkiye’deki ilk kürek yarışında Türkiye rekoru kırmışsınız. Bu süreci anlatır mısınız?
Hasan Yalnızoğlu: Yaşça küçüktüm ama Taekwondo alt yapım olduğu için hazır bir bedene sahiptim. Köyde çay taşımaktan bacaklarım kuvvetlidir. Bana sadece küreği hangi tempoda çekeceğim öğretildi. O tempoyu devam ettirdim ve Türkiye rekoru geldi ardından. Oysa böyle bir beklentim yoktu.
KENAN İMİRZALIOĞLU ÇOK YAKIN DOSTUM
Filmstudio: Best Model’de Kenan İmirzalıoğlu ile aynı puanı almışsınız ancak jüri başkanı İmirzalıoğlu’nu tercih etmiş. Sizce bu tercihin sebebi neydi ve bu size neler hissettirdi?
Hasan Yalnızoğlu: Kenan benim çok yakın dostum. Yarışma sürecinde beraber güzel vakit geçirmiştik. Onun daha çok Türk toplumunu temsil edecek fiziki özelliklere sahip olduğunu söyleyip birinciliğini açıklamışlardı, ben de ikinci oldum. Ben de Hindistan’da gerçekleşen dünya elemelerinde ülkemizi temsil ettim ve dünya ikincisi oldum.
O zaman çok heyecanlıydım ve üzülmüştüm ama şimdi o durumun da bir sebebi olduğunun kanaatindeyim. Bu yolculuk bizi buralara getirdi. Kenan dünyanın tanıdığı ünlü bir oyuncu oldu, ben de sanat alanında yoluma devam ettim. Oyunculukta yollarımız yeniden kesişti.
Bir yanıt yazın