Düzeni bozuk varsayımlardan ibaret tüm duyumlar…
Oluşturduğumuz biçimsiz yaşamların gölgesiyle de duygularımız kördüğüm olmuş bir yığın yumak.
Sevgi dili özünü yitirmiş,saygı tozlu raflara kaldırıldığından beri ihtimaller dahilinde basitçe yaşar olmuşuz.
Yaşamak dediğime bakmayın. Nefes alıp vermekten her lazha,zamanın bereketsizliğine gömülmüşüz.
Amaçsız,hedefsiz,hevessiz,sevgisiz….Usulca ölümü bekleyen ruhsuz bedenlerden ibaretsiz.
Ruhumun eski çağlara ait olduğuna inanıyorum.Mendil kenarına işlenen sevdaların müptelası gönlüm.Sandıklarda saklanan naftalin kokulu hasretle işlenmiş o mendili alıp kalbimin sızlayan köşesine bastırıp,mendilin sızan acınası sevgilerimin kanatmış olduğu ruhumu okşamasını istiyorum.
Gözleri öpülmüş çocuklar gibi şenlensin içim. Elleri öpülesi analar gibi erisin içim.
Düzensiz yaşamların arasında saf sevginin varlığına muhtacız. Ruhsuz bedenlere yüklediğimiz sanrılardan içimizde azelyalar açtıracak umutlara bürünmeliyiz.
Bir çiçek büyütmenin sorumluluğunu yüklenmemiş kalplerde her bahar hazandır.
Var olsun sevgi ve saygıyla ruhu çiçek açanlar!
Dilek Köksal
Bir yanıt yazın