MESİAD’ın Merter’deki merkezinde gerçekleşen toplantıda İstanbul Milletvekili Nurettin Nebati, Güngören Belediye Başkanı Şakir Yücel Karaman, MESİAD Başkanı Yusuf Gecü ve derneğin yönetim kurulu üyeleri ile işadamları da yer aldı.

Toplantıda konuşan Başkan Kadir Topbaş, İstanbul’un geçmişteki plansız sanayileşmesinin sıkıntılarını yaşadığını ve şehri planlı hale getirmek için ciddi yatırım ve hizmetler ürettiklerini belirterek, Merter’in sıkıntılarını bildiğini söyledi. Belediye başkanı olarak bir ceo gibi düşünüp hızlı reflekslerle nerede ne lazım hemen onu yerine getirdiklerini ifade eden Başkan Kadir Topbaş, şöyle konuştu;

İSTANBUL EKONOMİSİNE HER AY 500 MİLYON LİRA

“Metrobüs buraya önemli bir kazanım sağladı. Altından metro yapılınca çok erişim ve ulaşım çok daha rahat olacak. Tramvay Kabataş ve Bağcılar’a kadar uzadı. Kabataş raylı sistemlerle buluşan bir transfer merkezi oluyor, bu da Güngören için bir imkan oluyor. Ayrıca Bakırköy İDO’dan Kirazlı’ya gidecek metro hattı da inşaat aşamasında. Öte yandan, Sarıyer’den Büyükçekmece’ye kadar yapacağımız 140 kilometrelik ardaşık tüneller ile buranın trafiğine de hizmet verecek. Kilometresi 40 – 50 milyon lira. İstanbul’a 13 yılda 98 milyar lira yatırım yaptık. Bu sene 16,5 milyar lira yapacağız. Yatırımın üçte birini işçilik kabul etseniz, bu da her ay 500 milyon liraya yakın sıcak paranın İstanbul ekonomisine girmesi ve istihdam oluşturması demek. İstanbul’un odak şehir olması, Paris’teki, Londra’daki işadamlarının, ‘Şirketlerimizin merkezi İstanbul’da olsa, İstanbul’da yaşasak” demesi için çalışıyoruz. Güngören’e de bugüne kadar 660 milyon lira yatırım yaptık.”

MERTER MODA MERKEZİ OLUYOR

Geçmişte Merter’i sellerin bastığını, bugün bunların geride kaldığını hatırlatan Kadir Topbaş, “Merter’i de bir moda merkezi haline getirelim, sokakları ağaçlandırma, çiçeklendirmeyle ve sokak mobilyaları koyalım. Merter sokaklarını gören şaşırsın. Buradaki belediye binamızı otoparka dönüştürerek otopark sorunun da çözeceğiz. Neden Merter’de nano teknolojiyle tekstil üretimini çok daha iyi noktaya taşımıyoruz? Biz büyük bir medeniyetin mensubuyuz ve birlikte her şeyi başarabiliriz. İBB olarak MESİAD ve Merter için bize düşen her türlü hizmet için varız” diye konuştu.

HAVAYOLU ŞİRKETİ TAŞIMACILIK VE TURİZM HİZMETİ VERECEK

“Belediyemizin hiçbir kuruma günü gelmiş bir lira borcu yok. İstanbul’u dünyanın gıpta ettiği bir şehir yapmak için çalışıyoruz” ifadesini kullanan Topbaş, “Devasa çevre yatırımlarımızın yanı sıra duvarlara bile çiçekler açtık. Bu firmalar körfez ve Avrasya ülkelerinden iş alıyor. Türkiye de çok ciddi anlamda gelişiyor. Her alanda çok büyük yatırım ve hizmetler var. Ülkemizin önünü kesmek için darbe dahil birçok şey denediler. Ama çok şükür geride kaldı ve bizim birlikteliğimiz çok daha iyi bir geleceği hazırlayacak inşallah. Neden biz teknoloji yakalayıp dünyaya satmıyoruz. Çünkü benim ecdadım çeliğe en iyi suyu vermiş ve gerektiği zaman gemileri karadan yürütmüş” diye konuştu.

“İstanbul’da daha neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. İnşallah havayolu şirketi kuracağız” diyen Topbaş, “Anadolu’da baraj göllerine inerek oradaki havaalanından daha yakın noktadan vatandaşlar işadamları servis edilecek. Küçük uçak ve helikopter alacağız. Sayın Başbakanımız ve Ulaştırma Bakanımız ile görüştük. Bu da önemli bir ihtiyaç. Şehir içinde de turistik anlamda yada taksi olarak hizmet verecek” şeklinde konuştu.

16 NİSAN ÇOK ÖNEMLİ…

16 Nisan Referandumunun Türkiye için çok önemli olduğunu dile getiren Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Sizler Türkiye’nin yarının kararırını vereceksiniz. Ben esnaf aileden geldiğim için mahcup olacağım hiçbir şeyi söylemedim. Günü kurtarmayı hiç düşünmedim. Referandumla ilgili çok hamasi sözler söyleniyor. 1963’ten itibaren belediye başkanlarını direk halk seçiyor ve bizler vatandaşı direk dinleyerek hizmet üretmek için çalışıyoruz. Doğrudan halkın seçtiği bir başkan olarak mesai arkadaşlarımızı da kendimiz seçiyoruz. Bir arkadaşımızın bir yanlışı olsa anında değiştirebiliriz. Belediye başkanı olarak biz bu yetkilere sahibiz. Yarın halka bürokratlarım şöyle çıktı o nedenle başarısız oldum diyemem. Halka karşı direk ben sorumluyum. İşte referandumla getirilmek istenen Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi de aynen böyle. Cumhurbaşkanımız halk karar verirse 2019’da Partili Cumhurbaşkanı olacak. Şu anda üçlü kararnameyle zaten Cumhurbaşkanı ve Başbakan istediğini atayıp istediğini görevden alabiliyor. Biz de genel sekreter dışında herkesi kendimiz atıyoruz.”

“İstanbul’da yetki arttırılsın dedik farklı algılayıp konuştular. Trafik ve imar yetkisi bize verilsin istiyoruz” ifadesini kullanan Topbaş, şunları kaydetti; “Londra’da böyle. Plan yapma yetkisinin İstanbul’da toplanmasını istiyoruz. Bir yetki verip güvendiğimiz insanda o vasıfları aramalıyız. Şu anda Cumhurbaşkanının ve Başbakanın yetkileri daha fazla. Cumhurbaşkanı ile ilgili bir sıkıntı olursa parlamento direk seçime gidip cumhurbaşkanını değiştirebilir. Parlamenter rejim daha demokratik değil. 4 tane siyasi partinin başkanı belirliyor isimleri. İş hayatında nasıl doğru yöneticiler olmazsa şirket batıyor, ülkede böyle. Türkiye’nin daha hızı hareket edebilmesi için, belediyelerin refleksleri gibi hızlı yönetim için böyle yeni bir sisteme ihtiyaç var. Yetkiler verilirken en düzgün, sıkıntıya sokmayacak insanlara yetki verilecek. Cumhurbaşkanı seçeceğimiz kişide böyle vasıflar aramalıyız. Bugün halkın yada parlamentonun cumhurbaşkanını görevden alma yetkisi yok. Ama getirilen sistemde parlamento gerektiği zaman seçime giderek kendisini ve cumhurbaşkanını yenileyebiliyor.”

Ülkemizin yarınlarını ve Türkiye’nin dünyadaki rekabet gücünü siz belirleyeceksiniz. Nasıl ki İBB olarak biz metro beyni yapmak için çalışıyorsak, yazılım konusunda dünyadaki en iyi belediyelerden biriysek, Türkiye’nin basamakları daha rahat çıkabilmesi için yeni bir sisteme ihtiyaç var. Biz evelallah vatandaşlarımıza güveniyoruz. Başımız dik, alnımız açık. Bir başkan imzasıyla, Hazine garanti olmadan Avrupa Yatırım Bankası ve Fransa Kalkınma Ajansı gibi ciddi kuruluşlardan kredi alabilecek hale geldik. Gelişen, güçlü bir Türkiye’yi oluşturursak geriden gelenler bizi hayırla yad edecek.”