Bayramdan sonra okullar açılıyor! İlk kez okula başlayanların bazıları mutlu bazıları tedirgin… Uzun bir tatilin ardından okula dönenlerde de kimi zaman isteksizlik görülebiliyor. ERA Kolejleri PDR Bölüm Başkanı Gülçin Aşkın Çetin ailelere, çocukların kaygılarını yatıştırmak ve yeni eğitim dönemine rahat adapte olabilmek konusunda önerilerde bulundu.

Bayramdan sonra okullar açılıyor! İlk kez okula başlayanların bazıları mutlu bazıları tedirgin… Uzun bir tatilin ardından okula dönenlerde de kimi zaman isteksizlik görülebiliyor. ERA Kolejleri PDR Bölüm Başkanı Gülçin Aşkın Çetin ailelere, çocukların kaygılarını yatıştırmak ve yeni eğitim dönemine rahat adapte olabilmek konusunda önerilerde bulundu.

Okulda ilk gün, özellikle hayatında ilk kez ailesinden ayrı kalacak olan ilköğretim 1. sınıf öğrencilerini heyecanlandırıyor. Okul öncesi eğitim alan çocuklar yeni başlayanlara göre çok daha avantajlı. Çünkü sosyal bir ortama uyum sağlamak, sıra beklemek, arkadaşlarla yardımlaşmak gibi birçok yetenek, okul öncesi eğitimde çocuğa verilmiş oluyor. Okula ilk kez gidecek minik öğrenciler için ise evde okula giden büyük bir kardeşin olması ya da eğitim hayatı hakkında çocuğun zihninde oluşan izlenimler, ilk günlerin nasıl geçeceği konusunda belirleyici. Kimi çocuklar ağabeyi ya da ablası gibi okula gitmek için büyük bir heves duyuyor, hayranlık duydukları kişiler gibi başarılı olmak isteyebiliyor ya da yeni arkadaşlar edinecekleri için seviniyorlar.

Okula gitmek istemeyen çocuklarda ise bu isteksizliğin arkasında pek çok farklı sebep görmek mümkün… Tanımadıkları insanlarla dolu bir ortamda yaşanan terk edilmişlik hissi, arkadaş edinme konusundaki çekingenlikler, fiziksel bir özellik nedeniyle alay konusu olma korkusu, başarısız olma endişesi, çantasını ya da ayakkabısını beğenmeme gibi birçok faktör, çocukların okula gitmek istememesine neden olabiliyor. Alışma sürecinde ebeveynlerin kendi endişelerini çocuklara yansıtması da minik öğrencileri telaşa sürükleyen faktörlerden biri. Bu süreci rahat atlatabilmek için, ERA Kolejleri’nden Gülçin Aşkın Çetin’in ebeveynlere önerileri şöyle:

1)Çocuğunuzun eğitim alacağı okulu, okula başlamadan önce görmesini ve mümkünse öğretmenlerle tanışmasını sağlayın.
2)Size ‘Okula gitmek zorunda mıyım?’ diye sormadan önce bu soru için iyi bir yanıtınız olmalı. Öğrenmek, kendisini tanıyıp yeteneklerini bulmak ve bir meslek sahibi olmak için okula gitmesi gerektiğini söyleyebilirsiniz.
3)Çocuklar öğrenmeyi ve keşfetmeyi severler. Öğrendiklerinin ona neler katacağını çocuğunuza anlatın. Onu heveslendirin.
4)Birkaç gün önceden başlayarak, okul saatlerine adapte olacağı uyku düzenine geçmesini sağlayın.
5)Yetişkinlerde de olduğu yeni bir ortama girdiğinde her çocuk bocalayabilir. Bu çok normaldir. Alışması için ona zaman tanıyın. Okulda ağladığı veya eve gitmek istediği için öğretmeni sizi ararsa, mümkünse çocuğunuzu yatıştırıp okulda kalmasını sağlayın. Her ağladığında okuldan alınırsa ertesi gün okula geri dönmesi daha zor olacaktır.
6)Çocuğunuz okula uyum sağlayamıyor veya gitmemek için bahaneler buluyorsa
bunun sebebini anlamaya çalışın. Anlamanın en iyi yolu onu dinlemektir.
7)Çocuğun bir birey olarak tanımadığı insanlara kendini kabul ettirmesini ya da sosyalleşmesini önleyen özellikleri varsa, bu özelliklerini değiştirmeyi öğrenmek durumundadır. Çekingenlik, kendine güvenmeme, anne babadan ayrı kalamama, sorumluluk almak istememe, hata yapmaktan korkma gibi sorunlar, ebeveynlerin de desteğiyle aşılabilir. Kısa dönemde çocuğunuza yardımcı olurken, uzun dönemde kendi davranışlarınızı da gözden geçirmenizde fayda var. Çünkü çocuklar, pek çok iyi niteliği aldıkları gibi, sorumsuzluk, dağınıklık gibi olumsuz özellikleri de anne ya da babalarından öğrenmiş olabilirler.
8)Çocuğunuza destek vermek, her şeyi onun yerine çözmek demek değildir. Örneğin sıra arkadaşıyla anlaşamıyorsa, nasıl davranması gerektiği konusunda yol gösterici olmanız yeterlidir. Buradan sonrasında çocukların birbirlerine uyum sağlamaları için sabırlı olmak daha yararlıdır.