Mesleklerinin ekonomik tehdit altında olduğunu ve çok sayıda sorunlarının bulunduğunu söyleyen eczacılar, 16 Ekim’de Ankara’da dev miting yapacak. Eczacılar “Mesleğimizin değersizleştirilmesine karşı hep birlikte ‘dur’ diyeceğiz. Bu mücadeleyi hak ettiğimiz değeri alana kadar sürdüreceğiz” dedi.

TEB Başkanı Üney ve 54 eczacı odası başkanı Başkent’te bir araya geldi. (Fotoğraf: BirGün)

Abone Ol

Haber Merkezi

Eczanelerdeki ekonomik çıkmaz, kamu eczacılarının hak kayıpları, bulunamayan ilaç sorunu, ilaç fiyat farklarının giderek artması, kontrolsüz açılan eczacılık fakülteleri gibi durumlara dikkat çekmek isteyen eczacılar, 16 Ekim’de Ankara’da dev bir miting yapacaklarını açıkladılar.

Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Arman Üney ve Türkiye genelindeki 54 eczacı odası başkanları TEB Genel Merkezi’nde dün mitinge ilişkin açıklama yaptı. Üney, 25 Eylül’ün Dünya Eczacılar Günü olduğunu anımsatarak, bu yılın temasının “daha sağlıklı bir dünya için eylemde birleşmiş bir eczacılık” olarak belirlendiğini bildirdi. Üney, 46 bini aşkın eczacı, 80 bini aşkın eczane çalışanı ve eczacılık fakültelerinde okuyan genç eczacılarla ülkenin dört bir yanında büyük bir özveri ile çalıştıklarını belirterek “Biz eczacılar Covid-19 pandemisi döneminde canımız pahasına halkımıza sağlık hizmeti sunmayı görev bildik. Çetin sağlık mücadelesinde 77 meslektaşımızı, 24 eczane teknisyenimizi, 2 eczacı odası çalışanımızı görevleri başında kaybettik” dedi.

ŞİMDİLİK AÇIĞIZ

Özverili çabalara karşın eczacıların adeta kaderlerine terk edildiği günleri yaşadıklarını vurgulayan Üney “Bu ülkeye kattığımız değer görülmek istenmedi, eczacıya hak ettiği değer verilmedi. Eczacılar yok sayıldı. Birinci basamak sağlık hizmet danışmanı ve halka en yakın sağlık hizmeti sunan eczacılar olarak açık bir şekilde ifade ettiğimiz taleplerimize karşılık bulamıyoruz; hak ettiğimiz değeri göremiyoruz” diye konuştu. 25 Eylül Dünya Eczacılar Günü’nü buruk karşıladıklarını dile getiren Üney, şöyle devam etti: “Bu sene bugünü belki bayram havasında kutlayamıyoruz ama tam da temasına uygun bir şekilde mesleğimize sahip çıkıyoruz. Çünkü mesleğimiz ekonomik bir tehdit altında. Bugün en temel işletme giderlerimizi dahi karşılayamadan, ecza depolarına olan borçlarımızı kredi borçlarıyla kapatarak ayakta durmaya çalışıyoruz. Onun için ‘şimdilik’ kaydıyla açığız diyoruz. Çünkü yarın, ne olacağını biz de bilmiyoruz. Hastalarımızın ilaca erişim hakkının önündeki engellerin bir an önce kaldırılması için artık kalıcı önlemlerin alınması gerekiyor. Biz eczacılar, hem meslektaşlarımızı hem de hastalarımızı mağdur eden ilaç yokluklarına dur diyoruz. Bugün hastalarımıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmadı. Fiyat farkları her geçen gün katlanarak artıyor. Stratejik personel olarak hizmet veren kamu eczacılarımızı hiçe sayan, hakkaniyet ilkesini çiğneyen ve çalışma barışını bozan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğini kabul etmiyoruz. Kamudaki meslektaşlarımızın emeklerinin hiçe sayılmasına dur diyoruz. Plansız bir şekilde alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun olarak açılan eczacılık fakültelerine ihtiyacımız olmadığını defalarca dile getirdik. YÖK’e defalarca çağrı yaptık. Uluslararası standartlarda kaliteli bir eczacılık eğitimi için ülkemizde yeni eczacılık fakültelerinin açılmasına ve mesleğimize yapılan haksızlıklara dur diyoruz. Bugün de eczacılar olarak hep birlikte bir hak arama mücadelesinin içindeyiz. Bu mücadeleyi, hak ettiğimiz değeri alana kadar sürdürmeye de kararlıyız. Bizler, 16 Ekim Pazar günü tüm meslektaşlarımızla, eczane çalışanlarımızla, eczacılık fakültelerinde okuyan genç meslektaşlarımızla ve ailelerimizle birlikte, beyaz önlüklerimizle büyük eczacı mitinginde olacağız. Artık eczacılık mesleği için, hastalarımız için, geleceğe onurlu bir meslek bırakmak için ayaktayız. Artık sesimizi duymazdan gelenlere bütün meslektaşlarımızla birlikte tek ses, tek yürek seslenmek için meydanlardayız.“