Görevine başlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bizden olmayanlar gibi bir anlayışın bittiği gündür bugün. Kucaklamanın tek bir felsefesi var. Biz kucaklarken, bizim çalışma arkadaşlarımız da aynı güzellikte, aynı samimiyette bizi kucaklasınlar istiyoruz. Bu kucaklaşmanın 16 milyon insana, ülkemize, milletimize çok faydası var” dedi.
Görevine başlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bizden olmayanlar gibi bir anlayışın bittiği gündür bugün. Kucaklamanın tek bir felsefesi var. Biz kucaklarken, bizim çalışma arkadaşlarımız da aynı güzellikte, aynı samimiyette bizi kucaklasınlar istiyoruz. Bu kucaklaşmanın 16 milyon insana, ülkemize, milletimize çok faydası var” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanlığı’nın ilk gününde Saraçhane’deki İBB binasına gelerek görevine başladı. Girişte, belediye personeli ve vatandaşlarca karşılanan Ekrem İmamoğlu, “Bugün, bütün çalışma arkadaşlarımla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarımızla ‘Bismillah’ diyoruz. Hayırlısıyla inşallah, güzel hizmetlerimize başlayacağız. Çok işimiz var, İstanbul’un birçok konusu var” dedi.
Tespit etikleri ve sahada tespit edecekleri birçok konu olduğunu ifade eden İmamoğlu, ayrıca istişarelerde bulunacaklarını, brifingler alacağını söyledi. “İBB’nin hafızasını dinleyeceğiz. Bizim için bu kurumun uzun süreli hafızası çok önemli” diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapılmışlar ve bugüne kadarki çalışma arkadaşlarımızın teknik ve eğitimli bakışları, görüşleri çok çok önemli. İçine siyaset katmadan, bu kentin insanına fayda verecek hangi bilgi ve becerileri varsa, son derece faydalanacağımızı herkes bilmeli. ‘Bizden olmayanlar’ gibi bir anlayışın bittiği gündür bugün. Kucaklamanın tek bir felsefesi var. Biz kucaklarken, bizim çalışma arkadaşlarımız da aynı güzellikte, aynı samimiyette bizi kucaklasınlar istiyoruz. Bu kucaklaşmanın 16 milyon insana, ülkemize, milletimize çok faydası var. Kişisel hiçbir beklentiyle, ya da kişiye hizmet anlayışıyla bizden talimat almayacak. Bizden alacakları talimat İstanbullunun lehine, çıkarına olacak. Bu anlayış ve felsefeyle buradayız. Yolumuz açık olsun. Çok konumuz var. Çalışma arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Benimle yol yürüyecek yeni kadrolarımız olacak. Allah onlara mahcup etmesin.”
“Bu kent, kutsal bir kenttir. Bu kentte birçok maneviyat, birikim, tecrübe vardır. Bunları kucaklamak olağanüstü bir derinlik ister. Kimse, kendisini kısır bir bakışa hapsetmesin. Herkes penceresini açık ve açısını geniş tutsun” ifadelerini kullanan İmamoğlu, “Böyle olduğu takdirde, İstanbul’u dünyanın en güzel ve vizyonel şehri haline getiririz. Bu şehre yapacağımız hizmetler kalıcı ve güzel hizmetler olacak. Hizmetlerimiz, İstanbul’da kalıcı ve güzel işler bıraksın istiyorum” diye konuştu.
‘‘HEYECANIM HİÇBİR ZAMAN AKLIMIN ÖNÜNE GEÇMEZ’’
İmamoğlu, ‘’İlk gününüzü nasıl geçirdiniz’’ sorusuna şu yanıtı verdi: ‘’Elbette heyecanım var. Ama heyecanım hiçbir zaman aklımın önüne geçmez. Mesuliyetimin farkındayım. Dolayısıyla dün gece çocuklarımla eşimle annemle babamla kucaklaştım, onların duasını ve desteğini aldım. Çocuklarımın İstanbul’la ilgili yapacaklarımı sorması işimin ne kadar zor olduğunu gösterdi. Küçük oğlum, ‘Saraçhane’deki binayı ne zaman kütüphane yapacaksın’ diye sordu. Büyük oğlum, öğrenci indirimini sordu. Kızım sadece beni öpmekle yetindi, onun isteği yok şimdilik.’’
‘’OY VEREN, VERMEYEN HERKESİ DAVET EDİYORUZ’’
İmamoğlu’na, ‘‘İstanbul mitinginin yer, zaman bilgileri belli oldu mu’’ sorusu da yöneltildi. İmamoğlu, bu soruya, ‘’Bugün tasarlayacağız. Tüm detaylarını paylaşacağız. Bu bir miting değil. Yapacağımız bir miting değil, bugün detaylarını tasarlayacağız. Bu bir buluşma, başlangıç buluşması. Bir karnaval gibi düşünebilirsiniz, eğlenceli bir gün gibi de düşünebilirsiniz. Her şey çok güzel olacak anlayışının başlangıcı diyebilirsiniz. İstanbul’da yeni bir başlangıcın, yeni bir anlayışın, ‘’Her şey çok güzel olacak’’ anlayışının başlangıcı diyebilirsiniz. Bu anlamla yüklü bir günü yaşamak istiyorum. Bebekleri, çocukları, sağlığı sıhhati olan herkesi, gençleri, kadınları bu şehrin insanlarını davet ediyorum. Oy veren, vermeyen herkesi davet ediyorum. Keyifli bir günün dilimini buraya ayırırlarsa, inşallah İstanbul için çok güzel bir günü, bir başlangıç gününü yaşamış oluruz diye düşünüyorum’’ yanıtını verdi.
“NORMALLEŞMEDEN VE KUCAKLAŞMADAN YANAYIZ”
Basın mensuplarının “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı karşılayacak mısınız” şeklindeki sorusunu cevaplandıran İmamoğlu, “Benim sorumluluğum neyi gerektiriyorsa onu yaparım. Yani devlet protokolü, sorumluluğu neyi gerektiriyorsa, onu yaparım. Bundan yana kimsenin şüphesi olmasın. Biz, normalleşme ve kucaklaşmanın yanındayız. El sıkmaya fırsatımız varsa, elini sıkarız. El sıkmadan daha fazla fırsat varsa kucaklaşırız. Daha fazla fırsat varsa konuşuruz, uzlaşırız. Yani fırsatları yaratma konusunda kabiliyetime güveniyorum” dedi.
‘‘BİZDEN KİMSE PARTİZAN BİR DİL BEKLEMESİN’’
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı İBB’ye davet edip etmeyeceği yönündeki soruya da şu cevabı verdi: “Kesinlikle davet edeceğim. Bu ülkenin her makamı, her kişisi buraya davet edilmelidir. Bir arada iş üretmeliyiz. Bizden kimse partizan bir dil beklemesin. Bu ülkeyi ve bu şehri barıştırmaya geliyoruz. Bunu da lafla yapamazsınız. Uygulamayla yaparsınız. Görüyorum ki toplum bu hoşgörüyü ve sevgiyi saygıyı istiyor. İnsanların yüzü mutlu. İnsanlar, gerginlikten usanmış. Bu milletin gündeminden çatışmayı yok ettiğinizde, bertaraf ettiğinizde, inanın milletçe önümüzde hiçbir şey kalmaz.”
“SARAÇHANE BİNASINI KÜTÜPHANE YAPACAĞIZ”
Saraçhane belediye binasının söz verdiği gibi kütüphane yapılacağını dile getiren İmamoğlu, “Arkadaşlarımla bu süreçleri analiz edeceğiz. Teknik süreçleri aksatmadan. Kendi yönetim binası anlayışını koruyan mimari tasarımlara burası muhtaç. Bunu mutlaka hayata geçireceğiz. Bunun dünyada da örnekleri var ama biz en iyi olacağız. Bahsettiğimiz kütüphane hemen başlayacak. Elbette buradaki makamların, birimlerin mevcut yapı düzeni içerisinde konumlanması gerekiyor, Onların tasarımları halledilecek. Bunu hızlıca halledeceğiz. Burada eğitimin, kültürün, var olduğu süreci yaşatarak, bu binada arka binayı özellikle tanımlıyoruz. Bu binada, meclisin ve belediye başkanının olması, halkla iç içe olmanın fiziki imkanını sağlamış olacak. Ben, halkla uzaklaştığım an verimli olamayacağımı düşünüyorum. Halkın da bizimle buluştuğu kadar, bu kente verimliliği katacağını düşünüyorum. O katılımcılığı ve şeffaflığı bu fiziki alanda yansıtma mecburiyetimiz var. Arkadaşlarımla o süreci hızlıca başlatacağız” şeklinde konuştu.
“ÖZGÜRLÜĞÜ VE EŞİTLİĞİ HAKİM KILACAĞIZ”
– İBB Meclisi çoğunluğunun kendi partilerinde olmamasını bir zafiyet olarak görmediğini vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi: “Ben, bunu ülke ve şehir adına demokrasi adına fırsata dönüştürmek istiyorum. Eğer insanlar bu kente, bir kişiye değil, talimat alıp, bir kişiye hizmet etmeyi kendine felsefe edinmeyip, ‘Ben 16 milyon insana hizmet etmeye geliyorum’ demişse, hiçbir engelimiz yok. Dolayısıyla tüm şeffaflığıyla başta meclis olmak üzere, birçok görüşme yapacağımız şeffaf odamızda vatandaş bilgilensin ve faydalansın istiyoruz. Bugünün teknolojisi, çağın demokrasi anlayışı için bir fırsattır. Bu kadar hızlı iletişim kurabiliyorsak, soru sorup cevap alabiliyorsak, milyonlarca insanla bağ kurmak teknolojisi varsa, bunu niye fırsata çevirmeyelim. Göreceksiniz bizim insanımız fıtrat olarak demokrasiye çok uygun. Özgürlüğünü seven bir toplumuz. Bu şehirde, özgürlüğü ve eşitlenmeyi hakim kılmak adına hizmete dönüştürdüğümüzde, İstanbul’un yereldeki demokrasi uygulaması, belki de dünyaya da örnek olabilir. Bu bağlamda, toplumun bu şeffaflığı hissetmesi adına son derece radikal kararlar alacağız. Demokrasinin bu kentin damarına kadar işlemesi adına. Eksiklerimizi tamamlayacağız. Günün sonunda, bu şehirde ve bu yönetimde mutlak demokrasi, şeffaflık ve katılımcılık var olacak.”
Bir yanıt yazın