İstediklerini yapmayan tesise İBB zabıta ekiplerini yollayarak, açılışından sadece 10 gün sonra tesisin geri dönüşüm faaliyetlerini, izinli taş kamyonlarını sokmayarak, 5 aydır çalıştırmıyor ve kapalı halde tutuyor, mahkemede haksız eylem diye ara karar çıkınca da hem “izinli kazı alanlarına taş verirseniz başınız belaya girer” diye baskı kurduruyor, hem de maliye bakanlığına yıllık peşinen ödenen kira anlaşmasının iptali için uğraşıyor.

Kamuoyu adına soruyoruz. Mustafa Tahmaz neyin kavgasını veriyor?

Kartal’da Taş Ocakları diye bilinen mevkide 1990 senesinden beri faaliyet gösteren gruba ait 3T İnşaat firmasının taş ve inşaat atığı geri dönüşüm tesisinde yaşananlar, “Neyin Kavgası?” sorusunu sorduruyor. İBB’nin konu ile ilgili Daire Başkanı Mustafa Tahmaz’ın özel ilgi (!) alanındaki tesisin başına gelmeyen kalmadı.

Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği kapsamında Kartal Belediyesi’nden aldığı taş kırma – eleme ve açık saha depolama işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı ve İBB’den aldığı geçici depolama izni ile faaliyet gösteren Kartal’daki işletme, 5 (beş) ayı aşkındır İBB zabıta ekipleri marifetiyle kapalı tutuluyor.

İstanbul 4. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durma kararı vermesine rağmen,  tesis geçtiğimiz günlerde İBB Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Ekipleri’nin müdahalesi ile tekrar çalışamaz hale getirildi.

Mevcutta 55, aktif çalıştığında ise 150 işçiye ekmek kazandıran bu tesisin üretimine kaynak olan hammadde girişini engelleyerek bir anlamda kapatan İBB zabıta ekiplerinin “Tesisi kapatmadık, sadece hammadde girişine izin vermiyoruz” sözleri ise şaşkınlıkla karşılandı.

Bahri Turan: “Çözüm değil, sorun üretiliyor!”

Elindeki yürütmeyi durdurma kararına rağmen İBB ekiplerinin açıkça kanun tanımadan iş yaptıklarını belirten firma sahibi Yüksek İşletme Mühendisi Bahri Turan, gazetemize yaptığı açıklamada  “Belediyelerin asli görevi, çalışana, üretene ve şehre çözümler üretmektir. Onları desteklemektir. Sorunlar oluşturup, bundan kendine vazife çıkarmak değildir” dedi.

Özelleştirme İdaresi’ne ait olan yaklaşık 4.000 m2 alanda kurulu bulunan tesis, Milli Emlak’a ödenen kira ve vergilerle yıllık yaklaşık (harçlarla birlikte) 350 bin TL kira maliyeti var. Bu tesis taş eleme ve kırma tesisi olarak kayıtlarda görünüyor.

Kapatmaya belge olmayınca ürettiler!

Tesise, sorumlularından habersiz ve tek taraflı olarak ölçüm uygulayan İBB Çevre Koruma görevlileri, sanki kaçak döküm yapılıyormuş gibi tutanak tutarlar. Oysaki tutanakta sadece İBB görevlilerinin imzası vardır ve firmadan kimseye bu tutanak imzalatılmaz.

Daha sonra bu tek taraflı belgeyi belge (!) sayan İBB Çevre Koruma Dairesi buna istinaden tesise kapatma uygular. Açıkça hukuka aykırılıklar içeren bu eylem mahkemeye taşınır.

Mahkeme “Açın” der, Tahmaz hukuk tanımaz!

İstanbul 4. İdare Mahkemesi 26 Ocak 2015 ve 2014/2414 esas nolu kararı ile yürütmeyi durdurup tesisi açar. Tesiste çalışmalar tekrar başlar ancak İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mustafa Tahmaz bu karara rağmen, ekipleri tekrar yollar. Bu kez tesise araç girişleri engellenmeye başlar. Hammaddesi hafriyattan gelen taşlar olan tesis çalışamaz hale getirilir.

“Tesisi devret, zarar görme” aracıları!

Bu sırada tesis sahibi Bahri Turan’a arka arkaya gelen aracılar kavganın bitmesi için tesisi kendilerine devretmesini önerirler. Yani “sen çekil, biz bu işi yapalım” mesajı verilir.

Turan, bu hukuksuzluklara direneceğini belirtince baskılar devam eder. Şubat ayı başlarında artan tacizler, 16 Şubat günü nihayete erer ve işletmeye tekrar tutanak tutularak, mahkeme kararı yok sayılıp çalışması engellenir. İşletme yöneticilerinin “Belge” sorması üzerine gelen cevap da manidardır. “Sözlü talimat” alınmıştır. Belge sonra gelecektir.

Tesisi kapatmazlar ama malzeme girişi yasaklanır!

Belgesiz baskın sonrası tutulan yeni tutanak, konulan şerhe rağmen hemen işleme alınır ve tesislere malzeme girişi yasaklanır. Yani, fırıncıya sana un yok fakat fırını çalıştırabilirsin demek gibi bir şeydir bu! Mahkeme tesisi kapatamazsın demiştir, malzeme girmesini engelleyemezsin dememiştir.

Ben kapatamıyorum, siz atın!

Bununla da yetinmeyen İBB Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Mustafa Tahmaz’ın, tesisin ruhsatlarını ve yasal çalışmasını iptal edemeyeceğini anlayınca Milli Emlak ve Özelleştirme İdaresi Başkanlıklarına ayrı ayrı yazılar yazarak “tesise yapılan kiralama anlaşmasının bozulmasını” talep ettiği alınan bilgiler arasında.

Şimdi kamuoyu şu soruların cevabını bekliyor.

İstanbul’da onca kaçak döküm alanı varken, İBB’nin Kartal’da tamamen yasal çalışan bu tesise özel ilgisinin sebepleri nelerdir?

Mustafa Tahmaz’ın tesisi kapattırmak için yasaları da hiçe sayarak verdiği bu mücadelenin gerekçesi nelerdir?

Yasal yollardan kapatma imkanı olmayınca, tesisin kiralama anlaşmasını iptal ettirmeye kalkmanın altında hangi sebep yatmaktadır?

Bu soruların haricinde Sayın Mustafa Tahmaz’a da sorularımız oldu. Onların yanıtlarını da geldiği takdirde yayınlayacağız.