MENÜ ☰
Nisan 2024
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  
Realty House Gayrimenkul
İstanbul 34 Gazetesi » Kartal, Manşet, Toplum » İlaçlamalar Devam Ediyor
İlaçlamalar Devam Ediyor

 SİVRİSİNEK İLAÇLAMASINDA ÖNCELİK İNSAN SAĞLIĞI
Kartal Belediyesi, yaz aylarında açık havada yapılan sivrisinek ilaçlamalarının insan sağlığına olumsuz etkisi üzerine farklı, alternatif yöntemler uyguluyor. Erişkin sivrisineklere yönelik mücadelede insan ve çevre sağlığına önemli boyutlarda zararların olduğu sisleme yöntemiyle yapılan ilaçlamalar, Kartal Belediyesi tarafından uygulanmıyor. Kartal Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde çalışan uzmanlar, erişkin sivrisineklere, uçkunlara karşı mahalle ve sokak aralarında yapılan ilaçlamadan kesinlikle vazgeçilmesi gerektiğini belirtiyor.
Başkan Öz: “Sinek İçin İnsan Sağlığını Riske Atamayız”
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İlçemizde araçların üzerine yerleştirilen ilaçlama makinelerle ile sisleme tabir edilen yöntemle yapılan gece ilaçlamalarını,  insan sağlığına ve doğaya zararlı olduğu için yapmıyoruz. Sivrisinek ve diğer uçkunlar ile kalıcı, etkili mücadele, üreme kaynaklarının yok edilmesinden ve larva safhasında üremelerinin engellenmesinden geçer. Bu mücadeleyi de Kartal Belediyesi olarak sivrisineklerin larva dönemlerinde, yumurta bıraktıkları ya da yumurta bırakma ihtimali olan ortamlarda insan sağlığını ve doğayı etkilemeyecek şekilde çalışmalar yaparak yürütüyoruz”  dedi. Söz konusu canlıların, yumurtalarını durgun su birikintilerine bıraktığına dikkati çeken Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, “Bizim çalışmalarımız öncelikle bu alanların ıslah edilmesidir. Uçkunların üreme alanlarında yürüttüğümüz larva mücadelesini, uçkunların üreme mevsimleri boyunca devam ettireceğiz. Vatandaşlarımızdan ilaçlama konusunda çok sayıda şikâyet geliyor, her ne kadar bu konuda şikâyet gelse de sinek için insan sağlığını riske atamayız” dedi.
İlaçlamalar Devam Ediyor
Kartal Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelinde her türlü haşereye karşı yaptığı ilaçlama çalışmalarına, vatandaşlardan gelen şikâyetler doğrultusunda devam ediyor.  Ekipler, öncelikle bölgede kontrol dışı bir üreme alanının varlığını araştırıyor, tespit edilen üreme alanları ortadan kaldırılıyor, yine sorun çözülmezse programa alınarak on günlük aralıklarla düzenli olarak ilaçlanıyor. İlaçlama ekipleri mahallelerde bulunan çöp konteynırlarını, eski su kuyularını, haşerelerin ürediği binaların kullanılmayan kısımlarını detaylı bir şekilde ilaçlıyor. Halen Kartal’ın 20 mahallesinde 2 bin 746 adreste, çoğunluğunu depo, inşaat temeli, varil, kuyu, fosseptik, lagar v.b üreme yerlerinin oluşturduğu 3 bin 408 kaynakta, 3 ekiple larva mücadelesi yürütülüyor. Ayrı bir ekip derelerde çalışırken 2 ekip de geceleri şikayet gelen cadde ve sokaklarda uçkun ilaçlaması yapıyor. Ekipler ayrıca Kartal Belediyesi’ne yapılan başvurular doğrultusunda konut ve işyerlerine de ilaçlama yapıyor.  Sivrisinek, karasinek, bit, kene, pire ve benzeri haşerelere yönelik ilaçlama çalışmalar ciddi bir koordinasyonla yürütülüyor. Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde çalışan diğer ekip de açık ve kapalı alanlarda yürüyen haşere ve fare mücadelesini yürütüyor. İlçede sürdürülen çalışmalar neticesinde sivrisinek problemi asgari düzeyde seyrediyor.
Sivrisineklere Karşı Farklı Mücadele Yöntemleri
Geçtiğimiz yıllarda Anadolu Yakası’nda bulunan 13 belediyenin Veteriner Müdürlüklerinin ortak hazırladıkları rapora göre sivrisineklerle mücadele yönteminde kullanılan ilaçlar, insan ve çevre sağlığı açısından orta ve uzun vadede ciddi riskler taşıyor. Ancak bazı belediyeler, vatandaşlardan gelen yoğun şikâyetler üzerine ilaçlama yapmaya devam ediyor ya da söz konusu kimyasallar yerine ilaçlama makineleriyle su sıkarak geçiştirici yöntemlere başvuruyor.
Rapora göre günümüzde özellikle ULV makineleri cadde ve sokaklarda havaya püskürtülen bu ilaçlar, uzun süre havada asılı kalmakta, orada bulunan insanlar ve hayvanlar tarafından solunmakta bunun sonucunda da akut veya kronik zehirlenmelere ve her türlü kanser vakasının artışına yol açabilmektedir. Yine havaya püskürtülen bu böcek öldürücü ilaçlar, bir süre sonra yere inmekte, toprağa, yeraltı sularına ve her türlü yüzeye karışmakta, yağmur kanalları, dere yatakları ile nehirlere, denizlere ulaşmakta, bir bütün olarak çevre kirliliğinin artmasında önemli rol oynamaktadır.
Bazı pestisitlerin su ortamındaki besin zincirinde birikerek canlıdan canlıya artan konsantrasyonlar halinde taşındığı bilinmektedir. Nehir, göl ve denizler gibi su ortamlarındaki zehirlenme olayları çoğunlukla kronik seyretmekte, fark edilinceye kadar ne yazık ki aylar ve yıllar geçmektedir. Zehirleme yeteneği düşük olan kimyasal maddelerin bile doğada birikme özelliğinden veya kronik zehirlilik nedeniyle bazı canlı türlerini zamanla yok ettiği, bunun sonucunda da zincirleme olarak diğer canlı türlerinin de biyolojik dengelerinin bozulduğu, bilimsel yöntemlerle kanıtlanmıştır.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim dalının yaptığı araştırma raporunda da özellikle yaz aylarında açık havada yapılan erişkin veya tüm uçmakta olan sivrisinek mücadelesinin, tüm olanaklar kullanılsa bile, etkili veya başarılı olma oranının % 2–5 arasında olduğu saptanmış bu nedenle erişkin sivrisinek ilaçlamasından kesinlikle vazgeçilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Raporun sonucunda ULV makineleri ile soğuk sisleme tarzında, periyodik olarak yürütülen cadde ve sokak ilaçlamalarının, sınırlı ve zorunlu haller dışında kesinlikle yapılmaması gerektiği belirtilerek erişkin sivrisinek mücadelesi yapılacaksa bugünkü uygulamaların tam aksine yoğun olarak kış aylarında yapılması gerektiği vurgulandı. Raporda ayrıca başta fosseptik, kuyular, dere ve göletler olmak üzere sivrisinek üremesine müsait her türlü su birikintilerinin öncelikle fenni ıslah çalışmalarının yapılarak buraların kalıcı bir şekilde larva üreme kaynağı olmaktan çıkarılması gerektiği belirtildi.
Rapora göre insan sağlığına zararlı böcek ilaçlarını kullanmadan da korunma yöntemleri mevcut. Bunlardan bazıları vatandaşların kendi olanaklarıyla da sağlayabilecekleri yöntemlerden oluşuyor. Bahçedeki, balkondaki içinde su birikmiş saksıların, kapların, kovaların haftada bir iki defa boşaltılması, süs havuzlarının kapatılması, çatı yağmur kanallarının düzenli kontrol edilmesi, cam ve kapıların telle kapatılarak mümkün olduğunca açık bırakılmaması, bahçe civarında kalıcı su birikintilerinin olmamasına, fosseptiklerin kapalı tutulmasına özen gösterilmesi gibi önlemler öneriliyor.

📆 23 Temmuz 2013 Salı 09:56   ·   💬 0 yorum   ·  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

.

ANKET

İSTANBUL'DA HAVA

İSTANBUL

YAZARLAR

YAŞAMIN İÇİNDEN

RÖPORTAJLAR

PİYASALAR