CHP’nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimleri kapsamında, ”Sivaslılar Buluşması”nda konuştu. Konuşmasında, 2 farklı Sivas konfederasyonu bulunduğunu kaydeden İmamoğlu, ”Birleşin” çağrısında bulundu. Çağrıyı olumlu karşılayan dernek yöneticileri, ”birleşme” kararı alınca İmamoğlu noktayı koydu: ”Daha seçilmeden birleştirmeye başladık.”

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimleri çalışmasını kapsamında, Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen ”Sivaslılar Buluşması”nda katıldı. İmamoğlu’na Beylikdüzü Belediye Başkan adayı Mehmet Murat Çalık ile Sivas- İmranlı Belediye Balkan adayı Murat Açıl da eşlik etti. Konuşmasına, Sivas ziyaretiyle ilgili izlenimleriyle başlayan İmamoğlu, Beylikdüzü’nde yaptıkları etkinliklerden söz etti: ”4 Eylül Sivas Kongresi’ni Beylikdüzü’nde kutluyoruz. Sivaslılar Günü, yine Beylikdüzü’nde kutluyoruz. Her yıl, hafızalara nakşeden Aşık Veysel’i anma törenlerini de Beylikdüzü’nde kutluyoruz. Bunlar, bizim 1 yıllık ajandamıza giren özel anlar. Değerimiz olan, vicdanımız olan Aşık Veysel’in Beylikdüzü’nde hakkıyla anılması, burada halkla buluşuyor olması bizim için çok çok değerli. Beylikdüzü’nde ortaya koyduğumuz bu anlayış, bence hemşehri derneğinin, yerel yönetimle ortak iş yapma becerisine örnek bir ortam teşkil etmektedir.”

Sivas’ın 108 günü…

İlçedeki Güzel Sanatlar Lisesi’ne Aşık Veysel’in adını verdiklerini belirten İmamoğlu, ”Beylikdüzü’nün ikinci büyük sahneye de Aşık Veysel Sahnesi adıyla hizmete açtık. Sivas topraklarının izninin, kuvvetli bir biçimde Beylikdüzü’nde var olmasını taşımış olmaktan onur duyan bir belediye başkanı olduğumu, bütün Sivaslı dostlarımla paylaşıyorum” dedi. İmamoğlu, Mili Mücadele’nin ilk yıllarının anlatıldığı ”Sivas’ın 108 günü” kitabının öyküsüne de konuşmasında yer verdi: ”Sivas Kongresi’ni anmak, yıl dönümünü yaşamak, özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ü kendi yolunda ışık gören bir insan olarak, belediye başkanı olarak, Cumhuriyet’in kuruluş aşamasındaki mücadelenin en önemli karakterinin izlendiği Sivas’ta, Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarıyla beraber, 108 gün, neredeyse 4 ay Sivas’ta yaşamış olması ve toplum tarafından da çok az bilinen bir şey olması, bence ihmal edilmiş bir alandı.  Valiye ve belediye başkanına bu konuyu neden araştırmadıklarını sordum. Dedim ki, ‘Trabzon’a Mustafa Kemal Atatürk 3 defa geldi. Topu topu 11 gün kaldı. Aynı kelimeler, cümleler ve fotoğraflarla 30’a yakın kitap yayınladı.’ 108 gün. Neredeyse İstanbul, Ankara ve Selank’ten sonra en fazla yaşadığı yer. Birincisi fahri hemşehriniz. İkincisi, bence Ankara’dan önce bir nevi başkent ilan etmiş Sivas’ı. Cumhuriyet kentidir Sivas. Ama bunu yaşamak ve yaşatmak lazım. Bu, tepkiyle kalmadı. Tam 1 yıl, 20’nin üzerinde akademisyenin katkı sunduğu, 2 değerli hocanın koordinatörlüğünde, ‘Sivas’ta 108 gün’ diye, Cumhuriyet’in kuruluşunu anlatan bu eseri ortaya çıkardık. Hayran hayran beni arayan çok kıymetli tarihçiler olduğunuzu da bilmenizi isterim. Çok değerli bir işe imza attık. Onur duyuyorum.”

”Sizi, çalgıyla çengiyle aldatmayacağım”

İstanbul ve Sivas gibi tarihsel öneme sahip kentlere özel önem vermek gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, ”Sizi, sadece 1-2 günlük çalgıyla çengiyle siyasilerin ruhunun okşandığı günler yaparak aldatmayacağım arkadaşlar. Bu doğru bir iş değil. Bu hatta, biraz da bölünme. Esas olan, açığa çıkaralım her şeyi. Yani şehirlerin değerlerini korkmamadan, ürkmeden, kültürlerini, geçmişlerini açığa çıkaralım. Açığa çıktıkça zenginleşeceğiz. Nasıl bir nimetin üstünde durduğumuzu anlayalım. Ben, bu anlayışla süreci yöneteceğim. Sadece Sivaslılar değil, birçok şehir şaşıracak. Yaratmak istediğim duygu şu: Ülkesine, yaşadığı topraklara ve şehirlere hayranlık duyan insanlar, şehirlerine asla ihanet etmezler. Ama popülizme dayalı, ‘Oy alalım da gerisi önemli değil’ diyen insanlar, yönettikleri şehirlere ne yazık ki ihanet ederler” diye konuştu. 

”Size tavsiyem; birleşin”

Sivas’ı temsil eden 2 ayrı konfederasyon (Sivas Konfederasyonu ve İstanbul Sivas Konfederasyonu) 2 konfederasyon olduğu bilgisini veren İmamoğlu, ”Birinin başkanı, bir belediye başkanı arkadaşım. Diğerinin başkanı da yine bir mevkidaşımız. Özellikleri ne? 2 farklı siyasi partiye mensup belediye başkanları. Sevgili dostlarım, size bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Siyasi görevi olan hiçbir kimseyi, derneklerinizin başına seçmeyin. Onun için mümkünse her iki başkanla konuşun belli ki siyasi kimlikleri devam ediyor, bu işi bıraksınlar gelin federasyonları birleştirin, tek olsun, yakışan odur” diye konuştu.

”Çocuklar beni seyretmekten keyif alacak”

Yeni bir siyasi dil geliştirmeye çalıştıklarını belirten İmamoğlu, ”Ne mutlu bir soluk getirdiysek. Ağzımızdan kötü bir cümle duymayacaksınız. Küçücük çocuklarınız bile beni seyretmekten keyif alacak. Bu sorumlulkla iş yapacağım. Bir lider, niye kötü konuşsun? Kötü konuşmadan, bu milletin gönlüne girmeyi nakşedeceğim. Zaten yaşayacağımız ömür belli. O kadar güzel atasözlerimiz, şairlerimiz, yazarlarımız, ozanlarımız var ki. Mevlana’yı anlasan, Hacı Bektaş’ı anlasan, Pir Sultan’ı anlasan yeter, başka bir şeye ihtiyacın yok. Her gün Aşık Veysel’i okusan sana yeter. Bu kadar güzel insanları yetiştiren bu coğrafyada ne bu öfke, ne bu kötü dil? En büyük proje, bu şehri yöneten insanların, bir şehirde yaşayanlarla bir arada olması projesi. Gönüllerin başkanı olması projesi. Ama tabelaya gönül yazmakla olmuyor, onu söyleyeyim. Gönlü, göstermekle oluyor. Burada insanlara açık bir gönül var” dedi. 

Belediye başkanı olarak çocuklarla arasında derin sevgisi bulunduğunu belirten İmamoğlu,”Size söz veriyorum çocukların o derin sevgisi bittiği gün ben siyaseti bırakacağım” dedi. İmamoğlu’nun çağrısını olumlu karşılayan dernek yöneticileri, ”birleşme” kararı alınca İmamoğlu noktayı koydu: ”Daha seçilmeden birleştirmeye başladık.”