“AZERBAYCAN KARABAĞ İÇİN”
Türk Azerbaycan Dostluk Kültür Dayanışma Derneği (TADER) ve Kartal Sivil Toplum Kuruluşlarının ortaklaşa organize ettiği Karabağ’ın işgal altından kurtulması ve Azerbeycan Ordusuna destek olmak amacıyla basın açıklaması ve dua programı düzenlendi..
Kartal Merkez camii önünde gerçekleşen basın açıklamasına ,Türk ve Azerbeycan bayrakları ile katılım sağlandı..
Basın açıklamasını Ak Parti Kartal Belediye Başkan Adayı Ebubekir Taşyürek yaparken,Kartal Merkez Camii hocası Azerbeycan’da şehit olan vatandaşlar ve askerler ve Karabağ’ın işgalden kurtulması için dua okudu..
Basın açıklamasını ,Ak Parti Kartal Belediye Başkan adayı Ebubekir Taşyürek gerçekleştirdi..
AZERBAYCAN KARADAĞIN İŞGALDEN KURTULMASI İÇİN YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI ;
Bizler buraya Ermeni işgali ve zulmü nedeniyle yıllardır acılar içinde yaşamak zorunda bırakılan Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu hep bir ağızdan haykırmak ve Kartal’dan güçlü bir ses vermek amacıyla toplanmış bulunmaktayız.
Öncelikle biraz önce hepimizin ve top yekun milletimizin hissiyatını dualarla dile getiren kıymetli hocamıza çok teşekkür ediyor ve bir kez daha canı gönülden “Ermeni işgalinin sonra ermesini ve Azerbaycan Ordusunun başarısını” Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Kıymetli Dostlarımız!
Yüzyıllardır Azerbaycan Türklerinin öz yurdu ve vatanı olan Dağlık Karabağ, art niyetli bir kısım lobiler tarafından problemli bir bölge olarak lanse edilip çeşitli vesilelerle işgal edilerek ve milletimizin elinden alınmak istenmiştir.
Dünya siyasetinin iki kutba ayrıldığı soğuk savaş döneminde göstermelikte olsa sükûnet sağlanmış ve bir takım dayatmalarla geçici çözümler masaya yatırılmıştır. Fakat Azerbaycanlı kardeşlerimiz ve Hükümetleri hiçbir zaman Karabağ’daki meşru haklarından vazgeçmemiş, Ermenistan’ın hukuki hiçbir dayanağı olmadan Karabağ üzerinde hak iddia etmesine, gerek diplomasi, gerekse askeri gücü ile cevap vermekten çekinmemiştir.
Soğuk Savaşın sona ermesiyle şiddetlenerek yeni bir aşamaya giren Karabağ meselesi 26 Şubat 1992 tarihinde bir insanlık dramı olarak bilinen Hocalı katliamının gerçekleşmesiyle doruğa tırmanmıştır.
İnsanlık tarihinin önemli acılarından olan bu katliamda, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşayan, 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 sivil kardeşimiz Ermenistan’a bağlı silahlı kuvvetler tarafından toplu olarak katledilmiştir. Yaşanan bu zulüm sonrasında 1 milyona yakın insanımız kendi topraklarından uzak yaşamak zorunda bırakılmıştır.
Yaklaşık 30 yıldır Azerbaycan Türkü’nün bağrında kanayan bir yara olarak duran Dağlık Karabağ’ın işgali ve Hocalı katliamına rağmen Ermeni askeri unsurları rahat durmayarak sürekli Azerbaycan’ı taciz etmeye devam etmişlerdir.
Arkalarındaki, hepimizce malum güçlerinde şımartmasıyla, Ermenistan en son 28 Eylül 2020 tarihinde ateşkesi ve Yukarı Karabağ’da uluslararası hukuku ihlal ederek, ağır silahlarla Azerbaycan sivil yerleşim yerlerini ve askerlerini hedef alarak saldırıya geçmiştir.
Azerbaycan Ordusu bütün bu aymazlığa ve had bilmezliğe karşı Ermeni Ordusuna hak ettiği cevabı vermek üzere harekete geçmiş ve hepimizin bildiği gibi Dağlık Karabağ’da işgal altındaki Azerbaycan topraklarını adım adım kurtarmaya başlamıştır.
Değerli Kardeşlerim!
Azerbaycan topraklarının işgal altında olduğu gerek uluslar arası hukuk, gerekse dünya kamuoyunun kabul ettiği bir gerçekliktir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve Genel Kurulu’nun kararları uyarınca; Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan toprağı, Ermeni unsurları da “işgalci kuvvetler” olarak açık şekilde tanımlanmaktadır.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kararları açıkça Ermenileri, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygıya davet etmekte ve işgal edilmiş toprakların derhal boşaltılmasını istemektedir. Ermenistan ve bağlı unsurları, Birleşmiş Milletlerin almış olduğu bu net kararlara rağmen, hukukun gereklerini yerine getirmemekte, dahası sivil yerleşim yerlerine saldırmak suretiyle açıkça “savaş suçu” işlemektedir. Bu saldırılar Ermenilerin bölgede barışın ve istikrarın kalıcı tesisinin önünde nasıl bir engel olduğunu bir kez daha bütün dünyaya göstermektedir.
Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 51.maddesine göre Azerbaycan’ın “tek başına ya da ortaklaşa” meşru ve doğal savunma hakkı vardır. Ve Azerbaycan hükümeti, Ermeni unsurlarının silahlı saldırılarına ilişkin Birleşmiş Milletler nezdinde gerekli girişimlerde de bulunarak, uluslararası hukuka olan bağlılığını da her zaman ortaya koyarak dünyaya göstermiştir.
Değerli Dostlar!
Bütün dünya bunu çok iyi bilmelidir ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve iktidarı ve muhalefetiyle devlet büyüklerimizin net ifadelerle açıkladıkları üzere, bizler devlet ve millet olarak, canıyla ve kanıyla uluslar arası hukukun ve vicdanın gereğini yerine getirmeye çalışan Can Azerbaycan’ın yanındayız ve sonuna kadar da yanında olmaya devam edeceğiz.
Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki, bir kısım ülkelerin kucağında şımardıkça şımaran Ermenistan’ın işgalinde bulunan Dağlık Karabağ, Azerbaycan Türkü’nün asırlardır yaşadığı öz toprağıdır. Ve bu meselenin çözümünün tek yolu Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından derhal çekilmesidir.
Bizler, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde halkını korumak ve toprak bütünlüğünü tesis etmek amacıyla Azerbaycan’ın gerçekleştirdiği savunmasını ve topraklarını işgalden kurtarmak için yaptığı askeri harekatı sonuna kadar canı gönülden destekliyoruz.
Uluslararası camiayı, bugüne kadar Ermenistan’ın işgali ve sorumsuz saldırıları sebebiyle zarar gören Can Azerbaycan’ın yanında olmaya davet ediyoruz.
Değerli Kardeşlerim!
Türkiye ve Azerbaycan hükümetleri ve halkları kardeşliklerini her hal ve şartta fiilen ortaya koymuşlardır.
İki devlet olsak da Türkiye ve Azerbaycan tek bir millettir.
Türkiye ve Azerbaycan iki dost değil, iki can kardeştir.
Dostluklar biter. Ancak kardeşlikler, kıyamete kadar yaşamaya devam eder.
Biz can kardeşiyiz. Kıyamete kadar da birbirimize sahip çıkacak, her şartta, her dönemeçte, her türlü zorlukta kalplerimiz birlikte atacaktır.
Ermenistan devletinin yaptığı kabul edilemez sorumsuzluğu buradan hep birlikte bir kez daha kınıyor, her zaman kardeş Azerbaycan devletinin ve halkının yanında olduğumuzu bütün dünyaya haykırıyoruz…
Basın açıklamamızı tamamlarken bu gün burada bize destek veren bu anlamlı toplantıda bizi yalnız bırakmayan Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, Muhtarlarımıza, basın mensuplarına ve siz değerli gönül dostlarımıza tertip komitesi adına teşekkür ediyor, yürütülen harekatta şehit düşen Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifa ve can Azerbaycan’a başsağlığı diliyoruz.
Bir yanıt yazın