Türk Silahlı Kuvvetleri emekli mensubu başvurucu tarafından; “internet üzerinden yapılan ve hakkında terör örgütü üyesi zannı oluşturan gerçek dışı yayınların kaldırılması amacı ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve Erişim Sağlayıcıları Birliğine başvurmasına rağmen bir sonuç alamadığını öne sürdü.

Şikâyetçi, bunun üzerine Sulh Ceza Mahkemesinin Kararı ile erişimin engellenmesi tedbiri aldırmasına rağmen söz konusu yayınlara hala erişimin açık olduğu” iddia edilerek, “Şahsı hakkında bir terör örgütü üyesi zannı uyandıran gerçek dışı yayınların durdurulması gerektiğine dair mahkemece verilen kararı uygulamamak sureti ile görevini kötüye kullanan yetkililerin tespit edilerek cezalandırılması ve itibarının iadesini teminen gerekli adımın atılması” talebi ile Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurdu.

Şikayet başvurusunu incelemeye alan Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilgili maddelerince güvence altına alınan kişilik hakkının ayrıca, idarenin iyi yönetişim ilkelerinden, “Şeffaflık”, “Hesap verilebilirlik”, “Nezaket”, “Kanunlara uygunluk” ve “Kararların gerekçeli olması” ilkelerinin ihlal edildiğini tespit etti.

Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu yaptığı inceleme sonucu vatandaşı haklı bularak, şikâyetçinin yaşadığı mağduriyetin giderilmesi yönünde Tavsiye Kararı verdi. Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Kararda kayıtlı gerekçeler doğrultusunda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan, (BTK) başvurucunun kişilik haklarını ihlal eden içeriklere ilişkin ilgili Sulh Ceza Mahkemesinin erişimin engellenmesi kararını uygulamayan erişim sağlayıcısına yönelik gerekli idari yaptırımların uygulanması ve işlem tesis etmesi yönünde Karar verdi.

Nihat Ömeroğlu, internet kullanımının günümüzde, sadece bir bireysel özgürlük meselesi olarak görülmediğini; kötü amaçla kullanım durumunda tüm gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri ve devletin güvenliğini tehdit eden potansiyel tehlikeler içerdiğini, bu denli potansiyel riskleri barındıran bir alanın hukuki anlamda düzenleme altına alınmasının devletlerin öncelikli yükümlülükleri arasında olduğunun altını çizdi. Ömeroğlu, internet üzerinden, kişilik haklarının ihlal edildiği bir mahkeme kararı ile hüküm altına alınmış bir insanın, bu ihlalin etkilerinin bir yana, ihlalin kendisinin devam edişine seyirci kalmaya mahkûm olmasının ciddi bir insan hakkı ihlali olduğunu vurguladı. Ömeroğlu, BTK’nın, yetki verdiği erişim sağlayıcılarına yönelik idari para cezası veya yetkilendirmeyi iptal etme gibi idari yaptırımlar uygulayabilme gücüne de sahip olduğu değerlendirmesinde bulundu. Kişilik haklarının bir parçası olan şeref, onur ve saygınlığının haksız yere örselendiği mahkeme kararı ile teyit edilen başvurucunun, söz konusu mahkeme kararının uygulanması ve mağduriyetinin giderilmesi noktasındaki serzenişine herhangi bir kamu idaresinin muhatap olamadığını belirten Nihat Ömeroğlu, İdarelerin verdiği yetersiz ve yasal dayanaktan yoksun işlemlerin hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaştı.

Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu verdiği kararda son olarak, bilişim teknolojilerindeki öngörülemeyen ilerleyiş de göz önünde bulundurularak, internet kaynaklı bilişim teknolojisinin birey, toplum ve devlet açısından sağlıklı bir mecrada ilerlemesi, bu ilerleyişin olumsuz yansımalarının önüne geçilmesine yönelik sektörel ve bütüncül politikalar geliştirilmesi ve bu alanda devlet kurumları ile özel kesim arasında güçlü ve verimli bir işbirliğinin tesis edilmesi amacı ile güçlü bir koordinenin tesisi; ayrıca hangi kurumun hangi yetki, görev ve sorumluluğa sahip olduğunun, görev-yetki çatışmasına yol açmadan, net çizgiler ile tespitini teminen somut adım atması yönünde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına da tavsiyede bulundu.