Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Batı Gürcistan Müslümanları Müftüsü Beglar Kamaşidze, Doğu Gürcistan Müslümanları Müftüsü Yasin Aliyev, Gürcistan Müslümanları Şeyhi Ramin İgidov’u makamında kabul etti.
Gürcistan’ın farklı bölgelerinde hizmet veren Müftülerin birlikte ziyaret gerçekleştirmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Gürcistan’da Şii’siyle Sünni’siyle, Azeri’siyle, Acara’sıyla, Türk’üyle, Gürcü’süyle İslam kardeşliği içerisinde birlikte olduğunuzdan dolayı büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim” dedi.
Başkan Görmez, Ehli Beyt ve Ehl-i sünnetin aynı ümmetin iki farklı fakültesi olduğunu, aynı inancın mensupları, aynı Peygamberin ümmetleri olarak buradan bir ayrılık, gayrılık oluşturmanın İslam ümmetine asla yakışmayacağını belirterek, şöyle konuştu;
“Bu ziyaret, iki ülke ve halkları arasında sevgi ve kardeşlik köprülerinin gelişmesine katkı sağlayacak…”
Biz aynı coğrafyada, aynı tarihi ve aynı medeniyeti yüzyıllarca birlikte yaşayan, şimdi farklı ülkelerde Müslüman kardeşlerimize hizmet eden müesseseleriz. Son yıllarda ilişkilerimiz çok önemli noktalara gelmiş bulunmaktadır. Gürcistan’a yaptığım ziyarette Tiflis’i, Acara ve Ahıska Bölgelerini ziyaret ettim. Orada Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Gürcistan Kilisesi’nin yöneticileriyle önemli görüşmelerimiz oldu. Yüzyıllardır devam eden bu ilişkilerimizin daha iyi noktaya gelmesi için neler yapabiliriz onun üzerinde durduk. Ben bu ziyarete birlikte geldiğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum. Ziyaretin iki ülke ve halkları arasında sevgi ve kardeşlik köprülerinin gelişmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum.
İslam dünyasının hem içerden hem de dışarıdan büyük haksızlıklara uğradığını vurgulayan Başkan Görmez, terör örgütü tarafından rehin tutulan Ürdünlü pilotun yakılarak öldürülmesi olayını insanlık dışı olarak görerek “İslam dünyasının bu tür vahşetlerle, dehşetlerle ve insanlık dışı uygulamalarla gündeme geliyor olması gerçekten İslam dininin iki taraftan hem içeriden hem de dışarıdan büyük bir haksızlığa uğradığını gösteriyor” dedi.
İslam Peygamberinin insana zarar veren herhangi bir börtü böceği bile yakarak öldürenlere lanet ettiğini hatırlatan Başkan Görmez, şöyle konuştu;
“İslam Peygamberi insana zarar veren herhangi bir börtü böceği bile yakarak öldürenlere lanet etmiştir…”
Üzülerek belirteyim iki gündür, İslam dini, İslam dünyası, Ürdünlü bir pilotun vahşi bir biçimde yakılarak öldürülmesiyle gündeme gelmiştir. Hâlbuki biz öyle bir dinin mensuplarıyız ki, bir karıncayı yakmak haramdır, böceği yakmak haramdır. İslam Peygamberi insana zarar veren herhangi bir börtü böceği bile yakarak öldürenlere lanet etmiştir. Dolayısıyla böyle olduğu halde maalesef İslamiyet’in, İslam dünyasının bu tür vahşetlerle, dehşetlerle, insanlık dışı uygulamalarla gündeme geliyor olması gerçekten İslam dininin iki taraftan hem içeriden hem de dışarıdan büyük bir haksızlığa uğradığını gösteriyor
“İslam bilginlerinin fitne ateşini söndürmek için büyük bir çaba içinde olması gerekiyor…”
İslam alimlerine, bilginlerine büyük görevler düşüyor. Onun için hem evimizdeki fitne ateşini söndürme, hem aramızdaki kardeş kavgalarını bitirme, hem de bütün dünyada İslam’a yönelik yapılan yanlışlıkları hikmetle karşılık verme imkanına ancak bu şekilde sahip olabiliriz. Onun için dini müesseselerin, Müslüman ilim adamlarının çok daha büyük bir çaba içinde olması gerekiyor.
“Kendi evindeki ateşi söndürmeyen bir İslam dünyası İslamofobiyle mücadele edemez…”
Hepimiz şunu dünyaya haykırmalıyız ve demeliyiz ki, “Kendi evindeki ateşi söndürmeyen bir İslam dünyası İslamofobiyle mücadele edemez. Kendi topraklarını eman yurdu, barış yurdu, özgürlükler dünyasına dönüştüremeyen bir İslam dünyasının başka dünyalarda İslam korkusu, kaygısıyla, düşmanlığıyla mücadele etmesi mümkün olmaz. Öncelikle İslam dünyasının kendi evindeki ateşi söndürmesi gerekiyor. Taki başka dünyalarda İslam’a yönelik yanlışlıkları düzeltme imkanına sahip olsun.
“Farklı din mensuplarının, birlikte yaşarken nitelikli birliktelik içerisinde olmaları gerekir…”
Farklı din mensuplarının birlikte yaşarken nitelikli birliktelik içerisinde olmaları gerekliliğini vurgulayan Başkan Görmez, şöyle devam etti;
Birlikte yaşama ahlakı ve hukukunun geliştirilmesi bakımından farklı din mensuplarının birlikte yaşarken nitelikli birliktelik içerisinde olmaları gerekir. Nitelikli birliktelik üç şeye bağlıdır. Birincisi, inanç özgürlüğü… Eğer din ve inanç özgürlüğü yoksa herhangi bir din mensubu kendi vatanında, kendi toprağında hür bir şekilde kendi değerlerini yaşamıyorsa o zaman nitelikli bir birliktelik olmaz. İkincisi, din eğitimi… Eğer herhangi bir inanç mensubu çocuklarına nitelikli bir din eğitimi veremiyorsa, dini bilgiyi geliştiremiyorsa, dini kimliğini inşa etme konusunda sıkıntılarla karşı karşıya kalıyorsa yine nitelikli birliktelik olmaz. Üçüncüsü ise mabetler… Eğer bir dinin en önemli unsuru olan mabetler özgürce yapılamıyorsa, özgürce ibadet edilemiyor, o inanç orada öğretilemiyorsa nitelikle birliktelikten söz edilemez.
Konuk Müftüler de İslam’ın doğru bir şekilde anlatılması gerektiğine ve iki ülkenin dini kurumları arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çektiler.
Bir yanıt yazın