Cryonics projesi.. Sonsuza kadar peşimizde olan azılı düşmanımız, ölüm ve nihai yenilgimiz, hayatın kaçınılmaz gerçeği. Ancak şimdilerde insanlar ölümü nasıl yenebileceğini düşünmeye ve fikirler üretmeye başladılar. Ölümü yenmek için ortaya atılan fikirlerin en garip olanlarından birisi de, kelimenin tam anlamıyla kendimizi dondurmaktır.
Pek çok gelecek bilimci, insanlığın 30-50 yıl içinde ölüme neden olan hastalıklara çözüm bulacağını düşünüyor. Doktorlar, yıpranan vücut hücrelerini tedavi edebilecek ve gençleştirebilecekler. Bu sayede de “yaşlılıktan ölme” olarak adlandırdığımız doğal yollarla ölümün önüne geçilebilecek. Gençleşen hücreler ve organlarla birlikte insanlar da gençleşebilecekler. Hep genç kalmak kulağa oldukça güzel gelebilir ama maalesef ki bu gelişmeleri görecek kadar uzun yaşayamayabiliriz.
Cryonics, bir gün bir insanı canlandırabileceğimiz umuduyla bir insan cesedini dondurmanın “bilimidir”.
Cryonics, bir canlıyı dondurup ileride yeniden dünyaya getirmek amacıyla yapılan işlemler bütünü.
Bilim insanları bu duruma bir çözüm buldular. Sağlık alanındaki bu gelişmeleri görecek kadar uzun yaşayamayabiliriz ama o zamana kadar kendimizi dondurup vücudumuzu koruyabiliriz! İnsanların, bedenlerini uzun süre koruyabilmek ve geleceğe uyanabilmek umuduyla donduruldukları bu teknolojiye “Cryonics” adı veriliyor.
insanların vücutlarını, sağlık sorunlarına çözüm bulunabilecek zamana kadar muhafaza etmek. Ayrıca, insanların donduruldukları bütün bu süre boyunca sadece bedenleri değil; kişilikleri, anıları, bilgileri ve deneyimleri de muhafaza ediliyor.
Bu konuda yapılan ilk çalışma 20.yüzyılın ortalarında başladı ve 1967 yılında bir insan ilk kez bu teknoloji kullanılarak donduruldu. Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde üç kişi daha donduruldu ve cryonics belirli bir ücret karşılığında uygulanabilir bir hale geldi.
Bir yanıt yazın