Metruk binalar suç işlemek isteyenlere yaşam alanları oluşturuyor!

CHP’li Servet Baylan’dan önemli bir uyarı: Terk edilmiş yıkıldı yıkılacak metruk binalar hem tehlike yaratıyor, hem de suç işlemek isteyenlere yaşam alanları oluşturuyor!

İBB Meclisinin CHP’li Üyesi Servet Baylan hazırladığı yazılı soru önergesini İBB Meclisinde sözlü olarak okuyarak; “İstanbul’da çok sayıda terk edilmiş, yıkıldı yıkılacak durumda, hiçbir güvenlik tedbiri alınmamış birçok metruk binalar gözümüze çarpmaktadır. Terk edilen bu binaların birçoğu suç işlemek isteyen kişilere yaşam alanı oluşturmaktadır” uyarısında bulunarak başta İBB Başkanı Kadir Topbaş olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların yetkililerini göreve çağırdı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisinin 2015 yılı Ocak ayı toplantılarında Sancaktepe Belediyesi ve İBB Meclisinin CHP’li Üyesi Servet Baylan’ın hazırladığı ve İBB Meclis Başkanlığına sunduğu ve oy birliği ile Başkanlık Makamına havale edilen yazılı soru önergesi:

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Başkanlığı’na
Binalar da insanlar gibi doğar, yaşar ve ölür. Mühim olan onları hayata döndürmek ya da ölenle ölmeyip yerlerine, yaşana bilir sağlıklı kentin tarihi ve şimdiki zamanına uygun binalar yapmaktır. İstanbul Büyükşehir Belediye sınırları içerisin de, özellikle İstanbul’un ilk yerleşim merkezlerin daha yoğun olmak üzere şehrin dışarılarına gidildiğinde çok sayıda terk edilmiş, yıkıldı yıkılacak durumda hiçbir güvenlik tedbiri alınmamış birçok metruk binalar gözümüze çarpmaktadır. Bu binaların bir kısmı tarihi eser statüsünde olup çoğunluğu ise birçok sebepten terk edilmiş durumdadır. Terk edilen bu binaların birçoğu suç işlemek isteyen kişilere yaşam alanı oluşturmaktadır.

Bir başka sorun ise kış aylarındaki yoğun yağışlardan dolayı kendi kendine yıkmaları ve o bölgeden geçen her yurttaşın hayatını tehlikeye atan durum ise başkaca bir sorun. Bu durum İstanbul genelinde birçok mahallelerde huzursuzluk yaratmakta olup tinerci, gasp, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkları olanları ise o mahallelerde çoğalmalarına sebep olmaktadır. Son aylarda İstanbul’un çok yağış almasını, kış mevsiminin geride daha dört ayının olduğunu da düşünürsek ve yoğun yağışlarda devam etmesi durumunda bu binalar dayanma gücünü kaybeder ve arzu etmediğimiz kazalar olur hepimizi çok üzer.

Ve ayrıca üzülerek belirtmek isterim ki yirmi yıldır İstanbul’u yöneten kadroların aynı siyasi partiden olması basına ara ara kendi kendine yıkılan bina ve suç işlemelerle ilgili haberlerin yer almasına rağmen hiçbir çabanın olmaması da ayrı bir vakadır. Bahsi geçen binalar ile ilgili;
1. İBB’nin bugüne kadar tespit, güvenlik tedbiri, zorunlu yıkım kararı gibi bir çalışması var mı?
2. Bu binalar kayıt altında ise kayıtlı kaç bina var?
3. Böyle bir binanın yıkılması durumun da İBB’nin sorumluluğu nedir?