Mükemmel anne ve babaların, mükemmel çocuklar yetiştirdiği bir dünyada yaşıyor olsaydık özgüvemiz belki de yaptığımız hatalardan etkilenmezdi. Çocuklukta, deneyimlemek için yapılan bir davranışın anne-babamız tarafından yanlış ve kötü davranış olarak atfedilmesi, büyüdükçe bu uyarı ve suçlamaları içselleştirmemize sebep olmakta, sonrasında yaptığımız hatalar için eleştirme işini iç sesimiz üstlenmektedir.
Hata yapmamak arzusu, hayatımızı dikenli tellerin arkasında yaşamak gibi, eylem ve ilişkilerimizin sınırlanmasına sebep olur. Yanlış bir şey yapmamak için kapana kısılır ve hareketsiz kalırız. Kapana kısılmak ise doğallığımızı ve sosyalliğimizi yavaş yavaş yitirmemize sebep olabilir.
Oysa özgüvenin mükemmel olmak ile hiçbir ilgisi yoktur. Özgüven sizi kayıtsız şartsız, yaptığınız hatalardan bağımsız, kendinizi doğuştan değerli bir varlık olarak kabul etmenizden kaynaklanır. Kendimizi iyi hissetmek hatalardan arınarak değil, hatalarımıza karşın yapmamız gereken iştir. Sizi sürekli gerileten iç sesimizi nasıl susturacağız bir bakalım;
Hatalarımızı Yeniden Çerçevelemek
Nasıl ki, bir kabus gördüğümüzde korku ve kaygı içerisindeyken, uykudan uyandığımızda “yanlızca bir rüyaydı” diyoruz; iste tam olarak yeniden çerçevelemek dediğimiz de bu aslında. Hatalarımızı yeniden çerçevelemek onların üzerindeki korkutucu etiketi çıkarmamız anlamına geliyor. Yorum ve görüşlerimiz değiştiğinde gerçek o kadar da korkutucu olmaktan çıkıyor. Bu yeni bakış açısı
Hatalarınızdan Öğrenin
Hatalar değişen farkındalığın ve büyümenin ön şartıdır. 1 yıl önce yapmış bir hata yapmış olduğunuzu düşünelim. Aradan geçen aylar sizi büyüttü ve bir yıl boyunca yaşadıklarınız, yaptığınız hatalarla da birleşerek farkındalığınızı geliştirdi. Geri dönüp yapmamış olmayı dilemek , ama zamanı geri alamadığımız için gerçekleşen hata sebebiyle özgüveninizi hırpalamanın bir yararı yok. Hatalarla kazanılan bilgiler sizi her an başarıya daha da yakınlaştıran öğretici bir yoldur. Hataların çoğunun öğretici hatalar olduğunu gözardı etmemek gerekir. Hata yapmayı göze alamayan insanlar öğrenmede güçlük yaşarlar, yeni işlere ve yeni oluşumlara girmekten, yeni insanlarla tanışmaktan kaygı duyarlar. Yapılan yanlışlar neyin işe yardığını ve yaramadığını gösteren bir pusuladır, bunun sizin değeriniz, zekanız ile ilgisi yoktur.
Hatalar yanlızca sizi amaca götüren adımlardır. Mükemmel olma hayali, hatalarımızı uyarıcı ve öğretici olmaktan çok suçlayıcı olmaya dönüştürür.
Hata yapma korkusu, kendimizi olduğumuz gibi ifade edebilme, doğal olma, rahat olma şansımızı ortadan kaldırır. Beraberinde kaygımız artar ve daha temkinli olmaya çalışırken bu kez herşeyi karmakaraşık bir hale getirebiliriz. Çünkü yükselen kaygıya aşırı heyecan, dikkatini toplayamama, kalp atışlarının hızlanması, terleme, sinirlilik gibi belirtiler eşlik eder.
Hata yapmaya açık olmak demek, zaman zaman anlık tuhaflıklar yapmayı, insanları bazen düş kırıklığına uğratmayı doğal karşılayabilmektir. Bu yaşamın ve insanın doğasında vardır. Yani her zaman kendimize gerekli hata payı bırakmalıyız.
Kendinize Hata Payı Bırakın
Bazen becerikli, zeki ve başarılı insanların hata yapmayacağını düşünürüz. Bu yaşamda hiçbir şeyi şansa bırakamayacak kadar katı ve temkinli olmamıza sebep olur. Daha sağlıklı olan tutum ise herkesin hataları olabileceğini kabul etmektir. Yanlış kararlarımız, gaflarımız, sınırı biraz kaçırdığımızı hissettiğimizde pişmanlıklarımız olabilir. Bazı olanakları kaçırmış, ilişkilerimizi zedelemiş olabiliriz. Oysa hatalara mantıklı oranda bir pay bırakarak düşünmemiz gerekir.
Çünkü eylemi gerçekleştirdiğimiz anda mantıklı görününeni yaparız. Bu bir güdülenme ile meydana gelir. O anda en doğru görünen davranış o anki farkındalığınız ile birleşir.
Farkındalık; o ana kadar getirdiğiniz birikimler, deneyimler, sezgileriniz ,öğrenmeler ve zekanız ile ortaya çıkar.
Davranış gerçekleştiğindeki farkındalık oranınız ile davranış gerçekleştikten sonraki birbirinden farklıdır. Hata; davranışı gerçekleştirdikten sonra kazandığınız farkındalık ile geçmişteki davranışınıza yapıştırdığınız bir etikettir.
Herkesin hata yapabileceğini kabul etmek, kendinizin de yapabileceğinizi kabul etmeniz için büyük bir adım olacaktır. Hata yapmış olmanız sizi küçük düşürmez, başarısız ya da kötü biri yapmaz. Kendinizi affebilmek ve hata payı bırakmak, aynılarını tekrar etmemeniz için deneyim sağlarken aynı zamanda özgüveni ve spontanlığınızı güçlendirecektir.
Kolektif Psikoloji
Psikolog Ezgi Başaran
900 annually compared to
quick weight loss Switch Handbags in a Snap with these Convenient Handbag Organizers