Üniversitelerin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulları bünyesinde eğitim veren optisyenlik programları 1992 yılından bugüne kadar öğrenci kabul ediyor. Ancak mezun olan Optisyenler, Sağlık Bakanlığı atamalarında tam 26 yıldır kadro bulamıyor.

Göz hastalıkları ve göz sağlığı ile alakalı birçok konuda detaylı üniversite eğitimi alarak mezun olan optisyenler, göz polikliniği bulunan kamu ya da özel hastanelerin tamamında optisyenlerin istihdam edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Yılda 5 bin mezun veren optisyenlik bölümü mezunlarının toplam sayısı 20 bini geçse de optisyenler iş bulamıyor. Sosyal medya üzerinden bir araya gelerek seslerini duyurmaya çalışan optisyenler aldıkları nitelikli eğitimin kamu işgücüne kazandırılmasını ve topluma daha sağlıklı hizmet sağlanmasını talep ediyor.

Özellikle 2012 ve 2014 yılları sonrası üniversitelerin optisyenlik programlarının katlanarak ivmeli artışa geçtiğini vurgulayan Optisyen Atama Platformu kurucusu Hüsamettin Akgül, “Optisyenlik mesleği sadece gözlükçülük mesleği ile kısıtlanıyor.

Oysa optisyenlik öğrencileri üniversitelerde göz hastalıkları, göz anatomisi, göz fizyolojisi, optik ölçüm cihazları, refraksiyon kusurları,  kontak lens, görme optiği, oftalmik cihazlar gibi dersleri bizzat göz doktorları tarafından almışlardır.

Şunu da vurgulamak isterim ki göz doktorlarının dışında göz ile alakalı üniversite eğitimi almış tek meslek branşı optisyenliktir. Dolayısıyla optisyenler, göz polikliniklerinde göz doktorlarımıza yardımcı sağlıkçı olarak ve sağlık teknikeri olarak istihdam edilebilecek donanım ve kapasitededir.” dedi.

Pandemi Döneminde Göz Sağlığımız Tehlikede

Pandemi sürecinde bir yıla yaklaştığımız günlerde toplumun göz sağlığının büyük risk altında olduğunu vurgulayan Akgül; ” Uzaktan eğitim döneminde milyonlarca öğrenciyle birlikte diğer yandan uzaktan çalışma düzenine geçen birçok kurum ve kuruluş sebebiyle neredeyse toplumumuzun tamamı elektronik cihazlar ile hayatını geçiriyor.

Kısa vadede göz sulanması, göz kuruması, göz ağrısı gibi belirtiler gösteren şikâyetler, uzun vadede ciddi göz hastalıklarına dönüşecektir. Önümüzdeki süreçte göz polikliniklerimiz tarihi yoğunluğunu yaşayacaktır. Gerek göz doktorlarına yardımcı sağlık personeli olarak gerekse göz ölçüm odalarında sağlık teknikeri olarak optisyen istihdamı sağlamak toplumun göz sağlığı için ve poliklinik işleyişinin daha verimli sağlanması için son derece önemlidir.” şeklinde konuştu.

        İstihdam Alanlarımız Oldukça Geniş Olmalı

Akgül: “ Optisyenler, üniversitede aldıkları kapsamlı eğitimi işgücüne kazandırmak için mutlaka göz polikliniği bulunan tüm hastanelerde bulunmalıdır.

Diğer yandan ise Sağlık Bakanlığı denetimleri altında hizmet veren optik müesseseler yılda iki defa Sağlık İl Müdürlükleri tarafından denetlenmektedir.

Denetleme heyetinde maalesef optisyen bulunmamaktadır. Optik müesseseleri de mutlaka optisyenler denetlemelidir. Bir başka alan ise Sosyal Güvenlik Kurumu’dur.

Optik müesseselerde işlem gören reçetelerin de kontrolleri mutlaka optisyenler tarafından yapılmalıdır.” diyerek yetkililerden optisyenlerin istihdam alanlarının eğitimleri doğrultusunda genişletilmesini ve toplumumuzun göz sağlığının önemsenmesini talep etti.