IAEE Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türkiye’nin seçim sonrasında yaşanan süreç ve iç çatışma ortamı gibi dönemlerden geçtiğini belirterek, Türk Akımı projesinin bu sıkıntılara kurban edilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Kumbaroğlu:
“Enerji kartlarını elinde tutan ülkelerin küresel oyuncu olduğu bir yüzyılda yaşıyoruz. Türk Akımı ile ilgili Sonbahar’da kalıcı adımlar atmaz ve ayağımıza kadar gelen bu fırsatı kaçırırsak, bölgesel-küresel anlamda çok ciddi faturalarla karşılaşabiliriz”

Merkezi ABD’de bulunan Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği’nin (IAEE) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türk Akımı’nda kalıcı adımların atılmaması durumunda Türkiye’nin ulusal, bölgesel ve küresel anlamda ağır faturalar ödeyebileceğini söyledi.

Prof. Dr. Kumbaroğlu, Rusya Enerji Bakan Yardımcısı Anatoliy Yanovskiy’in Reuters’e yaptığı açıklamada, Ankara’nın talebi üzerine anlaşma taslağını gönderdiklerine dair açıklamalarını hatırlattı. Bu kapsamda Türkiye’de sürecin nasıl ilerlediğine dair bilgilendirmenin henüz bir standarda kavuşamadığına değinen Kumbaroğlu, Türk tarafının da kamuoyuna net bilgiler vermesi gerektiğini savundu.

Türkiye’nin son dönemlerde koalisyon görüşmeleri, olası bir yeni seçim dönemi ve mevcut iç çatışma gibi iç unsurlara kilitlendiğini anlatan Kumbaroğlu, “Ülkemiz bir yandan bu süreçleri yönetirken diğer yanda da uluslararası projelerde devamlılık sağlamalı. Maalesef, Türk Akımı’nda böyle bir devamlılıktan bahsetmek mümkün değil. Projede tıkanıklık çok ciddi boyutta. Bu sıkıntılar ilgili tüm kesimlerin bir araya gelerek konuyu tüm boyutları ile en üst düzeyde masaya yatırmaları ve yapıcı bir diyalog içerisine girmeleriyle aşılabilir. Bu noktada, önümüzdeki aylarda gerçekleşmesi beklenen Erdoğan-Putin görüşmesi çok büyük önem taşıyor” dedi.

“14 Kasım son şans olabilir”
IAEE Başkanı olarak politikadan bağımsız bir uluslararası kuruluşun başında olduğunu anımsatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:

“14 Kasım’da Antalya’da G20 öncesinde ilgili Bakanlar ve CEO’lar düzeyinde bir konferans düzenliyorum. Bu tarih, Türkiye’nin terminal vizyonu için son şans olabilir. Enerji kartlarını elinde tutan ülkelerin küresel oyuncu olduğu bir yüzyılda yaşıyoruz. Türk Akımı ile ilgili Sonbahar’da kalıcı adımlar atılmaz ve Türkiye ayağına kadar gelen bu ‘enerji hub’u olma fırsatını kaçırırsa gelecek yıllarda çok ciddi bölgesel-küresel faturalarla karşılaşabiliriz.”