Düzenli ve kaliteli bir uykunun, insan için hayati önemi olduğunu vurgulayan KadıköyŞifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr.Bahar Erbaş, doğru tedavi için tanının önemine dikkat çekiyor.
Uyku vücudun, özellikle beynin, kendini dinlendirmesi ve yenilemesi için hayati önemi olan bir dönemdir. Uykusunu verimli alamayan veya uyuyamayan bir kişinin günlük hayatında ve sağlık durumunda bir çok sorun ortaya çıkacaktır. Sabah yorgun kalkıp, gün içinde işinde ve evinde düşük performans ile çalışmasının yanı sıra sinirlilik, mutsuzluk, sosyal çevre ile ilişkilerde bozulmalar giderek artar. Sonuçta vücut dinlenemediği gibi stres ile ilgili mekanizmalar ve hormonal dengeler devreye girerek başta kalp-damar sistemi olmak üzere tüm sistemlerde bozulmalara yol açar. Bunun belirgin etkilerini yaygın vücut ağrıları ve zihinsel performansta azalma olarak da görebiliriz.
Uyku Bozukluklarının Uluslararası Sınıflandırma Sistemi’nde uykusuzluk “insomnia” başlığı altında geçer. İnsomnianın tanımı uykunun başlatılmasında, sürdürülmesinde veya uygun ortam ve zaman olmasına karşın kaliteli uyumakta güçlük çekilmesidir. İnsomnianın toplumdaki sıklığı yaklaşık %10 civarında olmakla birlikte, toplumun ortalama %30-35’inde yaşamı süresince geçici de olsa i görülmektedir.
Uykusuzluk 3 aydan daha uzun sürmüşse kronik olarak tanımlanır ve her geçen süre tedaviyi biraz daha güçleştirir. Yaşanmış kötü bir olaydan sonra başlayabileceği gibi, kendiliğinden, hatta çocukluktan itibaren de ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra diğer zihinsel bozukluklar ve duygu durum bozukluklarında da ikincil olarak görülebilir. Özellikle yaşlılarda ortaya çıkan uykusuzlukta zihinsel hastalıklar açısından tanı ve tedavide dikkatli olunmalıdır. Uykusuzluğa yol açan diğer tıbbi hastalıklar ise; kardiyak, mide-sindirim sistemi ve solunum sistemi bozukluklarıdır. Bunlara vücutta yaygın ağrılarla seyreden fibromiyalji/miyofasial ağrı sendromlarını ve diğer ağrılı durumları da ekleyebiliriz. Bahsedilmesi gereken diğer husus ise başka hastalıklar ile ilgili veya herhangi bir hastalıktan bağımsız olarak kişinin kullandığı ilaç ve maddelerin yine uykusuzluğa yol açabileceğidir.
Her uykusuzluk tanımlayan kişinin tanısı insomnia olmayabilir. Çünkü uykusuzluk başka bir uyku hastalığına bağlı iken kişi bunun sadece uykusuzluk olduğunu düşünüyor olabilir. Örneğin uykuya dalmayı engelleyen bacaklarda (hatta kollarda ) ortaya çıkan ve tam tarif edilemeyen ağrılı, kramplı, karıncalanmalı bir durumda asıl tanı “Huzursuz Bacak Sendromu” olabilir. Bu durumda aldığı uyku ilaçları hastayı iyileştirmek yerine daha da kötüleştirebilir. Veya uykusunu sürdüremediğini, sık ve erken uyandığını söyleyen kişilerde uykuda ortaya çıkan periyodik bacak hareketleri uykunun bölünmesine, uyanmaya veya kalitesiz uyumaya sebep olabilir. Benzer bir durum
uykuda solunum bozuklukları ve kabus bozuklukları için de geçerlidir. Bu hastalıkların tümü Uyku Bozukluklarının Uluslararası Sınıflandırma Sistemi’nde farklı tanılar alırlar ve tedavileri oldukça farklıdır.
İnsomnia tedavisinde doğru tanı çok önemlidir. Doğru tanı konduktan sonra ilaç veya zihinsel-davranışçı tedaviler veya her ikisini de kullanarak hasta tedavi edilebilir. Uykusuzluk bir kader veya ihmal edilecek bir durum değildir. Bu sebeple uyku konusunda eğitimli bir nöroloji uzmanına başvurmanız uykusuzluğun hayatınızda yaptığı olumsuz etkilerden kurtulmak için atacağınız ilk adım olmalıdır. Sonrasında tanınıza göre nöroloji uzmanının yanı sıra gerekirse takip ve tedavinize göğüs hastalıkları, kulak burun boğaz uzmanları ve psikolog/ psikiyatristlerin de içinde olduğu bir ekip tarafından etkin olarak devam edilebilir. Çünkü çoğu kişinin yaptığı üzere sadece bir uyku ilacı alarak sorunu çözümlemeye çalışmak, çözüm olmadığı gibi sadece çözümü geciktirici bir hareket olacaktır.
Bir yanıt yazın