AZERBAYCAN ÖZ VATANIMIZDIR
Saygıdeğer Kartal Halkı
Vatan Partisi Kartal İlçe Başkanlığı olarak Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı haksız ve tahrik kokan saldırısını kınıyor ve bu saldırının Türkiye’ye yapıldığını vurguluyoruz.
Bu süreç Ermenistan Ve Azerbaycan Arasında yaşanmış bir savaş değildir. Sürece bütünsel yaklaşıp çözüm getirilmelidir. Bu anlamda Vatan Partisi olarak geliştirdiğimiz çözümleri Kartal halkı ile paylaşıyoruz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın BM Kürsüsünden açıkladığı “Yeniden Asya Girişimi”, Türkiye’nin bütünsel stratejisine ışık tutan değerdedir. Türkiye, Karadeniz’den Akdeniz ve Umman Denizi’ne kadar uzanan bütünsel strateji kapsamında şu programın uygulanması için acil olarak harekete geçmelidir:
AZERBAYCAN ÖZ VATANIMIZDIR
“Azerbaycan toprağı, Türk vatanıdır. Bizim öz vatanımızdır. Erivan, bizim öz vatanımıza saldırmaktadır ve vatanımızı savunmak, Türk devleti ve Türk milleti olarak bizim kutsal görevimizdir. Azerbaycan toprağını savunmak, Türk vatanını savunmaktır, bizim öz vatan savunmamızdır.
VATAN SAVUNMASI “ULUSLARARASI TOPLUM”DAN BEKLENEMEZ
Erivan yönetiminin saldırganlığı, uluslararası topluma çağrılar yapılarak önlenemez. Vatanımızın savunmasını “uluslararası toplum”dan bekleyemeyiz. Uluslararası toplumun böyle bir davası, böyle bir meselesi yoktur. Bilincimizde bir ışık gibi taşıdığımız vatan
savunması kavramı, yüreğimizde kökleşen vatan aşkı, bize vatana karşı görevlerimizi, öncelikle öz gücümüzle ve millî kararlılıkla yerine getirmeyi emretmektedir.
BAŞARIYA ODAKLI HER YÖNTEM GEÇERLİDİR
Ermenistan’ın saldırısına karşı vatanımızı nasıl savunacağımızı Kardeş Azerbaycan devletiyle birlikte kararlaştırmalıyız. Vatan savunmasında başarı amacına odaklanan her yöntem geçerlidir.
Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan’a yönelik saldırının Türkiye toprağına saldırı olarak değerlendirdiğini ve vatanımızı her yönteme başvurarak savunacağını ilan etmelidir.
TEHDİDİN KAYNAĞI
Öncelikle tehdidin kaynağını doğru saptamalıyız. Erivan’daki hükümet bir Amerikan darbesiyle iktidara gelmiştir, bizdeki FETÖ darbecileriyle aynı soydandır, yani Amerikancıdır. Bu gerçeği 23 Eylül 2020 günü yaptığı açıklamada, Rusya Dışişleri Bakanı da saptamaktadır. Rusya, üç gün önceden olacakları görmüş bulunuyor.
Karadeniz’den Dağlık Karabağ, Ege, Doğu Akdeniz, Libya, Suriye ve Irak’ın kuzeyi üzerinden Hürmüz Boğazı’na kadar Türkiye’ye ve genel olarak bölgemize yönelik saldırıların arkasında ABD ve İsrail bulunmaktadır. Ermenistan da bugün ABD’nin kışkırtmasıyla bu saldırılara kalkışmaktadır.
TÜRKİYE’Yİ ÜÇ CEPHEDEN TEHDİT PLANI
Ermenistan’ın bu saldırıları, Türkiye’yi Karadeniz, Doğu Akdeniz, Libya, Fırat’ın Batısı ve Doğusu üzerinden tehdide bir de Kafkaslar’dan tehdidi gündeme getirmiştir. Karadeniz’deki tehdidin 2018 Kasımındaki ABD-Ukrayna anlaşmasıyla Türkakım projesini engellemeye yönelik olduğunu özellikle görmek zorundayız.
Türkiye, üç cephede savunma durumuyla karşı karşıya getirilmektedir. Bu gerçek de göstermektedir ki, Ermenistan’ın saldırısı, ABD, İsrail, Yunanistan, Fransa, Suudi Arabistan vb. cephesindendir ve bu ülkelerin kışkırtmalarıyla bağlantılıdır.
TÜRKİYE KKTC VE AZERBAYCAN İÇİN BÜTÜNSEL GÜVENLİK STRATEJİSİ
ABD eksenli tehdide karşı Karadeniz’den Umman Denizine kadar bütünsel bir strateji oluşturmak durumundayız. Bu strateji, Türkiye’yi ve Azerbaycan’ı aynı ABD-İsrail tehdidiyle karşı karşıya bulunan bölge ülkeleriyle aynı cephede buluşmaktadır.
Tehdide karşı Türkiyemizin ve Azerbaycanımızın Rusya, Abhazya, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere Asya’nın derinliklerine kadar uzanan geniş bir ittifak birikimi bulunmaktadır. Bu gizil gücü değerlendirecek bir strateji kurmak ve siyasetler üretmek, günün görevidir.
YENİDEN ASYA GİRİŞİMİNİN AÇTIĞI UFUK
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın BM Kürsüsünden açıkladığı “Yeniden Asya Girişimi”, Türkiye’nin bütünsel stratejisine ışık tutan değerdedir.
Vatan Partisi’nin Karadeniz – Akdeniz Dostluk ve Barış Planı, bu stratejiye uygun çözümü ortaya koymuştur. Sorunlara bütünsel yaklaşan barış ve dostluk planı Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün de güvencesidir.
Türkiye, acil olarak şu inisiyatifi göstermek durumundadır:
PLAN BÖLGE ÜLKELERİNİN GÜNDEMİNDE
Karadeniz – Akdeniz Dostluk ve Barış Planı, Rusya, İran ve Suriye’nin değerlendirmesine sunulmuş ve bu ülkelerden destek görmeye başlamıştır. Vatan Partisi, Abhazya Millet Meclisi ile bu plan çerçevesinde ortak bildiri yayımlamıştır,
Vatan Partisi, Azerbaycan’ı işgalden ve sınır tehditlerinden kurtaracak, bölgemize kalıcı barış ve huzur getirecek çözümler için çalışmalarını yoğun olarak sürdürmektedir.
***
Abhazya Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu ve
Türkiye Vatan Partisi’nin Ortak Bildirisi
(Sohum, 17 Aralık 2019)
Abhazya Meclisi Uluslararası İlişkiler Komisyonu ve Türkiye Vatan Partisi, 17 Aralık 2019 günü Sohum’da görüşerek, Karadeniz-Akdeniz Dostluk ve Barış Bildirisini dünya devletleri ve halklarının bilgisine sunmayı kararlaştırdılar.
Biz Abhaz ve Türk milletleri olarak, tarihten gelen kardeşliğimizi ve ortak değerlerimiz olan bağımsız, özgür ve paylaşarak gelişme irademizi burada bir kez daha ilan ediyoruz.
Abhazya Cumhuriyeti’nin Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınması için, çalışmalarımızı yoğunlaştırmaya ve bu kardeşlik hedefine ulaşmaya kararlıyız.
Türkiye ile Abhazya arasında doğrudan ulaşım, turizm, ticaret, kültürel alışveriş ve ekonomik kalkınma için işbirliği, ülkelerimizin, bölge ülkelerinin ve bütün insanlığın yararınadır. Bu konulardaki engellerin kaldırılması ve olanakların geliştirilmesi için, bütün Karadeniz ülkelerini işbirliğine çağırıyoruz.
Karadeniz, bizim ortak vatanımızdır.
Karadenizliyiz ve Akdeniz bizim kardeş denizimizdir.
Karadeniz’e ve Akdeniz’e kıyısı olan bütün devletleri ve halkları, ekmeğimizi kazandığımız denizlerimizde ve topraklarımızda barış, dostluk ve bereket için ortak anlayış ve çabaya çağırıyoruz.
Bu amaçla
VATAN PARTİSİ’NİN KARADENİZ – AKDENİZ
DOSTLUK VE BARIŞ PLANI
1. Karadeniz, Hazar Denizi, Ege Denizi, Akdeniz ve Umman Denizi bölgesinde barışı ve gelişmeyi tehdit eden ABD ve NATO üsleri tasfiye edilmeli, ABD güdümlü bölücü ve yobaz terörüne karşı mücadele desteklenmelidir.
2. Kıbrıs’ın Türk ve Rum halkları ayrı milletlerin mensuplarıdır ve çok acı geçmişleri nedeniyle artık bir arada yaşamaları olanaklı değildir. İki halk geleceklerini kaçınılmaz olarak ayrı ayrı belirlemişlerdir. Türkiye-Yunanistan dostluğu da bu gerçek temelinde sağlıklı bir yola girebilir. Abhazya Devleti de, Abhazya milletinin devletidir ve Karadeniz’de barış, istikrar ve güvenlik etkenidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Abhazya Cumhuriyeti’nin bölge ve dünya devletleri tarafından tanınması, ABD’nin hegemonyacı planlarını bozacak, barış, istikrar ve refaha hizmet edecektir.
3. Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’de meşru haklarını koruması, Rusya, Suriye ve Mısır’dan Libya, Tunus, Cezayir ve İtalya’ya kadar Karadeniz ve Doğu Akdeniz ülkelerinin çıkarlarıyla uyumludur. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ABD-İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs askerî ittifakının tehditlerine karşı mavi vatanını savunması desteklenmelidir.
4. Libya’ya ABD merkezli müdahaleye son verilmeli, Libya’nın meşru hükümeti desteklenmeli ve toprak bütünlüğü sağlanmalıdır. Libya’nın BM tarafından tanınan meşru hükümetinin kendi vatanını her yoldan birleştirme mücadelesi, hem hakkıdır, hem de Akdeniz’de barış için biricik çözümdür. Libya petrolü, Libya devleti ve milletinindir.
5. Kırım’ın Rusya Federasyonu’nun toprağı olduğu kabul edilmelidir.
6. Ermenistan’ın Azerbaycan toprağı olan Karabağ’daki işgaline son verilmesi için bölge devletleri ağırlıklarını koymalı ve Azerbaycan’ın vatan bütünlüğü sağlanmalıdır.
7. Suriye’nin toprak ve devlet bütünlüğü ve Suriye’de barış sağlanmalıdır. Suriye, bölücü ve yobaz terör örgütlerinden arınmalıdır. ABD, Suriye topraklarına yığınak yapmaya son vermeli ve Suriye’den çekilmelidir. İran, Rusya ve Türkiye’nin yürüttüğü Astana Süreci ve Türkiye ile Rusya arasındaki Soçi Mutabakatı, barışçı çözümün güvenceleridir.
8. İsrail’in Arap ülkelerinin toprakları üzerindeki işgaline ve Filistin halkı üzerindeki baskılarına son verilmeli, Kudüs başkentli bağımsız Filistin Devleti tanınmalıdır.
9. Türkiye, Rusya, İran, Suriye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Abhazya, Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Venezuela ve Küba’ya yönelik yaptırım ve ambargoların kaldırılması için ortak mücadele yürütülmeli, ülkeler arasında serbest ticaret ve ekonomik işbirliği koşulları oluşturulmalıdır. Dolar Saltanatına son verilmesi ve dünya halklarının refahı için, Millî Paralarla Ticaret geliştirilmelidir.
10. Karadeniz, Hazar Denizi, Ege Denizi, Akdeniz ve Umman Denizi ülkeleri arasında serbest ulaşım, iletişim, turizm, ekonomik ve kültürel gelişme önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Bir yanıt yazın