Kursiyerler gerek enstrüman çalarak gerekse solistlik yaparak bir çeşit ruhsal terapi görmeye başladı. Her biri ayrı bir dertle boğuşan engelliler müzik sayesinde bunlardan kurtuldu. Kimi sinirini yendi, kimi alınganlığını üzerinden attı kimi de dipte olan özgüvenini tavana çıkardı.
Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı’nda haftanın 5 günü müzik kursu veriliyor. Kursiyerlerin kurduğu “Engelleri Aşalım” müzik grubu engelliler için terapi görevi görüyor. Kayıt yaptıran engellilerden isteyen enstrüman çalıyor isteyen de solistlik yapıyor.
“Yanık sesiyle içini mikrofona döküyor”
“Engelleri Aşalım” grubuna katılanların amacı sadece müzik değil. Yaşadıkları birtakım olumsuzluklara karşı psikolojik destek almak ve sosyal hayata karışmak. Kursiyerler müzik aletlerine üfleyerek, dokunarak, vurarak yada yanık sesleriyle içini mikrofona dökerek rahatlıyor. Böylece kimi sinirini kontrol altına alarak çevresine zarar vermekten kurtuluyor kimi de dipteki özgüvenini tavana çıkarıyor.
Engellilerle yakından ilgilenen görme engelli müzik hocası Zafer Çakmak, “Amacımız engelleri beraber aşmak. Etkinliklerde yer alıyoruz. Görev alıyoruz. Stresimizi burada atıyoruz. Mutluyuz. Engellileri bekliyoruz. Gelsinler burada bizimle çalsınlar psikolojileri düzelecek yeniden doğacaklar” dedi.
“Darbukaya öyle kuvvetlice vuruyordu ki”
Grubun en dikkat çekenlerinden biri ise görme engelli Ebru Topal. Epilepsi hastası olan Ebru 8 yıldır tedavi görüyor. Çok sinirli olduğu için kimseyi dinlemiyor ve çevresine zarar veriyordu. Psikolojik destek için yakınlarının tavsiyesiyle müzik kursuna katıldı. İlk günler darbukaya öyle kuvvetlice vuruyordu ki izleyen herkes bir sıkıntısı olduğunu anlıyordu. Zaman geçtikçe Ebru’nun da elleri yavaşladı darbukaya vuruş hızı düştü. 5 yıl geçti ve Ebru artık çok sakin, çevresine duyarlı ve herkesin sevdiği biri oldu. Müzik sayesinde çok değiştiğini söyleyen Ebru Topal, “Buraya gelmeden önce çok sinirli ve agresif biriydim. Herkesi kırardım. Büyük küçük tanımazdım. Engelli olduğum halde engellileri ‘Bunlar nasıl insan?’ diye küçük görürdüm. İnanın elimde olan bir şey değildi. Buraya katıldıktan sonra düzeldim. Artık eski Ebru yok” dedi.
“İçimdeki küçük özgüveni tavana çıkardım”
Beyin damarlarında tıkanıklık bulunan Meryem Kapurtu, müzik sayesinde huzur bulduğunu ve konuşma bozukluğunu türkü söyleyerek aşmaya çalıştığını belirtti. Müzikle tanıştıktan sonra şimdiye kadar boşa yaşadığını hissettiğini söyleyen 40 yaşındaki Eyüp Kaya, “Hayatın ne olduğunu burada tanıdım. Kendimi daha iyi anlatıyorum. Buradaki derslerden dolayı saygı görüyorum” dedi.
45 yaşındaki Ömer Kılıçöz, “Asabi ve alıngan bir insandım. Müzik beynin gıdası. Burada gıdamı aldım ve alınganlığım gitti” diye konuştu. Görme engelli Mustafa Gürses ise, “Hem elektro hem normal bağlama çalıyorum. Arkadaşlarım yorulunca diğer enstrümanları da çalıyorum. Gruba katılmadan önce içine kapanık ve özgüveni olmayan biriydim. Eğitimler neticesinde sahneye çıkarak içimdeki küçük özgüveni tavana çıkardım” dedi. Bedensel engelli Ömer Taştan müzik hobisini geniş kitlelere duyurmanın kendisine moral verdiğini görme engelli Şahin Hacıalioğlu da keyifli zaman geçirdiğini dile getirdi.
Bir yanıt yazın