Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün, 2009 yılında göreve geldiği günden bu yana her ay düzenlediği muhtarlar toplantısının 107.si gerçekleştirildi. 2018 yılının ilk toplantısında muhtarlar, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün doğum gününü de kutladı.
Kartal Belediyesi’nin yeni hizmet binasında gerçekleştirilen toplantıya Başkan Altınok Öz’ün yanı sıra Başkan Yardımcıları, Kartal Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Tirgil, Kartallı muhtarlar ve Kartal Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Cemal Şahan katıldı. Toplantıda muhtarlar, mahallelerindeki eksikleri dile getirerek, yapılması gereken çalışmalar hakkında bilgi verdi.
“Demokrasi adına sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz”
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz toplantıda yaptığı konuşmaya herkesin yeni yılını kutlayarak başladı. Türkiye’de son günlerde belediyelerde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Başkan Altınok Öz, demokrasiye vurgu yaptı. Başkan Altınok Öz, “Bir ayı aşkın süredir burada müfettişler var. Bizler, müfettişlerin burada olmasından dolayı hiçbir şekilde rahatsız değiliz. Teftiş her zaman kurumları biraz daha ileriye taşıyan bir şeydir. Hemen hemen bütün dosyalarımız incelendi. 2014’te aday belirleme gününde bana ‘Aday olamadın’ dediklerinde Twitter’dan bir mesaj atmıştım. ‘5 yıl partime ve ilkelerine ters düşmeden ve rahmetli babamın kemiklerini sızlatmadan görev yaptım. Kartal, hakkınızı helal edin’ demiştim. O doğrultuda yürüyoruz. Bu dönem de hem Başkan yardımcılarım hem de müdürlerimle belli bir uyum içerisinde çalışıyoruz. Güzel işler yapıyoruz. Bundan son derece mutluyum. Son dönemde belediye başkanları ile ilgili bazı gelişmeler oluyor. Demokrasinin en temel noktasını muhtarlıklarda görüyoruz. Eğer siz halka yakın değilseniz halk sizi seçmez. Nitekim aramızda bu değişimi sağlayan muhtar arkadaşlarımız da var. Bu diyaloğu sağlayamamış olanlar gitti, yerine yenileri geldi. Aynı şey belediye başkanları için de geçerli. Eğer yanlışlar varsa tabi ki ortaya çıkarılmalı. Ama hem görevden almalar, hem de görevden almaya zorlamalar, demokratik teamüllere uymayan şeylerdir. Demokrasi adına sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Bulunduğumuz coğrafyanın büyük bir önemi var. Anadolu Dünyanın merkezi. Hep de öyle olmuş. Dünyada medeniyet kurmuş bütün devletler hep Anadolu’dan çıkmış. Ayağınızı hangi tarafa basarsanız o taraf ağırlık kazanıyor. Batıya doğru basarsanız, batı ağırlık kazanıyor. Şimdi Türkiye’nin gündeminde olan İran, Rusya ve Uzak Doğu ülkelerini hesaba katarsanız, Dünyanın ağırlığı orada. Dolayısıyla gerek Avrupa’nın, Amerika’nın, gerek daha doğudaki ve kuzeydeki ülkelerin istihbarat örgütleri bu ülkede cirit atıyorlar. Yıllarca iyi insan dediğimiz, iyi olarak gördüğümüz insanlar geldi, Amerika geldi, süt tozu dağıttı. Ben o zaman Çorum’da görev yapıyordum Bizim memleketimizde inek yokmuş gibi, süt yokmuş gibi. Ama o süt tozu dağıtanların hepsi uluslararası ajanlardı. Bu coğrafyanın etnik kimliğinin adım adım haritasını çizdiler. ‘Nerde ne söylersek bu halk galeyana gelir?’ diye araştırdılar. Sağ sol çatışmaları yaşandı. Bu sağ sol çatışmalarında, aynı silahla yani Bulgaristan’dan gelen Kayserili bir tüccarın pazarladığı bir silahla sabah solcular, öğleden sonra sağcılar öldürüldü. Yani o silahı birileri verdi ve insanları birbirine kırdırdılar. 12 Eylül’ü yarattılar. 12 Eylül de Fetö’yü yarattı. Geldiğiniz coğrafyaya bakın. 12 Eylül’den sonra Fethullahçı yurtların; din adı altında, ılımlı İslam adı altında nasıl yaygınlaştığını hatırlarsınız. Amaç neydi? Ilımlı İslam ile Arap baharı gibi bu ülkede de bir şeyler yapabilmekti. İşte 15 Temmuz’da gördük. 15 Temmuz’a gelene kadar bunu daha önce görenler var mıydı? Tabi ki vardı. Bunların başında da ben varım. 19 Mayıs 2003’te Deniz Baykal’a bu konuları anlattım. Bugüne geliş yolunda neler olabileceğini anlattım. Aday olduğumda 17 Şubat 2009’da Pembe Köşk Düğün Salonu’nda örgütle ilk buluştuğumda şunu söyledim. ‘Amerika’daki ağlayan sümüklü adam, -Türkiye’ye dönmemek için bir nedenim yok. Ama şartlar olgunlaşmadı- diyor. O adam Humeyni gibi gelmek istiyor. Hem Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak, hem de Amerika’nın mandası haline getirmek istiyor bu ülkeyi’ dedim. Biz bunları söyledik. Dini duygularla bunlara sıcak bakıldı ama biz önce kendimizi iyi bilmeliyiz. Türk Milleti hiçbir zaman uzun boylu, 50 yıllık plan yapmamıştır. Onlar geliştirdi. Demek ki bu stratejiyi geliştiren Amerika idi. Biz bunları yaşayarak öğrendik. İnşallah genç arkadaşlarımız bunları yaşamadan yollarına devam ederler. 33 yıl hekimlik yaptım. Sadece bu iktidar için söylemiyorum, her 10 yılda bir sağlık sistemiyle oynandı. Ve 33 yılda 3 kere sistem değişti. Mesleğe ilk başladığımda 222 sayılı Sosyalizasyon Kanunu vardı. Hiç mecburi hizmetim olmadı ama Bingöl’de görev yaptım. Yaptığım her ay için 1 puan aldım. 3 yıl Bingöl’de Sağlık Müdürlüğü ve Verem Savaş Dispanseri Başhekimliği yaparak üç yıl geçirdim. Sonra ihtisas sınavına girdiğimde ben, yeni mezundan çok daha avantajlıydım. Çünkü 36 puanım birikmişti. Bu sistemde doğuya, hekim olmayan yere çok sağlıklı bir akış vardı. O dönemde köydeki hemşire ve kaymakam da yüksek maaş alıyor diye o sistemi de bozdular” dedi.
“Kartal’a 12 bin 500 kişilik bir stat yapılacak”
Kartal Stadı’nın yıkımı konusuna da değinen Başkan Altınok Öz, yerine 12 bin 500 kişilik bir stat yapılacağını söyledi. Başkan Altınok Öz, “Kartal Stadı yıkılıyor. Çünkü yapılan bütün testlerde son derece çürük olduğu ortaya çıktı. Olabilecek bir yükte tribünlerin çökme ihtimali olduğu için statla ilgili Gençlik Spor Müdürlüğü ve Kartal Spor’a yazı yazdık. ‘Bu stat çürüktür. Bu sorumluluğu Kartal Belediyesi olarak taşımayacağız’ dedik. Federasyon da burada maç yapılmasına izin vermediği için stat yıkılıyor. Ama bunun yanında Sultanbeyli’deki dönüşümü sağlayabilmek için oradaki hak sahipleri ile bazı uzlaşmalar oldu. Çevre Bakanlığı’nın bize bu konuda bir müracaatı oldu. Biliyorsunuz Gölet Şehir Parkı olarak geçiyordu. Gölet ve üstündeki alan için Maliye Bakanlığı ile bir protokol yapıldı. Zaten yüzde 8’i bizimdi. Diğer hazineye ait olan bölüm ise stat yapmak üzere Kartal Belediyesi’ne geçti. Şimdi proje çalışması yapılıyor. Başakşehir Stadı’nı yapan mimarla görüşüldü. 12.500 kişilik bir stat yapılacak. Huzurevimiz bölüm bölüm teslim edilmeye başlanacak bu hafta. Biliyorsunuz huzur evinin ısıtmasını ve soğutmasını, dışarıdan hiçbir enerji kullanmadan yapıyoruz. Gümüşpınar’daki Kızılay binası çürük olduğu için 74 misafiri biz ağırlayacağız. Kartal Masal Müzesi’ni açtık ve şu anda ziyaretçi kabul ediyor. Ceviz Meydanı yapılmaya devam ediyor. Uğur Mumcu Meydanı hafriyatı devam ediyor. 2018 yılında, uzun süredir beklettiğimiz Beyaz Köşk’ün oradaki Engelli Rehabilitasyon Merkezi’ni yapacağız. Merdivenli Sokak yapımı devam ediyor. Trafik sorununa çözüm getirmek için sokak ve cadde açma çalışmalarımız devam ediyoruz” dedi.
6 Ek
Bir yanıt yazın