ŞİDDET VE BASKI
Şiddetin ve barbarca davranışların günlük hayatımızın içinde yer aldığı küçük çocuklara kadar uzandığı bir toplum içinde bulunduğumuza göre böyle bir konuyu değerlendirmeye gerek vardır…
Maalesef toplumda küçücük çocukların dövüldüğüne şahit olmayan yok gibidir.
Örneğin; Bir çocuk kapalı bir ortamda ve sıkı bir terbiye altında büyütülüyorsa döverek mi sevgi şefkatle mi büyütmek, efendim şımarıyor kırıp döküyor, sevimli coşkun bir haldeyken bunları yapıyor hemen şimşekleri üzerine çekiyor. Sevilmeyle dövülmenin arasında şaşkınlık içinde büyüyor. Gerçekten topluma yetiştirdiğimiz çocuklar şiddetten kaçınma eğilimi artıyor.
Toplumsal olaylarda bakıyorsun çocuklar ön sıralarda bedenen bunların güçleri yoktur. Bir kimse daha zayıf birine karşı şiddet uyguluyorsa elbette bu davranış ikel saldırgan iç tepkilerin varlığıyla açıklanır.
Şuraya da dikkat çekmek isterim iyi eğitimli aile terbiyesi görmüş bir genç davranışlarını kontrol altına alabilir. Sabır ve gayret daima düşünmek düşündükçe de varlığını hissettirmek gerekli eğitim insanlara yalnızca türüne göre has davranışları denetlemeyi öğretmez. En ileri sosyal davranış örneklerini geliştirmeleri konusunda da yardımcı olur.
Eğitim zaman aşımına uğramış değerleri davranışları ve bilgileri aktarmaz insanlığın geliştirdiği en yeni en son değerleri anlayışı aktarır.
Toplumda eğitimin önemi niye ön plana çıkıyor. Adam slogan atıyor, kırıp döküyor hak ararken haksız duruma düşüyor.
İster istemez soruyorsun yaptıkların doğrumu iyi düşündün mü ailene çevreye kadına devlete verdiğin zararı biliyor musun?
Soru yanıtsız oysa ailenin dışında Devlet dediğimiz bir merci var Devleti oluşturan kim halk peki bu durumda eğitim seviyesini mi yükseltmek lazım yoksa sokaklarda gaz mı sıkmak lazım?
Devletin yapacağı istikrarı sağlamak eğitim çıtasını yükseltmek ülke kalkınması tamamıyla buna bağlı olduğunu her bir birey bunu iyi bilmesi gerekir.
Eğitimsiz bir toplum daima sonu hüsran…
Sevgiyle kalın sayın okuyucular.
Muammer KAYA
Bir yanıt yazın