Abdullah GÜVEN YAMAN Ak Parti Kartal Belediye Başkan aday adayı olduğunu Ak Parti Kartal İlçe binasında düzenlenen basın toplantısı ile ilan etti. İlçe Başkanı Temurhan Yıldız’ın yaptığı konuşmanın ardından söz alan YAMAN şunları söyledi.

Saygı değer misafirler; yerel basınımızın değerli mensupları;Uzaktan yakından bu güzel ve anlamlı günümüzde bizleri yalnız bırakmayan davetimize iştirak ederek bu salonda yerini alan tüm katılanlara en kalbi duygularla teşekkürlerimi belirtmek istiyorum. Bunun yanı sıra demokrasilerin olmazsa olmazı olan medya mensuplarının da yerel ayağı olan siz değerli yerel basın mensuplarına da göstermiş olduğunuz bu yakın ilgiden dolayı özellikle teşekkür etmek istiyorum. Aday Adaylık niyetimizin belirdiği günden beri , desteğini gönül birlikteliğini bizlerden esirgemeyen belki bu salona gelemeyip ancak yüreğiyle burada olan dostlara da teşekkürü bir borç biliyorum. Ayrıca bu güzide, iktidar partisine yakışan ilçe merkezini bizlerin istifadesine sunan başta ilçe başkanımız olan Temurhan Yıldız kardeşim ve ekibine canı gönülden şükranlarımı arz etmek istiyorum.

Basın açıklamamı birbiriyle bağlantılı olan, birbirinden ayrı düşünülmeyen üç ana başlık altında sunmak istiyorum. Bunlardan birincisi Türkiye gerçekleri
1-GÜZEL ÜLKEMİZ
Bu konuda fazla uzağa giderek sabrınızı zorlamak ve kıymetli vakitleriniz almak istemiyorum. Ancak 2002 öncesi ve sonrasını da analiz etmeden geçemeyeceğim. Çünkü 3 kasım 2002 tarihi; ülke kaderinde bir milat ın, bir dönüşümün, bir atılımın, kalkınmanın ve toplumsal barışın adıdır.
2002 ye geldiğimizde hatırlayacak olursak, ekonomi batmış, 22 tane banka boşaltılmış, devlet bankalrı her yıl görev zararı açıklamakta, thy, demir yolları, ptt, ve diğer bir ok kamu teşebbüşü yıl sonunu hep zararla kapatmakta, en büyük yatırım %100 e yakın bir oranda dışa bağlı silah sanayine yapılmakta, insan hakları ihlal edilmekte, üniversiteler sokaklarda, inancından dolayı binlerce lise ve üniversite öğrencisi mağdur edilmekte, hakları ellerinden alınmakta, sendikalar sokaklarda, devlet memuruna maaş ödeyemez halde olup deprem yardımlarının memur maaş ödemelerine gittiğinin itirafları edilmekte, toplum huzursuz, demokrasi rafa kaldırılmış, enflasyon ve faizler %60 lar da seyrediyor, otomotiğe bağlanmış şekilde devalüasyonlarla paramız her gün değer kaybetmekte, kurtarıcı ithal bakanlar ülkeye davet edilmekte, döviz büfeleri her köşe başını sarmış ve önlerinde kuyruklar oluşmakta, sağlık, eğitim, güvenlik imar işleri aksamakta, terör ve faili meçhuller yaşanmakta, toplumda baskı oluşturulmakta ve tek tip toplum yapısı dizayn edilmek istenmekte, yargı baskı altında tutulmaktaydı.
3 kasım 2002 de böyle bir ülke devaralan dünya lideri başbakanımız ; ehliyet ve liyeakat esaslarına dayanarak kurduğu ekiple üzerimize karabasan gibi çöken enflasyon belasından ekonomimizi kurtardı. On yılda Elli milyar TL batık banka fonları ödendi, İMF ye olan borçlar sıfırlandı, bu zamana kadar devletin vatandaşının sırtından kesmiş olduğu, key (konut edindirme yardım fonu), tasarrufu teşvik fonunda biriken paralarını ödedi. Alt yapı üst yapı, ulaştırma, hava yolları demir yolları, sağlıkta, eğitimde, milli sanayinin gelişmesinde ülkeye dışarıdan gıpta edilen, imrenilen kalkınmalar sağlandı. Gayri safi milli hasıla 200 milyar dolardan 800 milyar dolara, borsa 7000 den 90.000 e, merkez bankası rezervi 22 milyar dolardan 155 milyar dolara, kişi başı gelir seviyesi 3 bin dolardan 10 bin dolara, zarar eden kamu kuruluşları kar ilan etmeye ( thy avrupanın 2. Büyük Hava yolları şirketi, ptt 2012 yılında 400 milyon tl kar açıkladı, sgk gelirleri % 800 artış gösterdi, ) ihracatımız 35 milyar dolardan 155 milyar dolara çıkmış bulunmaktadır.( bu ihracatın 50 milyar doları %90 mı milli üretimle askeri silah ve helikopter ihracatındandır) Şu anda Milli paramız olan TL tam 64 ülkede ticarette kullanılmaktadır. Eğitimde okullaşmada ve sağlık alanında devrim gerçekleştirildi. Şu anda eski sağlık bakanımız ABD nin davetiyle ABD de sağlık devrimini anlatmaktadır. Ekonomi bakanlarımıza Avrupa dan ve dünyanın diğer ülkelerinden gelin bizim ekonomimizi de düzeltmek için bizlere de bu işi açıklayın davetleri gelmektedir. Ulaştırma alanında yıllarca açılmayan oto yolları, tüneller, işlemeyen hava alanları, devletin sırtında yük haline gelmiş demir yolları revize edildi. Cumhuriyet tarihinden bu güne 6100 km olan bölünmüş yola 10 yılda 17 500 km ilave yol yapıldı. Borç alan ülke konumundan çıkıp, borç veren ülke konumuna gelindi. 2002 öncesinde bütçeden en büyük pay askeri harcamalara ayrılırken şimdi en büyük pay 78.5 milyar TL ile eğitime ayrılmaktadır. Bu pay ı 75 milyar TL ile sağlık takip etmekte, Yoksul, yaşlı, özürlü, toplumunu ilgilendiren sosyal politikalar ve aile alanında 2002 öncesi simgesel olan pay, 2014 bütçesinde 36 milyar TL ile bir çok bakanlığın önüne geçmektedir. Ülkemiz bu yatırımların yanı sıra etrafında savaşların devam etmesine rağmen dünyada Çin den sonra istikrarlı bir şekilde büyüyen ve ortalama 10 yılda % 6 büyümeyi gerçekleştirebilen tek devlettir. Bugün dünyanın ilgisine mazhar olan İstanbulumuza 3. Havaalanı ihalesi 33 milyar euro boyutundadır. Bu ihale bedeli ekonomisi batmış olan Yunanistan ı kurtarabilecek boyuttadır. Bunun yanı sıra dış politikada emir alan değil kendi politikasını oluşturan güçlü devlet konumuna gelmiştir. Balkanlardan osta asyaya, orta doğudan afrikaya her yerde sözü geçen, itibar edilen ülke konumuna gelmiştir. Bugün itibariyle terör durmuş, toplumsal barış için açılımlar yapılmış, demokratik paketler açıklanarak haklar iade edilmiş ve devlet millet barışması büyük ölçüde sağlanmış durumdadır.
Şimdi…..
Artık 2023 vizyonuyla ülkemiz gelecek 10 yılda dünyada ilk 10 güçlü ülkenin arasına girmeye kişi başı milli gelir 40 bin dolarlara çıkarılma hedeflenmektedir. Bunun ardından 2050 ve 2071 hedefleri için planlamalar düşünülmektedir.
Bu hizmetlerle dünya kamu oyunda başımızı dik eden yüzümüzü ak eden ak parti iktidarının başta Genel Başkanımız ve dünya liderimiz olan sayın; Recep Tayyip ERDOĞAN ve ekibine, hükümetle uyumlu çalışan Cumhur Başkanımız Sayın; Abdullah GÜL e ve diğer emeği geçen tüm ak kadrolara teşekkürü ve minnettarlığı bir borç biliyorum.
2-GÜZEL İSTANBULUMUZ
Yıl 1994. İstanbul da sular akmaz, çöpler toplanmaz, hizmet yok, hava kirliliğinden hastalıklar oluşmakta, çöp dağları bir volkan gibi patlamakta, iskide yolsuzluk diz boyu, büyükşehir çalışamaz halde, bankalar çek karnesi dahai vermemekte, alt yapı, üst yapı yatıırmları tamamen durmuş, sahiller kirlenmiş, haliçten kokudan geçilemez durumda bir İstanbul. Yine bir kurtarıcı olan 40 yaşındaki seçilmiş belediye başkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN bu enkazı devraldı ekibini kurarak yola koyuldu. Öncelikleri tesbit edip belediye yönetimini liyekat esasına dayanan yetki ve sorumuluk ilkesiyle insan yönetimi ve kaynakların etkin kullanımı olarak belirleyip, öncelikle su, çevre, alt yapı, üst yapı, ulaşım alanlarında projelerle istanbulun imarını güzelleşmesini gelişmesini ve bu günlere gelmesinin projelerini üretti. O günlerin muhalif iktidarlarına rağmen istanbulun kısa sürede su problemini çözdü. Benzin istasyonları gibi her caddede açılan su istasyonları ve tanker lerle dağıtılan su işine son verdi. Bunun yanı sıra çevre duyarlılığı ile milyonlarca ağaç ve bitki dikimiyle sahillerimizi yaşanır hale getirdi. Bugün istanbulumuz da sahillerde denize girilmekte, metro metrobüs, tramvay hatlarıyla ulaşımda kolaylıklar sağlanmakta, hava kirliliğinden eser kalmamış, 2050 yılına kadar su sıkıntısını aşmış bulunmaktadır.
Güzel İstanbulumuz yaklaşık 20 milyar lık dev bütçesiyle bir çok bakanlık bütçesini geride bırakmış bir vaziyette olup, özellikle ulaşım alanında ciddi, köklü yatırımlar ve planlamalar yapmaktadır. Şöyleki; 2004 yılında 45 km olan metro ve demir yolu ulaşımı 2013 te 141 km ye çıkmış 2019 da 400 km olarak planlanmış, 2019 sonrası ise 776 km olarak planlanmıştır. İstanbul için planlanan Bu devasa planlara baktığımızda tüm istanbulu örümcek ağı gibi saracak olan demir ağlar, 3. Köprü, kanal İstanbul projesi ve istanbula 3. Hava alanı projesi ; bunların büyük bir kısmı da kartalımızdan geçmekte, kartalımızı ilgilendirmektedir. Bize bu hizmetleri üreten, istanbulumuzu çöplerden kurtaran, suyumuzu bol ve temiz akıtan, çevremizi güzelleştiren, gece gündüz demeden çalışan, deniz sahillerimizi yaşanır hale getiren, ulaşımda devrim yapan, istanbula özel bir aşk besleyen Başbakanımıza ondan sonraki belediye başkanlarına Özellikle şu anki icraatın başında Sayın Kadir TOPBAŞ a ve ekibine teşekkürlerimi arzetmek istiyorum.
3-GÜZEL KARTALIMIZ
Saygı değer misafirler; değerli basın mensupları;
1988 Yılından beri bir kartallı olarak kartalın hem siyasetinde hem Belediye hizmetlerinde hem iş dünyasında bulunmuş biri olarak nasıl ki başbakanımız İstanbul için özel bir aşk taşıyorsa aklında ve yüreğinde bende kartal için aynı aşkı ve heyecanı taşımaktayım.
Yıl 1994 istanbulda yaşanan problemlerin tamamı kartalda yaşanmakta, uğur mumcu çöplüğü bir yanardağ gibi patlamış, yolları köstebek yuvası, suları akmaz, havası kirli, belediye ve şirketleri borç batağında, işçiler maaşlarını alamamakta, günlerce grevler devam etmekte idi. Devraldığımız kartal belediyesi tam manasıyla bir enkaz durumunda idi. Aynı azim ve kararlılıkla disiplin ve gece gündüz çalışan bir ekiple kartalı imar ederek Kartalı ısa sürede yaşanılır bir kent haline dönüştürdük. O zamanki o zor şartlarda gece gündüz hizmet eden emek veren sıkıntı çeken ekibin içinde yer almaktanda büyük bir grur duymaktayım. Bizlere güzel bir kartal inşa eden başta o Zamanki Belediye Başkanımzı sayın Mehmet SEKMEN e ve ekibine, ondan sonra devam ettiren Hüsametin KOÇAK bey ve ekibine, daha sonra devralan ve belediyeyi borçsuz teslim eden Sayın Arif DAĞLAR ve ekibine teşekkür ü bir borç addediyorum kendime.
Yıl 2013 2009 da milletin sırtına emlak vergisi zammı olarak % 400 zaman yaparak edinmiş olduğu 4 yılda 820 milyon TL lik kaynak harcanmış, ortada heykelden ve kartalın dışındaki tatil yatırımlarından başka bir şey yok. Belediye arsaları haraç mezat satılmış, 170 milyon TL civarında borç edilmiş, işçiler maaş almayıp yürüyüşler yapmakta bir kartal var.
Yukarı da ki analizlerle belki sizleri sıkmış olabilirim. Bunların, içinde yaşadığımız belde kartal için ne önemi var diyebilir, vaktinizi almış olduğumu düşünebilirsniz. Ancak kartalımız güzel istanbulumuzun bir parçası istanbulumuz da ülkemizin önemli bir parçası ve cüz üdür. İstanbul 2019 u planlarken, 2019 sonrasını planlarken, Hükümetimiz ülkemizin 2023 ünü ve sonrasını planlarken kartalımızı bu planlardan bağımsız ve kendi başına düşünmek İstanbul la Türkiyenin gelişmiyle paralel düşünmemek kartala yapacağımız en büyük haksızlık olurdu. Biliyorum kartal için ne düşündüklerimi merak etmektesiniz. Tabi biz şuan aday adayıyız burada net proje açıklamayı şu anki konumumuz iti bariyle şık bulmam. Ancak makro anlamda İstanbul la Türkiye politikalarıyla kartal ne olmalı o konuda bir format çizebilirim. İstanbulun planları Büyük ölçüde kartalı da ilgilendirmektedir. Kartalın geleceğini, gelecekteki vizyonunu belirlemekte bu planları görmezden gelemeyiz. Kartalda bundan sonra sanayi yatırımlarından söz edemeyiz. Ancak Kartalı bir ticaret ve turizm kenti yapabiliriz. Büyük şehir belediyemizin ve ulaştırma bakanlığının planlamalarına baktığımızda bu planların odak noktasında Kartal vardır. Biz Kartal için 5 yıllık değil belki 20 belki 50 yıllık nesilden nesile hedefler ve vizyon koymak istiyoruz. Bunu yaparken öncelikle stratejik planlamanın olmazsa olmazı kartalımızın chak up unu yaparak. Kartal ın öncelikleri, üstünlükleri, coğrafi konumuyla avantajları ve fırsatlarının neler olduğunu tesbitle başlayacağız. Büyükşehir belediyesinin ve ulaştırma bakanlığının yapacağı bu ulaşım planlarının çoğu kartaldan geçmekte, kartalı hava alanlarına, diğer ilçelere, ve Ankara ya bağlamaktadır. Bütün bunlara baktığımızda kartal Anadolu yakasının tam ortasında, kuzey ilçelerinde tek uğrak yeri olabilecek tam merkezindedir. Kartalı planlarken yakın zamanda 3 milyon insana hitap edecek bir kartal vizyonuyla hareket etme mecburiyetimiz vardır. Kartal ı klasik, geleneksel siyasi söylem ve projelerin dışında tutma gibi bir misyonumuz ve aynı zamanda tarihi sorumluluğumuz vardır.
Bir batılı düşünür derki; Vizyonu olmayan kurum , kuruluş, topluluk, devlet, şirket dümeni olmayan gemiye benzer. Dümeni olmayan gemide nereye gideceği belli olmayan gemidir. Ya kayalıklara çarpar infikat eder, yada bir rüzgarın sürüklemesiyle batar yok olur.
Bir Başka düşünür de derki; “Küresel Düşün ama yerel davran”
Bir başkası da ; yarınların sahipleri yarınları bugünden planlayanlar olacaktır ve ancak çılgın fikir sahipleri ayakta kalacaktır.
Einstein de derki ; Mantıklarınız sizi A noktasından B noktasına taşır ama hayalleriniz her yere”
Yukarıdaki Ülke geneli ve Büyükşehir değerlendrimemiz, buna ilaveten düşünürlerin sratejik planlama konusundaki ufuk açıcı sözleri paralelinde büyük, kararlı, mantıklı, mümkün olan vizyon, geleceğe dair söyleyecek sözlerimizin alt yapısını şu imkan ve avantajlarla pekiştirmiş olacağım.

Kartalımızın avantajları
1-Yapılan ulaşım planlamaları
2- Kartal a 2. Üniversite geliyor. 10 içinde belki 3. 4. Üniversite gelecek.
3-Yakın zamanda kartala planlanan 50.000 konut projesi.
4-Kartalda bulunan adliye sarayını günde binlerce insan ziyaret etmekte .
5 Kartalı amerikanın newyorku, menhatt ını yapacak olan çavuşoğlundaki kentsel dönüşüm alanı projesi.
Bütün bu avantajlardan yola çıkarak Kartalı yeniden formatlayıp yepyeni bir organizasyona tabi tutmalıyız. Kartal da 10 yıl sonra, 20 yıl sonra yeni çarşılar, ticaret alanları oluşturmalıyız. Kartalı sanayi kenti değil, nerde üretirse üretsin kartalda satsın sloganıyla alt yapıya kavuşturmak, hava, deniz, demir, ve karayollarının ulaşım avantajlarını, ticarete, turizme dönüştürmeliyiz. Kartala daha çok insan gelmesinin, Kartaldan daha çok alışveriş yapılmasının, yollarını aramalıyız. Kartala turizm yatırımları, ticari yatırımlar, eğlence ve kültür yatırımlarının önünü açmalıyız. Yapılacak planlamalarla günü kurtarmak değil ileriki yıllarda şehrin gelişimine katkı olacak düzenlemeleri gerçekleştirmeliyiz.
Zaten biz, 1994 te 2002 de enkaz alıp virane beldeleri gülistan yapmaya alışkınız. Kartalı da 2014 te alıp hak ettiği yere taşıyacağız.
Bu manada Kartala dair nasıl bir belediye başkanlığı yapacağımızı meraklarınızı gidermek açısından, Allah bize bu aziz millete hizmet manasında bu makamı nasip ederse; örnek alacağımız örnek lider ortadadır. Kıymetli başbakanımız 1994 te nerden nasıl başladıysa aynı aşk, vecd, heyecan ve gayretle işe başlayıp, adama göre iş mantığıyla değil liyekat esasına dayanan işe göre adam istihdamıyla kadroyu kurup, Parti ilçe teşkilatımla baş başa vererek, parti politikalarına uygun, acil ve öncelikli projeler üreterek, Büyük şehirle uyumlu ve koordineli, devlet yatırımlarıyla uyumlu ve koordineli olarak hem teknik hemde sosyal belediyecilik anlayışını hakim kılacağız. Tek nik belediyeciliğin yalnızca planlama ve denetim alanında bulunarak daha çok başbakanımızın yaptığı gibi sosyal beledyeceilik alanında bulunacağım. Bu; yeri geldiğinde fakir bir hanenin kapısını çalıp o sofrada bağdaş kurmak olacak, yeri geldiğinde bir yetimin başının okşanması, yerine göre bir öksüzün sırtının sıvazlanması olacaktır. Özellikle gençlik ve eğitim alanlarında kültrel alanlarda hep halkın içinde olacağım. Kartalda bulunan büyükşehir belediyemizin yapmış olduğu kültür merkezi her daim ulusal ve uluslar arası, gençlik ve kadın kültür faaliyetleri ile meşgul olacak.
Bu belediye başkanlığını başta teşkilatım ve ilçe başkanım, ana kademe yönetim kadın kolları, gençlik kolları ve mahalle teşkilatlarıyla parti politika ve ilkelerine uygun olarak, bunun yanı sıra muhtarlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla, kamu kurumlarıyla, yerel basınla istişareli ve uyumlu bir şekilde yürüteceğim.
2004 te bu manada bir ilke koymuştum. Muhtarlar benim fahri yardımcılarım, sivil insiyatif ve yerel basın da benim fahri danışmanlarım olacak.
Bu duygu ve düşüncelerle yaklaşan cumhuriyet bayramınızı tebrik ediyorum. Bu bayramı bizlere hediye eden kurtuluş savaşında can veren aziz şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyor, Canabı Allah tan bu millete tekrara kurutuluş savaşı yaşatmamasını niyaz ediyorum. Seçimler; günden güne güçlenen demokrasimizin olmazsa olmazlarıdır. 1950 çok partili hayata geçtiğimiz bu günlere kadar demokrasi mücadelesinde bedel ödemiş olan Rahmetli Adnan Menderes e, ömrünü demokrasinin yerleşmesine adayan ve bugünkü başarılı kadroları yetiştiren rahmetli Prof Dr Necmettin ERBAKAN a, ülkemizi kıtlık kuyruklarından kurtarıp dünyaya açan Turgut ÖZAL a Allah tan rahmet diliyor, şükran ve minnetle yad etmeyi kendimde bir ulu vazife olarak görüyorum. Bu demokrasi ve millet kahramanlarından mirası devralan başbakanımıza sağlıklı ömür, güç ve kuvvet diliyorum. Allah her iki cihanda yüzünü ak etsin diyorum. Çünkü o, bütün dünyada bizim millet olarak başımızı dik, yüzümüzü ak etti. SAYGILARIMLA
ABDULLAH GÜVEN YAMAN KİMDİR
1970 yılında Eruzurum Oltu Toprakkale köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini 1988 yılında Oltu İmam Hatip Lisesi okul birincisi olarak tamamladı. Aynı yıl Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari BilimlerFakültesi İşletme bölümünü kazandı.1992 yıında
burdan mezun oldu. 1993-1994 yıllarında Siirt Eruh kırsalında 14 ay tim komutanı olarak askerlik görevini tamamladı. 1994-1996 yıllarında Kartal Belediyesinde Yönetici olarak çalıştı. 1995-1998 yıllarında Kartal Milli Gençlik Vakfı İlçe Başkanlığı yaptı. 1999-2001 yıllarında Beykent Üniversitesinde İşletme Ana Bilim Dalında Yüksek lisans yaptı. 2001-2002 yıllarında Gebze Yüksek Teknoloji Üniversitesinde İngilizce Doktora Hazırlık okudu.2000-2002 yıllarında Amerika Pensilvania Üniversitesi Pazarlama Kürsü Başkanlığı-Beykent Üniversitesi işbirliği ile Pazarlama Stratejileri Planlaması ve Küresel Pazarlama alanlarında sertifikal boyutta araştırmalar yaptı. 2004 yılında Mahalli İdareler seçimlerinde Ak Parti Kartal Belediye Başkan Aday Adayı oldu. 2007 yılında Genel seçimlerde Ak Parti İstanbul Milletvekili Aday Adayı oldu. 2011 Genel Seçimlerinde Sivil Toplum Örgütleri ve medya desteği ile ” Milli Birlik Platformu ” ( Saadet Partisi,Has Parti ve Büyük Birlik Partisi Ak Parti ile meclise girsin.) kurarak Türkiye genelinde Koordinatörlüğünü yürüttü. Çeşitli mezun ve sivil toplum teşekküllerinde kurucu ve başkanlık yaptı. Çok sayıda akademik sosyal ve bilimsel alanlarda konferans ve seminerler vermiştir. 1996 yılında kurmuş olduğu aile inşaat firmasıyla inşaat alanında iş hayatına devam etmekte. İngilizce ve Arapça bilmektedir.