Adalarımızda Cumhuriyetimizin İlan Edilişinin 91. Yılını Kutladık

Adalarımızda Cumhuriyetimizin ilan edilişinin 91. yılı coşkuyla kutlandı. 29 Ekim Çarşamba sabahı Büyükada Atatürk Meydanı’nda resmi törenlerle başlayan kutlamalar akşamında fener alayı yürüyüşüyle devam etti. Bayraklarla süslenen özel yolcu motoruyla Kınalıada, Burgazadası ve Heybeliada’dan Büyükada’ya gelen Adalılar, Saat Meydanı’nda toplanarak Cumhuriyet yürüyüşünü gerçekleştirdiler. Ellerinde Türk Bayrakları ve meşalelerle yapılan yürüyüşe çok sayıda Adalı katıldı. Yürüyüş sonrasında Atatürk Meydanı’nda konuşma yapan Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç önemli mesajlar vererek şunları dile getirdi.

 
Değerli adalı dostlarım, sevgili hemşehrilerim
Cumhuriyetimizin 91. Kuruluş yıldönümünü kutlarken hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
Ulus olarak coşkulu ve sevinçli olmamız gereken bugünde ne yazık ki üzücü birçok olayı da yaşamak durumundayız. Son olarak Karaman Ermenek’te, yerin 300 metre derinliğinde mahsur kalıp hala kurtarılmayı bekleyen 18 yurttaşımız için ulusça derin bir üzüntü yaşıyoruz. Bu nedenle tören programımızın bir bölümünü iptal etmiş bulunuyoruz.

 
Sevgili yurttaşlarım, Tarihimizin en büyük devrimci hareketi; Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından 29 Ekim 1923’te Türkiye cumhuriyetinin ilan edilmiş olmasıdır.
İsmet İnönü’nün dediği gibi, “cumhuriyetin ilanı büyük bir rejim değişikliğidir.
Cumhuriyet idaresi ülkemizde demokrasinin ve çağdaşlığın yolunu açarak, aydınlanma devrimlerini gerçekleştirerek laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin oluşumunu sağlamıştır.

 
Böylesi bir ortamda gelişen ve kalkınan Türkiye cumhuriyeti, ülkenin ve ulusumuzun birliğini, bütünlüğünü koruyarak, 91. Yılına erişmiş bulunmaktadır. Ancak, günümüzde bütün bu kazanımlarımızın kaybedilmesi konusunda çok ciddi kaygılarımız vardır.
91.yılını kutladığımız cumhuriyetimizin ilkelerine, amaçlarına ve kurucularına ulus olarak daha sıkı ve güçlü bir biçimde sahip çıkmak zorundayız.
Cumhuriyet devrimine karşı olanların, cumhuriyet öncesine dönme özlemlerini ve çabalarını kırmak, püskürtmek ve yok etmek en temel vatandaşlık görevimiz olmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi deyimiyle iki büyük eserinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 91. Yılını kutlarken cumhuriyetimizle ve demokrasimizle ilgili kaygılarımızı gözardı edemeyiz, etmemeliyiz.

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı barış içinde yaşayabilmemizin temel koşuludur. Bu temel ilkemizden ödün verilmesine razı olamayız. Bireylerin yaşam tarzına müdahale edilmesine razı olamayız. Kişisel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı tavır koymalıyız. Doğanın korunmasından vazgeçemeyiz. Ülkede ve dünyada barış özlemini hiçbir şeye feda edemeyiz. Yolsuzluklara karşı mücadeleyi sürdürmeliyiz. İş kazalarını işin fıtratı gereği sayamayız. Gelir dağılımındaki çarpıklıklara razı olamayız. Çocuklarımızın eğitimi üzerine getirilen baskıcı anlayışa boyun eğemeyiz. Başta anayasa olmak üzere yasalara ve kurallara aykırı davranışlara yönelemeyiz ve bunları görmezlikten gelemeyiz. Özellikle bu konuda çifte standart yaratılmasına razı olamayız. Bu konuya ilişkin bir örnek üzerinden düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi bugün cumhuriyetimizin 91. Kuruluş gününde Ankara’da cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin resmi açılış töreni planlanmıştı. Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi çok ciddi bir hukuki tartışmanın konusudur. Bu yapı idari yargı tarafından durdurulmuş ve yıkım kararı verilmiş olmasına karşın tamamlanarak açılışa hazırlanmıştır.

 
Yasalar yok sayılarak sürdürülen bu faaliyeti kabul etmek olanaksızdır. Bir belediye başkanı olarak ifade etmem gerekir ki böyle bir durum halkımızın gözü önünde yaşanırken belediye başkanları görevlerini yapma konusunda çok büyük baskı ve zorluklarla karşı karşıya kalacaktır.
Anayasamıza, yasalara, kurallara ve cumhuriyetimizin temel değerlerine bağlı kalarak adalet, barış, huzur ve refah içinde çağdaş uygarlık düzeyini aşmaya yönelik ideallerimizi gerçekleştirmek için birlik ve dayanışma içinde olmalıyız.

 
Sevgili Adalılar, Biz adalarda yaşayan insanlar olarak birbirimizi severek ve sayarak ortak sorunlarımızı birlikte çözmek zorundayız. Adalar belediyesi olarak olanaklarımızın çok kısıtlı olduğunu ve haksızlıklarla karşı karşıya bulunduğumuzu biliyoruz. Her şeye rağmen siz bize güvendiniz ve belediye yönetimini bize verdiniz. O nedenle sizlere bir kere daha şükranlarımı sunuyorum. Belediyemiz bütün imkânlarını ve yetkilerini tarafsız bir anlayışla sürdürmeye devam edecektir. Bize oy versin vermesin bütün adalıları hak ettikleri hizmete kavuşturmak için olanaklarımızı zorlayarak ve yeni olanaklar yaratarak sürdürmeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.