Hasan Kalyoncu Üniversitesi iş birliği ve Kalyon Holding ana sponsorluğunda düzenlenecek 4.İstanbul Ekonomi Zirvesi, Türkiye’ye yatırım yapmayı hedefleyen ve yatırım yapmış olan yerli ve yabancı iş insanlarını ağırlayacak.
“Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Ekonominin Yeniden Dizayn Edilmesi” ana temasıyla yapılacak olan zirve, 10 Aralık 2020 tarihinde Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilecek.
Yeni Dünya Düzenine Geçiş, İklim Değişikliği ve Yenilenebilir Enerji, Turizmin Geleceği, Ekonomik Boyutu ve Havacılık, Toplum 5.0, Siber Savaşlar ve Yapay Zeka, Tarımda Sürdürülebilirlik ve Uluslararası Gıda Arz Güveliği, COVID-19 Sonrası Sağlık Ekonomisinin Değişenleri gibi konularda panellerin düzenleneceği zirvede, uluslararası ticaret anlaşmalarının yapılması hedefleniyor.
Türkiye’nin en büyük ekonomi organizasyonları arasında yerini alan İstanbul Ekonomi Zirvesi öncesi değerli isimlerin katılımıyla bir basın toplantısı düzenlenecek.
Zirvenin ekonomi dünyasının kanaat önderlerini bir araya getireceğini ifade eden Eski Devlet Bakanı ve İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen, şunları söyledi:
“Küreselleşmenin her geçen gün insanları, ülkeleri, hatta kıtaları biraz daha yakınlaştırdığı, karşılıklı etkileşimin artarak fiziki sınırların ortadan kalktığı bir dönemdeyiz. Dünya ekonomisindeki kırılganlığın etkisiyle sayısız şirket el değiştirmekte, devletler uluslararası alanda şirket almak isteyen müteşebbisleri teşvik etmektedir. Zaferlerin artık ordularla değil, güçlü ekonomiler, güçlü şirketlerle kazanıldığı günümüzde yabancı şirketlerin ülkemizde yatırım yapması, Türk şirketlerinin de uluslararası arenada değişik sektörlerde şirket alması, Türkiye’nin borç alan değil yatırım yapılan bir ülke olabilmesi, katma değeri yüksek ürünler üreten sektörlerin çeşitlendirilmesi ve sayısının artması noktasında güçlü lobicilik faaliyetlerinin yanı sıra yönlendirici ve koordinatör bir kurum olmak; İstanbul Ekonomi Zirvesi’nin vizyonudur.”
Ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı başarmak için malları ve kaynakları üretme ve tüketme biçimlerini değiştirmek suretiyle ekolojik ayak izinin derhal azaltması gerektiğine dikkat çeken Tüzmen, kadınların arazi ve mülk gibi ekonomik kaynaklar üzerinde eşit haklara sahip olmasını sağlamanın hayati önem taşıyan bir hedef olduğunu belirtti.
Bir yanıt yazın