Kartal Kaymakamlığı, Kartal Belediyesi ve Kartal Cemevi Vakfı tarafından ortaklaşa gerçekleşen Ahilik Haftası; Kartal’da kutlandı. Ahilik Haftası kutlama törenine Kartal Kaymakamı Cemil Aksak, Kartal Belediye Başkan Yardımcıları Ömer Fethi Gürer, Gülcemal Fidan, Av. Hüsnü Yeşilyurt, Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı, Kartal Belediyesi CHP Meclis üyeleri, Başkan danışmanları,Kartal CHP Kadın Kolları ve Gençlik Kolları Başkanları, Sivil Toplum Örgütleri Başkanları, muhtarların yanı sıra vatandaşlar katıldı. Tiyatro oyuncusu Gürsel Fırat, derviş giysileriyle törenin başlangıcında ezgiler okuyarak kürsüye geldi ve muhteşem bir gösteri sundu.
Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı : “Ahilik, kardeşlik demektir”
Hava muhalefeti nedeni ile Kartal Meydanı’nda yapılacak etkinlik Kartal Cemevi salonuna alındı. Program Kartal Cemevi dedesinin duası ile başladı. Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı, “Ahilik sadece Alevi Bektaşiliğin inancı, kültürü, geleneği değildir. Ahmet Evran Anadolu aydınlanmacılığın yolunu süren Mevlana gibi Hacıbektaş gibi. Ahi Evran bir kişi ismi gibi algılanıyor. Hâlbuki ahilik, kardeşlik demektir. İçerisinde inanç değeri bulunduran bir esnaf, teşkilat örgütüdür. Hacı Bektaş’ta bildiğimiz “eline beline diline sahip ol” düsturunu, işine, aşına, eşine sahip ol diyerek bu öğretiye çevrilmiştir. Türkiye’de her şey siyasallaştığı gibi dini inançlar da siyasallaştı. Odalar da, esnaf teşkilatları, sendikalar ve sanayi odaları da siyasal kurumlar haline geldi. Bu da dine, ırka, mezhebe dayalı devlet hizmeti, Hacıbektaş Veli’nin 72 millete aynı nazarla bakarız sözü ile uyuşmamaktadır.” diye konuştu.
Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer : “Ahi Evran’ı çok iyi anlamamız gerekiyor”
Kartal Cemevi Başkanı İsmail Saçlı’nın ardından konuşma yapan Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, “Yaşamımızın her alanında değişimi hep birlikte yaşıyoruz. Kartal Belediyesi olarak 2009’dan beri yitirdiğimiz bir çok değeri gündemde tutmaya, bunları toplumda bilinir kılmaya, gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyoruz. Bu ülkede emek verenleri, Anadolu’nun aydınlanmasında yer alanları ve Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önerdiklerini Kartal’da gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bundan dolayı yaptığımız çalışmalar farklı etkinliklerle devam ediyor. Ahilik Haftası bizlere çok şey ifade etmeli. Özünde tüketim toplumu olan, artık farklılaşarak kendisi üretmeyip üretileni kullanan ve giderek kendi değerlerinden uzaklaşan bir yaklaşımın azınlıkta olsa çoğunlukla bize hükmettiği dönemleri yaşıyoruz. Bu süreçte Ahilik gibi önce insan kavramının temelinde yer alan paylaşmayı, hakça davranmayı, adil olmayı, hırsızlığı, ahlaksızlığı ret etmeyi benimseyen, toplum olmamız gerçeği dünden daha çok anlaşılır olması gerekiyor. Çünkü iyi insan olmanın suç olduğu hırsızlığın, yolsuzluğun, yalanın, talanın değer kazandığı bu günlere geldik. Bizlerin çocukluğunda çırak olarak gittiğimiz ustalardan aldığımız öğretiyi, saygıyı, sevgiyi, ahlakı, adaleti paylaşmayı öğretiyordu. Kitap çalışmalarımda bir valimizin bana gönderdiği mektupta aynen şu yazıyordu: “Bizi bugünlerde başarımızı ve kimliğimizi yaratan ilkokul yıllarımızda gittiğimiz çıraklık öğretisinin büyük emeği var. Onun için çocuklarınızı ustaların yanına çırak verin.
Ama öyle günlere geldik ki, biraz evvel başkanımız ifade etti ama; çocuklarımıza ‘keçe’ desek,kepenek desek o ne diye bakacaklar. Can çıngırak desek; ne diye soracaklar. Onlar bizim el sanatlarımız ustalarımızın ürünleri idi. Yaşadığımız günde bu tür ürünlere gerek var mı? Onlar ihtiyaç mı? Onlar ayrı bir tartışma konusu. Ama size ait olanı sizin ürettiğinizi, sizin yarattığınızı ve sizin olanı korumazsanız, gün gelir sizi başkalarının ürettikleri ile yaşar hale gelirsiniz. Onun için size ait olanı sahiplenip korumak gerekir. Ahi geleneği de bir yerde iş yasası anayasası gibi idi. Anadolu aydınlanması erenleri ile başlayan bu coğrafyayı insanıyla, yapısıyla doğasıyla, çevresiyle, kimlikli kılma mücadelesini aradan gecen onca yıldan sonra bizler daha iyi algılamalının zamanıdır. Eğer bir gün bu ülkede hepimizin ‘ah’ çekmek istemiyorsak, acılarla buluşmak istemiyorsak yada televizyondan dinlediğimiz değerlendirmeden öte iyi toplum, iyi insan, iyi kimlikli olmak istiyorsak; Ahi Evran’ı da çok iyi anlamamız gerekiyor. Bu nedenle böylesi günlerin aynı zamanda bizler için bir öğretir olmasını diliyor, bugünkü etkiliğimize katılımınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Başkanımız Op. Dr Altınok Öz’ün sizlere selam ve saygılarımı sunuyorum.” Dedi.
Ahilik Haftası programında son konuşmayı yapan Kartal Kaymakamı Cemil Aksak’da şöyle konuştu, “Bizim köklerimizden, kültürümüzden inançlarımızdan beslenen değerlerimizi yaşatmamızın ne kadar önemli olduğunu söylemek isterim. Biz Alevisidir, Sünnisidir bir yana bırakarak. insan olarak Anadolu’daki değerlerimizi, Anadolu’daki kültürlerimizi her zaman yaşatmalı, kapitalizm inadına onun üstüne çıkarmalı, hayatımızda bunu yaşamalı ve çocuklarımıza mutlaka bunu aktarmalıyız. Eğer bu coğrafyada çalışan köleler olmak istemiyorsak, ne kadar çalışırsanız çalışın ne kadar paranız olursa olsun yeriniz ve makamınız ne olursa olsun eğer siz hırsınızın kazanma yada tüketme isteğinizin esiri olmuşsanız kölesinizdir. Hırsızın kölesinizdir. Onun için biz insan sevgimizi, hoşgörümüzü kendi değerlerimizi mutlaka bize empoze edilen ekonomik kökenli değerlerin üstüne koymalıyız. İnsan mı önemlidir, paramı önemlidir, bunun mukayesesini yapmamız lazım. Bunu yaptığımız zaman insanı da öne koyduğumuz zaman kendi kaynağımızdan yararlanmamız gerekir. Çünkü insana insan olarak en fazla değer veren kültür İslam kültürüdür. Bu kültürü biz 600 yıl dünyaya göstermişizdir. Biz Anadolu’da ilerlerken Avrupa’da ilerlerken birçok kılıçlar kalkmadan inançları ile teslim olmuştur. Bugün Osmanlı’nın terk ettiği toprakları görüyoruz. Ne Balkanlarda huzur oldu, ne Orta Doğu’da huzur oldu. Son 20 yılda Rusya nasıl çöktüyse bütün örgütler ortaya çıktı. Çünkü batıya ortak düşman lazım. Bu düşmanlarda İslam düşmanı olarak kondu batı toplumunun önüne. Son yıllarda da bizim önümüze koydular, Alevi ile Sünni’yi düşman ettiler, Kürt’le Türk’ü düşman ettiler, Arpa Türk’ü koparıp düşman ettiler. Biz bunlara bilinçli veya bilinçsiz alet olduk ama artık yeter. Bu coğrafyada bizim kardeşliğimizi bizim huzurumuzu daha fazla bozmasınlar. Sorunlarımız vardır, eksiklerimiz vardır. Ön yargılarımızı yıkarsak biz bunları konuşa konuşa çözeriz. Konuşa konuşa yoluna koyarız, yeter ki kucaklaşalım. Çünkü biz bu çoğrafyada bu dur şu dur diyerek birbirimizle uğraştığımız sürece başkaları bu diyenleri sömürüyor. Bu çarktan çıkmanın tek yolu da enerjimizi, düşüncemizi, birikimimizi birbirimizi yenmek için değil, birlik olup bizi sömürenleri yenmek için kullanmalıyız. Kartal Belediyesi ve Kartal Cemevi’ne bu etkinliği düzenledikleri için teşekkür ederim. ” dedi.
Ahilik Haftası programı kapsamında yapılan konuşmaların ardından Hakkı Şimşek, Onur Alçınkaya, Ceren Yeter ve Filiz Kılıç da konser verdi. Konserin ardından Ahilik pilavı dağıtıldı.
Unutulmaya yüz tutmuş meslekler Kartal Meydanı’nda hayat buldu
Kartal Meydan’ında düzenlenen Ahilik Haftası kutlamaları kapsamında Kartal Meydanı’na Kartal Belediyesi Sosyal ve Kültür İşler Müdürlüğünce kurulan çadırlarda unutulmaya yüz tutmuş meslekler tanıtıldı. . Ayakkabıcılık, halıcılık, yorgancılık, terzicilik, bakır işlemeciliği ve berber esnaflığı gibi meslekler kurulun çadırlarda icra edildi. Halk etkinliğe büyük ilgi gösterdi.
Ahilik nedir?
Ahilik; sanatın, ticaretin ve mesleğin, olgun kişilik, güzel ahlak ve doğrulukla yoğrulduğu, kökleri çok eskilere uzanan bir geleneğimiz; yüzyıllar boyu toplumumuzun sosyal ve ekonomik omurgasını oluşturan bir örgütleme şeklimiz; toplumsal kimliğimiz açısından daima sahiplenmemiz gereken çok özel bir kültürümüzdür.
Anadolu’da Ahilik, Ahi Evran (1171-1262) tarafından kurulmuştur. Anadolu Selçuklarından Osmanlı İmparatorluğu’na geçiş sürecinde Ahilik son derece önemli bir rol oynamış, sanat ve meslek yönüyle toplumun ekonomik yapısını hazırlarken, ahlaki yönüyle de devlet yapısının temel niteliklerini belirlemiştir. Osmanlı hükümdarlarından Orhan Gazi ve oğlu I.Murat, Ahi Ocakları’nda kuşak kuşanarak ahi olmuşlardır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar ahilik, mesleki yaklaşımla örgütlenme, eğitim, dayanışma ve denetim konularına eğilirken bir taraftan da daha o devirlerde müşteri odaklı bir yaklaşımla fiyat, kalite ve standart konularında çok ciddi çalışmalar yapmıştır. Günümüzde Avrupa Birliği üyelik süreci ile ilgili olarak önümüze gelen sınai ve ticari normlar ve standartlar yaklaşımı özünde Ahilik kültürümüzün bir parçasıdır.
Dünyada ve ülkemizde son yıllarda yaşanan ekonomik çalkantıların, toplumumuzun esnaf ve sanatkarları üzerinde olumsuz birçok etkisinin olduğu bir gerçektir. Esnaf ve sanatlar camiamızın ekonomik çalkantılara ve süratle değişen yeni rekabet koşullarına ayak uydurabilmesi için kültürel kimliğini kaybetmeden kendisini yenilemesi gerekir. Böyle bir yenileme süreci için gerekli yaklaşım, Ahilik kültürümüzün bir parçası olarak yüzyıllar boyunca varlığını sürdürmüştür.
Bir yanıt yazın