15 Temmuz akşamı bir darbe girişimi engellendi. Halka ateş açılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve kamu binalarının bombalanması ülkemizin nasıl bir felaketin ucundan dönüldüğünün kısa bir özetidir.

Darbe girişimi sadece iktidara yönelik bir darbe girişimi değil, ayrım gözetmeksizin tüm siyasi partilere ve bu ülkede yaşayan herkese yönelik bir yıkım girişimidir. Cumhuriyetin kazandırdığı temel demokratik haklar ve tüm özgürlükler elimizden alınmaya çalışılmıştır. Ama bu girişim yurttaşlarımızın demokrasiye olan inancıyla ve kamu görevlilerinin direnciyle başarısız olmuştur.

Bu duruş, siyaset dışı anti-demokratik yapılanmaların tehdidi karşısında Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyetin en önemli güvencesinin yurttaşlarımız olduğunu kanıtlamıştır.

15 Temmuz’dan önce de ülkemizde farklı örgütlerin gerçekleştirdiği ve sivillerin de hedef alındığı saldırılar toplumdaki güven hissini en alt seviyeye indirmişti.  Şiddet ve terörün hakim olduğu bir ortamda hiçbir görüşten insanın özgür ve mutlu olma ihtimali yoktur ve bütün bunlar ancak demokratik yollarla parlamenter sistem bünyesinde mücadele edilerek düzeltilebilir.

Bugünden sonra ise demokrasi mücadelesinin çok daha büyük bir sorumlulukla yürütülmesi gerekiyor. Biz Kadıköylüler olarak bu bilinç ve sorumlulukla hareket edeceğiz ve gerilime, provokasyona, şiddete asla izin vermeden demokrasi mücadelesini sürdüreceğiz. Bizim tanka, topa, silaha ihtiyacımız yok. Düşüncelerimiz, haklılığımız birlik ve barış içinde yaşama isteğimiz tüm silahlardan daha güçlüdür. Farklı siyasi görüşlerimiz, inançlarımız ve kimliklerimiz olmasına rağmen bizim bir ortak paydamız var. Bu payda Cumhuriyete, demokrasiye ve parlamenter sisteme olan bağlılığımızdır.