MENÜ ☰
..
Mart 2024
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728293031
Realty House Gayrimenkul
İstanbul 34 Gazetesi » Alt Manşet, Genel, İlçeler, Kartal, Manşet, Toplum » Heykeli dikmek mi önemli olan, heykeli dikilecek kişiyi bulabilmek mi?
Heykeli dikmek mi önemli olan, heykeli dikilecek kişiyi bulabilmek mi?

Öteden beri bu heykel meselesi hep Ülke gündeminde olmuştur.

 

Nedendir bilinmez ama bir kesim yada bir kısım İnsanlar bu heykel olayına hep karşı olmuşlar ve buralara harcanan paraları boşa harcanmış saymışlardır.

 

 

 

Belki de 1500 yıl önceki cahiliye dönemindeki insanların kendi yaptıkları heykellere tapmalarının izlerini taşıyordu hala bu insanlar.

 

 

Ama dedik ya 1500 yıl önceydi o inanış zamanımızda heykele tapan insan kaldı mı hala bilemiyorum ama , varsa da belki de çok azınlıkta kalmıştır.

 

Avrupa’nın bırakın büyük şehirlerini , kasabalarında , hatta köylerinde bile sokaklarda çeşit çeşit heykeller görebilirsiniz.

 

 

Neticede resim yapmak gibi ( Resim çizmeye de günah diyenler var hala ama ) şiir yazmak gibi, roman yazmak gibi doğal bir olay heykel yapmak da ve Yüce Yaratıcının biz insanlara verdiği bir yetenek ve bizler heykele ve heykel yapana kızdığımız zaman bi anlamda Allah’a da kızmış ve isyan etmiş olmuyor muyuz, neden böyle yetenekli İnsanlar yaratıyorsun diye sorgulamamız mı lazım (Tövbe haşa) Allah’ı ….

 

yani bi anlamda biz ondan iyi biliyoruz bazı şeyleri bu demeye gelmiyor mu eğer böyle düşünüyorsak.

 

 

Bu işin bir boyutu; bir başka boyutu ise bu heykellerin yapımına harcanan paralar misal bir ilçe Belediyesini düşünün kendisine sunulan ödenekte verilen parayı devletin belirlediği kanunlarda harcaması gereken yerler var.

 
Sosyal hizmetlere ayrılan para için diyor ki devlet sınırların içerisindeki fakir ve yoksullara sana verdiğim bu ödenekle yardım et. Buraya kadar var mı anormal bişey yok değil mi, ve yine aynı Devlet diyor ki sana verdiğim ödenekle Kentinde kültürel ve sanatsal faaliyetlerde yap , yapalım peki neler olabilir bu kültürel faaliyetler konserler,sinema film gösterimleri, tiyatro oyunları sergilenmesi ve resim sergileri ve heykel dikimleri.

 

 

 

Nasıl ki merkezi hükümet yıllık bütçesini oluştururken her bakanlığa ayrı bütçe tahsis ediyorsa, belediyeler de her müdürlüğe ayrı bütçe oluşturup yıl içinde bunun harcamasını yapıyor.

 

Devletin gücü Ülkenin tüm yoksullarını doyuracak güçte mi ? değil neden değil , yapması gereken sadece yoksulları doyurmak değil ki, Ülke’ye yollar,köprüler,okullar,hastaneler vs vs gibi hizmetler sunmak.

 

Bunun içinde kendi hazinesinde olan parayı da bu anlamda paylaştırarak harcamak zorunda, işte ilçelerde de durum bundan öteye değil İlçe Belediyesine gelen ödenekten , hem yoksulları doyuracaksın, işçilerinin memurlarının maaşını vereceksin,hem ilçeye hizmet götüreceksin, hem de arada sanatsal ve kültürel faaliyetlerde de bulunacaksın, Sosyal hizmetlerin parası yoksullara yetmemiş, ama Kültür Müdürlüğünün parası heykel yapmaya yetmiş bu devletin öngördüğü sistem ne yapsın Belediye o heykelin parasını alıp fakir fukaraya dağıtamaz ki, Devlet Baba öyle demiyor çünkü…!

 

 

Durum bu haldeyken heykel yapanları eleştirenlere şunu sormak istiyorum siz olsanız ne yapardınız? Yaşadığım İlçede İktidarda olan Belediye ve Belediye Başkanı Sanatsal anlamda faaliyetlere önem veriyor.

 

 

Sayın Başkan Altınok Öz Başkan olduğu ilk dönemden ikinci defa seçildiği dönemde de olmak üzere bir çok sanatsal faaliyete imza atmıştır. Bu faaliyetler arasında heykel yaptırımları ve Kentin belli başlı yerlerine dikimi de var.

 

 

Kartal Mezarlığında yatan Neyzen Tevfik’ten kimin haberi vardı ? 

 

 

Kartalın değerlerini gün yüzüne çıkarması ve o değerleri sahiplenmesiyle tanıdığımız Başkan Altınok Öz, ilk olarak Neyzen Tevfik heykelini yaptırdı. Uygar dünyada ünlü sanatçıların kısa süreli konakladığı yerler bile müzeye dönüştürülürken ebedi istirahatgahı Kartal’da olan Neyzen Tevfik’in adının Kartalla birlikte anılmasından daha doğal ne olabilir ki.

 

Ya Kartal’lı Kazım;

 

Pek çok insanın adını dahi duymadığı, duyanlarında hayali bir kahraman zannettiği Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı’nda adı geçen Kartallı Kazım’ın ailesine ulaşıp ve O’nun adına bir meydan ve heykel yapılmış olması da Kartal için bir kazanımdır.

 

 

Yaklaşık 1 yıl önce Kurfalı’da Rahmetli Adnan Kahvecinin büstünü diktirmişti.

 
Adnan Kahveci bu ülkenin ender yetiştirdiği dürüst siyasetçilerden biriydi. Şaibeli ve elim bir kaza sonucu ailesiyle beraber bu dünyadan ayrıldılar.

 
Şimdi soruyorum size o meydanda o büstü gören yeni nesil çocuklar annelerine babalarına soracaklar bu kimin büstü diye ve Adnan Kahveciyi tanımış olacaklar kötümü olacak kendilerine örnek alabilecekleri dürüstlükte bir hayat yaşamış bir kişiyi tanımış olmaları.

 

 

Büyük Devlet adamı Rauf Raif Denktaş;

 

 

Kartal Belediyesince yaptırılan ve Kıbrıs’a gönderilen ve Kıbrıs’ın Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın anıtı görkemli bir törenle açıldı.

 

 

Ercan Havalimanı’nın girişinde bulunan kavşağa yapılan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın Anıtının bizden Türkiye’den hatta Kartal’dan gitmesinin Kartal Belediyesinin böyle bir olaya vesile olmasının kime ne zararı var.

 

Ha diyebilirsiniz o heykele gelene kadar Kartal’ın ne eksikleri var onlar giderilebilirdi. Tabii ki yapılabilirdi ama yukarıda da belirttiğimiz gibi Belediyeye o anlamda ayrılan ödenekten yaptırılmış bir heykel bu ve kimseye de bu anlamda bir zararı yok.

 

 

Türkiye Cumhuriyeti için Atatürk ne ise Kıbrıs Türkleri içinde Rauf Denktaş odur.

 

 
Türk dünyasının önemli isimlerinden olan bu büyük Devlet adamının heykelinin bizler tarafından dikilmiş olması ve tüm Dünya medyasının bu olayı takip etmesi ve bizim Belediyemizin adının o haber kanallarında anılmasında Kartal’ımıza katkıları büyük olmuştur.

 

 

Belki harcanan bu parayla Kartal’ın bir kaç hizmeti geri kalmış olabilir ama bence heykeli dikilecek birisinin heykeli dikilmiş olduğundan ve Sayın büyüğümüz Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türklerine yaptıklarını ve onların bağımsızlığı için verdiği mücadelede hayatını harcadığını düşünürsek bu heykel gibi onlarcasını diksek kendisine olan minnet ve şükran borcumuzu ödeyemeyiz diye düşünüyorum.

 
Demokrasi ve Basın şehidi Uğur Mumcu;

 
Son olarak adı Kartal’da bir mahalleye verilen demokrasi ve basın şehidi Uğur Mumcu’nun adını taşıyan mahalleye bir heykelinin dikileceği haberini aldım.

 

Meslek yaşamı boyunca basın ilkelerinden taviz vermeyen ve kalemini satmayan bir meslektaşımın heykelinin Kartal’a dikilecek olması bir gazeteci ve bir Kartallı olarak beni ayrıca gururlandırdı.

 

 

Heykel’i dikilecek kişilerin azaldığı bu dönemlerde hak etmiş olanlara yapılan bir anlamda vefa borcumuzu ödemek olarak düşünülmesi gereken bu tip olayları eleştirirken birazda bu yönleriyle düşünürseniz iyi olur kanaatindeyim…

 

 

Saygılarımla

 

 

Murat Karaca

📆 27 Kasım 2014 Perşembe 16:48   ·   💬 0 yorum   ·  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

.

ANKET

İSTANBUL'DA HAVA

İSTANBUL

YAZARLAR

YAŞAMIN İÇİNDEN

RÖPORTAJLAR

PİYASALAR