18 Nisan 2016 Pazartesi Kartal Belediyesinin bizlere tahsis ettiği iki otobüsle başlayan gezimize çıkarken bu kadar güzel geçeceğini ve bu kadar memnun kalacağımı tahmin etmemiştim.
Önce Konya ve sonrasında Nevşehir de üç unutulmaz gün ve gece geçirdik. Sadece ben değil bu geziye katılan diğer arkadaşlarımın hepsinin benimle aynı fikirde olduğuna eminim çünkü mutlu oldukları ve oldukça memnun kaldıkları her hallerinden belli oluyordu.
Ne yol yorgunluğu nede gezi programında olan yerleri dolaşırken yaşadığımız yorgunluk umurumuzda değildi çünkü o kadar güzel yerler görüyorduk ki gerçekten hani derler ya doğa harikası aynen öyle yerleri ve mekanları gördük.
İLK DURAĞIMIZ MEVLANA ŞEHRİ KONYA
Turumuzun ilk ayağı olan Konya şehrimize sabahın ilk saatlerinde vardık. Konya Kenti Anadolu’nun bozulamamış şirin kentlerinden biri. Bizler İstanbul’un kalabalığına keşmekeş hallerine alışık olduğumuzdanmıdır nedir oralar bizlere oldukça sakin ve boş gibi geldi.
Konya şehrimizin en büyük özelliklerinden biri Hz Mevlana ile anılır olmasıydı. Eh tabi Konya’ya kadar gelinir de Hz Mevlana Türbesi ziyaret edilmeden gidilirmiydi.
Aslında Konya denilince akla ilk Hz Mevlana gelsede ünü dünyaya yayılmış yemeklerini,Sille Köyünü,Selimiye Camii’ni, İnce Minareli Medrese’sini Alaaddin Tepesi’nide yabana atmamak gerekir.
Bizler Konya turumuzda Hz Mevlana türbesini ve müzesini, İnce Minareli Cami ve Selimiye camiini gezebildik.
KAPADOKYA KARTAL OTELDEYİZ
Konya sonrasındaki durağımız asıl gezimizin varış yeri olan Nevşehir di. Burada Kartal Belediyesinin Gülşehir de olan Kartal Kapadokya Oteline yerleştik. Yapıldığında bir çok olumsuz eleştirİye maruz kalan Belediyemize ait bu oteli gördükten sonra o olumsuz eleştirileri yapanların haksızlık yaptığını ve bir kez daha Başkanımız Sayın Op. Dr Altınok Öz’ün ne kadar doğru bİr yatırım yaptığını görmüş oldum.
Herşeyden önce yılın hemen hemen her döneminde dolu olan otelin Kartal’ımızı tanıtmak adına iyi bir reklam aracı olduğunu sadece Ülkemizden değil Yurt dışından gelen otel müşterilerininde Kartal hakkında bilgiye sahip olduklarını düşünüyorum.
Maddi açıdan bakıldığında da Otelin Kartal Belediyesine artı bir külfeti olmadığını aksine para kazandırdığını da düşünüyorum.
Oldukça titizlikle işletilen bu otelde kalındığında mennun kalmadan ayrılmak neredeyse imkansız gibi.
Kartal Kapadokya Otel İnsanlık tarihinin bilinen ilk devirlerindeki yerleşim yerlerinden biri olan Kepez Mevkii, yüksek ve bölgeye hâkim bir yerde bulunmaktadır ve bu yüzden muhteşem bir manzaraya sahip ve Sade dekorasyonu ve eşsiz doğal güzellikleriyle farklı bir konaklama seçeneği sunuyor.
Otelin Mevlana, Hacıbektaş, Ahi Evran, Yunus Emre gibi değerlere yakınlığı dolayısıyla da tercih edildiğini düşünüyorum.
Otelde geçirdiğimiz güzel bir gecenin ardından Şehir turuna başladık, yanımızda bir rehberin olmasıda bizlere sunulan ayrı bir şanstı çünkü rehberimiz oldukça bilgili ve donanımlıydı.
DOĞA HARİKASI PERİ BACALARI
Rehberimizden öğrendiklerimizden aklımda kalanlara göre günümüzden milyonlarca yıl önce o bölgede biriç deniz varmış ve sonrasında deniz kurumuş ve bölgede bulunan yanardağlardan püsküren lavların oluşturduğu tabakalar zamanla peri bacaları denilen kaya parçaları haline dönüşmüş, nasıl oLuştuğunu derinlemesine bilmem ama iyi ki böyle bir bölge oluşmuş ve bu doğa harikalarını da bizlerde görmüş olduk gerçekten herkesin görmesi gereken yerler diye düşünüyorum.
Ben cesaret edemedim ama binenlerden duyduğuma göre o bölgede çok yaygın olan balonla gözkyüzünden düzenlene turlarda çok daha güzel manzaraların olduğunu söylüyorlar.
AVANOSTAN MUHTEŞEM GÜN BATIMI
Oralara gidip de Avanos’tan gün batımını izlemeden gitmek olmaz dediler bizlerde denileni yaptık ve muhteşem gün batımı manzarasına şahit olduk.
Otelimizde akşamları havuz başına konulan masaların etrafında bidonların içlerinde yakılan ateşlerin eşliğinde şarkılar türküler söyledik , gönlümüzce eğlendik.
HACI BEKTAŞ VELİ AYRI BİR GÜZELLİK
Gezimizin son ayağı olan Hacı Bektaş gezimiz ise ayrı bir güzellikti. Hem dini açıdan manevi huzur aldığımız hemde yine görmediğimiz yerleri görmek adına çok memnun kaldığımız bir yerdi.
Yine Rehberimizden edindiğimiz bilgilere göre Büyük İslam filozoflarından biri olan Hacı Bektaşi Veli, İslam dininin yayılmasında büyük katkıları bulunmuş önemli bir kişi olduğunu Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bulunan türbesi hem Alevi hem Sünni Müslümanlar tarafından ziyaret edildiğini,burada Hacı Bektaşi Veli’nin ebedi istirahatgahı’nın yanında bir de müze bulunduğunu ve her yıl Ağustos ayında düzenlenen Hacı Bektaşi Veli’yi anma festivaline binlerce kişi katıldığını ve anma törenlerinin yanı sıra birçok kültürel etkinlik de düzenlendiğini öğrendik.
Hacı Bektaş Veli ziyaretimizde,Üç bölümden oluşan türbeyi gezdik,ana kapısından girerek Nadar avlusu denilen bölüme geçtik,mezar bölümüne ulaşana kadar Üçler, Altılar ve Kırklar Kapısı adı verilmiş olan kapılardan da geçtik. Aslanlı çeşmeden suyumuzu içtik,eğilmeden geçilmeyecek kapılardan geçtik,Atatürk’ün vakti zamanında türbeyi ziyaret ettiği bölümü gördük,Hacı Bektaş Veli hazretlerinin mezarını ziyaret ettik dualar ettik yazımın başında da dedim ya bu geziye çıkarken bu kadar memnun kalacağımı düşünmemiştim.
Ama gidip geldikten sonra bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum ve sizlere daha doğrusu oraları gidip görmemiş olanlara ilk fırsatta gidip oraları görmelerini tavsiye ediyorum.
Ve başta Kartal Belediye Başkanımız Sayın Op.Dr.Altınok Öz’e , otelde bizleri oldukça misafirperver bir tavırla ağırlayan Kezban Hanıma ve personeline ,bizleri sağsalim getirip götüren Otobüs şöförleri arkadaşlarımıza ve bu gezinin oluşmasında büyük emeği olan çok sevdiğim bir önceki dönemde yönetiminde bulunmaktan onur duyduğum CHP Kartal Kadın Kolları eski Başkanımız Refika Öztürk’e ve yine bir önceki yönetimizde Kadın Kolları Genel sekreterliğimizi yapan Münevver Aytemur’a, Sevim Erdoğana çok teşekkür ediyorum.
Sürç-i lisan ettiysem affola.
Saygılarımla
Nuray Yılmaz
Bir yanıt yazın