MENÜ ☰
.
Nisan 2024
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  
Realty House Gayrimenkul
İstanbul 34 Gazetesi » Genel, Manşet, Toplum » savaşın ardından suriyeli ressamın gözünden istanbul belgeseli
savaşın ardından suriyeli ressamın gözünden istanbul belgeseli

Suriyeli Sanatçıların Dilinden Savaş ve İstanbul

 
Çarşamba günü haber bültenleri ve sosyal ağlarda gündeme düşen Selam adlı belgesel medyanın dikkatini çekmeye devam ediyor. Selam adlı belgeselin ekip çalışmasıyla yürüttüğü proje Suriyeli sanatçıların ülkelerinde devam eden savaş sürecinin üzerlerindeki olumsuz etkisini kırarak sanatlarını nasıl sürdüklerini anlatıyor. Savaşın yıkıcılığını üzerlerinden atmak için İstanbul’a gelen Suriyeli sanatçılar yepyeni bir umutla tekrar sanatlarına sarılıyorlar.
Suriye’deki savaşın milyonlarca Suriyeliyi ülkesini terk etmek zorunda bırakması ve Suriyelilerin gittikleri ülkelerde kuracağı yeni yaşam ve uyum sürecini merak eden Abdulkadir Gıynaş ve Bilal Alirıza ekibiyle beraber İstanbul’da yaşayan Suriyeli sanatçıların peşine düşmesiyle başlayan süreç ikiliyi bu konuda bir belgesel çekmeye kadar götürmüş. Görüştükleri her sanatçı başka bir sanatçıdan bahsedince kendilerini  İstanbul’daki Suriye sanatçılarının arasında bulmuşlar ve sanatçıları birbirleriyle tanıştırmışlar. On aylık bir sürecin sonunda ekip belgeseli Youtube’da yayınlamaya karar vermiş. İstanbul ekseninde on sekiz dakikalık görüntülerle ilerleyen filmin ilk konuğu Muhammed Zaza. Yönetmenliğini Bilal Alirıza, Metin Yazarlığını Abdulkadir Gıynaşın yaptığı belgeselin Proje Koordinatörlüğünde Serkan Sevinç Kurgusunda Berkay Öztürk, Görüntü Yönetmenliğinde Güvenç Özgür, Editörlüğündeyse Mustafa Kadir Çelik var.

 

Savaşın bazı sanatçılarda sorumluluk duygusunu yükselttiğini vurgulayan Mohammed Zaza, alanlarının genişlemesinden dolayı kendilerini daha çok ispatlamak zorunda kaldıklarını aktarıyor. Birçok Arap ülkesini dolaştıktan sonra Ürdün’den İstanbul’a arkadaşlarını ziyaret etmek için geldiğini belirten Zaza, İstanbul’un bu kısa zaman zarfında bile kendine çok şey kattığını, farklı renkler ve kültürlerle buluşmayı sanat ve sanatçı için kaçırılamayacak bir fırsat olarak görüyor. Özgürce halay edebilmek ve bu özgür hayalleri korumanın büyük emekler istediğini anlatan Zaza, Arap ülkelerinde birkaç farklı kalıbın dışında bir anlayış ve detay olmadığı için üretim ve düşüncenin kendine gerekli zemini bulamadığını ifade ediyor.
Savaşın üzerindeki etkisini kırıp savaştan yansıyan çizgileri kendine özgün bir tarzla harmanlayıp güncel dili yakalayan sanatçı resim yaptığı tabloları bir tiyatro sahnesi olarak kabul ediyor. Sanatçı savaştan önce herkesin hayali bir kişiliğin ardına saklandığını ve sahte yüzlerle yaşadığını kaydederek değişime çok ihtiyaçları olduğunu fakat savaşın bu kadar uzun sürmesinin ortaya iyi sonuçlar çıkarmadığını aksine Suriyelilerin eski hayatlarını özlediklerini söylüyor.

 

Türkiye’yi İkinci Vatanları Olarak Görüyorlar

 
Belgeselin yönetmeni Bilal Alirıza İstanbul’un tüm milletlerin buluşup iletişim kurabildiği nadir kentlerden birisi olarak kaldığını belirterek belgesel öncesinde yapılan mülakatlarda Suriyeli sanatçıların Körfez ülkelerinde, Lübnan’da ve Avrupa’da çektikleri yabancılığı burada çekmediklerini, İstanbul’un Suriyeli sanatçılar için çok amaçlı bir şehir olduğunu belirtiyor. Ekibiyle birlikte otuzu aşkın çeşitli dal, menşe ve etnisiden Suriyeli sanatçıyla bir araya gelip yazılı söyleşiler yaptıklarını söyleyen Bilal Alirıza, niye böyle bir çalışma yaptınız sorusuna şöyle cevap veriyor: “Biz Selam dizi belgeseliyle Suriyeli mültecilerle sanat ve sanatçı üzerinden bir tanışma sahası kurmak istedik çünkü hem yönlendirilmiş algıları kırmak hem de uzun yıllar sürecek olan birlikte yaşamın temellerine katkı sağlamak istiyorduk. Suriyeli sanatçı arkadaşlarımız İstanbul’un misafirperverliğinden çok hoşlandıklarını söylüyorlar. Dolaysıyla bu bağlamda İstanbul, bir dünya şehri, kültür başkenti olmasıyla birlikte aynı zamanda bir metropol şehir olma yolundadır. Aradan dört yıl geçmesine rağmen Suriyelilere karşı önyargıda ileri gidilmesi iki toplum adına da büyük kayıp. Selam bir sanat programı olma özelliğini aşan bir belgesel ve bu belgesel sürecinde çok güzel ve farklı şeyler yaşadık. Selam hem ekibe hem de konu edilen kişilere yeni bir dünyanın kapısını açtı ve iki kültürün küçük çaplı da olsa birbirleriyle tanışmalarına olanak sağladı. En önemlisi de arada bir dostluk hukuku oluşturdu…
Selam belgeselin altyapısı tanışmalar, söyleşiler ve ana omurgayla beraber yaklaşık bir ay sürmüş. Çekim, montaj ve çevrileri iki haftada bitiren ekip on ay boyunca konuyla ilgili mekânlarda ilgili STK ve kültür merkezleriyle iletişime geçip ortak proje çalışmalarının zeminini aramışlar. İkili belgesel’in yayınlandığı, aynı isimdeki Youtube kanalı Selam’da birçok Suriyeli sanatçıyla hazırlanan benzer videolar yayınlanmaya devam edeceğini söylüyor.

📆 04 Ağustos 2015 Salı 13:07   ·   💬 0 yorum   ·  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

.

ANKET

İSTANBUL'DA HAVA

İSTANBUL

YAZARLAR

YAŞAMIN İÇİNDEN

RÖPORTAJLAR

PİYASALAR