MENÜ ☰
Mayıs 2024
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
Realty House Gayrimenkul
İstanbul 34 Gazetesi » Genel, Manşet, Toplum » Türk Siyasetini oyun oynayarak öğrendiler
Türk Siyasetini oyun oynayarak öğrendiler

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencileri, Türkiye’nin 1950’lerden 1980’lere kadar gelen dönemini kutu oyunu oynayarak öğrendiler.

Öğrenciler, lisans alanında Türkiye’de ilk kez kullanılan oyunla eğitim tekniği ile öğrendiklerini hayata geçirme fırsatı buldular.

Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Eylem Akdeniz Göker ve Yrd. Doç. Dr. Diğdem Soyaltın, Kişiselleştirilmiş Eğitim Yöntemi – KEY (Flipped Learning) çerçevesinde öğrencilerini bir araya getirerek, oyunla eğitimi ilk kez lisans derslerine entegre ettiler. Oyunla eğitimin alternatif bir öğretme tekniği olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Eylem Akdeniz Göker, “Yurt dışında farklı üniversitelerde oyunla eğitim yöntemi denendi. Türkiye’de ise lisans eğitimi içerisinde derste bire bir kullanmayı ilk kez biz denedik. Kişiselleştirilmiş eğitim yöntemi uygulaması kapsamında dersten önce öğrencilere bazı bilgilendirme videoları ya da ses kayıtları gönderiyoruz ve derse geldiklerinde bir ön bilgi edinmiş olduklarını varsayıyoruz. Bütün bu adımlar gerçekleştiğinde derste doğrudan tartışma ve öğrenme teknikleri ile ilerleyebiliyoruz. Öğrencilere eğlenirken öğretmeyi sağlayan bir kutu oyunumuz var. Tunca Zeki Berkkut tarafından hazırlanan oyun, Türkiye’nin yakın tarihine yönelik bilgiler içeriyor. Dolayısıyla yakın tarihi ezberleyerek değil; akıl yürüterek, eğlenerek öğrenmeye bir zemin hazırlıyor. Örneğin ‘Demokrat Parti döneminde ve Cumhuriyet Döneminde nasıl yurttaşlık politikaları belirlendi?’ konusunu öğrenciler teorik olarak öğrenmiş olarak derse geliyorlar. Oyunla bunu hayata geçirmiş oluyoruz. Türk siyasetinin kimi aktörleri ve kurumları oyunun parçaları. Oyunda siyasette meydana gelmiş gerçek olaylar yer alıyor. Öğrenciler tüm bu hamlelerle ezberleyerek değil, siyasete dokunarak öğreniyor” diye konuştu.

“Edilgen bir dinleyici değil, eğitimin bir parçası oluyorlar”

Bilgisayar oyunları öğrencileri sosyalleşmekten uzaklaştırdığı için bu tarz eğitimlerde kutu oyunlarını tercih ettiklerini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Diğdem Soyaltın de, “Kutu oyunu aslında şöyle bir imkan sunuyor bize; kutu oyunu ailece, arkadaşlarla oynanabilecek bir oyun. Şansa dayalı değil, akılla temellendirilmiş bir oyun. Biz bu nedenle kutu oyununu tercih ettik. Bu oyun sayesinde tartışma, uygulama kısmını hayata geçirmiş olduk. Bu oyunla öğrenciler edilgen bir dinleyici değil, eğitimin bir parçası haline geliyorlar. Bu ders öğrencilerin yoğun katılımıyla gayet başarılı sonuç verdi, kutu oyunlarıyla eğitimi farklı derslerde de uygulayabiliriz” dedi.

Oyunla eğitimin yeni bir kavram olduğunu söyleyen Tunca Zeki Berkkut ise, “Aslında oyun bir şeyin simülasyonu demektir. Bir şeyin ön denemesi olarak düşünebilirsiniz. Araba kullanmadan önce bilgisayarda bunu denemeyi örnek olarak verebiliriz. Ancak oyunun eğitimin bir parçası haline gelmesi olayı yeni denilebilir. Üzerinde çalışıldığı sürece her ders için eğitici oyunlar tasarlanabilir ve eğitime entegre edilebilir. Şu an bir mühendislik eğitimi için oyun tasarımı projemiz var. Gelecekte bunun geliştirilmesi ve artırılması mümkün” şeklinde konuştu.

📆 22 Aralık 2017 Cuma 11:37   ·   💬 0 yorum   ·  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

.

ANKET

İSTANBUL'DA HAVA

İSTANBUL

YAZARLAR

YAŞAMIN İÇİNDEN

RÖPORTAJLAR

PİYASALAR