Eskidji Gayrimenkul Ankara Merkez Bölge Ortağı Köksal Ünal, yükseköğretimde ciddi boyutlardaki yurt açığı sorununa çözüm olarak “yap-kirala” modelini önerdi.
Ünal: “Yurt kapasitesi öğrenci sayısının ancak yüzde 7’sine denk… ‘Yap-kirala’ modeliyle bu açık kapatılacağı gibi, üniversite gençliği güvenli ve konforlu mekânlarda barınma imkânına kavuşur”
Türkiye’de 200’e yakın üniversite yaklaşık 800 bini yeni kayıt 6 milyon dolayındaki öğrenci ile 2015-2016 eğitim öğretim yılına hazırlanırken, gençleri bekleyen ciddi sorunların başında barınma geliyor.
Yükseköğretimdeki öğrenci sayısının ancak yüzde 7’sine denk gelen yurt kapasitesi nedeniyle yaşanan bu soruna, Eskidji Gayrimenkul Ankara Merkez Bölge Ortağı Köksal Ünal’dan radikal bir çözüm önerisi geldi. Birçok Avrupa ülkesinin nüfusunu aşan öğrenci sayısına karşılık yurtlardaki toplam barınma kapasitesinin 430 bin kişi dolayında olduğuna işaret eden Ünal, bu açığın “yap-kirala” modeli ile kapatılabileceğini bildirdi.
“Ankara’da yeni yurt projeleri hayata geçirilmeli”…
Ankara’da halen 18 üniversite ve 272 bin 742 öğrenci bulunduğunu belirten Ünal, yurt kapasitesinin ise son derece düşük kaldığına işaret ederek şunları söyledi:
“Bu yıl 800 bine yakın öğrenci üniversitelere kaydoldu. Bunların yaklaşık 55 bini Ankara’daki üniversitelerde okuyacak, önemli bir bölümü de Ankara dışından gelecek. Ankara’da Yurt-Kur’a bağlı 33 yurdun kapasitesi ile bu öğrencilerin barınma ihtiyacının karşılanması imkânsız. Özel yurtlar da sayıca yetersiz ve yüksek fiyat nedeniyle dolmuyor. Ankara’da ciddi bir yurt açığı var. Özellikle Hacettepe, ODTÜ, Bilkent, Başkent ve Çankaya Üniversiteleri gibi Eskişehir Yolu üzerinde sıralanmış üniversitelerde okuyan öğrenciler için yurt sorunu çok büyük boyutlarda. Buralarda yeni yurt projeleri hayata geçirilmelidir.”
“Yap-kirala” modeli uygulanabilir”…
Ünal, kamu-özel işbirliğiyle sağlık tesislerinin ”yap-kirala-devret” modeliyle özel sektöre yaptırılmasına yönelik yasanın yürürlüğe girdiğini, “şehir hastanelerinde” kullanılan bu modelle yapılan tesislerin 30 yıllığına yüklenici özel firmaya kiralanacağını, bu sürenin sonunda çalışır vaziyette Sağlık Bakanlığı’na devredileceğini belirtti. Yurt sorununun çözümünde de benzer bir model kullanılabileceğini belirten Ünal, “Yap-sat değil, yap-kirala modeli uygulanabilir” dedi. Ünal, bu yolla hem açığın kapatılacağını, hem de gençlere güvenli ve konforlu barınma imkânı sağlanacağını belirtti.
Özel teşebbüslerin de devlet desteği beklemeksizin özellikle öğrencilere yönelik konsept projeler geliştirmek suretiyle yap kirala modeliyle uzun vadeli kazançlar sağlayabileceğini ifade eden Ünal,” Özelikle Ankara öğrenci yoğunluğunun Eskişehir yolu göz önüne alındığında Bağlıca, Yapracık, Ümitköy ve Yaşamkent bölgelerinde bu tarz yapılara ilgi gösterilmeli.” dedi.
“Yurtlarda tüm yaşamsal ihtiyaçlar karşılanmalı”…
Ünal, yurtlarının gerekli yaşam koşulları ve sosyal imkânlardan da yoksun olduğunu, yurtlarda barınma imkânı bulamayan milyonlarca öğrencinin ise ortak kiralama yoluyla, asgari yaşam koşullarından yoksun evlere yüksek kiralar ödediğini, öğrenci semtlerinde kiraların aşırı yükseldiğini anlattı. Sağlıklı eğitimin, sağlıklı koşullarda barınma ile olacağını vurgulayan Ünal, “Çocuklarını başka şehre yollayan aileler ciddi endişe taşıyor. Gelişmiş ülkelerdeki yurtlarda aşağıda çamaşırhanesi, restoranı, sosyal imkânları her şey mevcut. Ama bizde hem sayı yetersiz, hem bu imkânlar yok. Öğrencinin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek imkânlar olmalı. Yurtlar çok sayıda öğrenci konaklatacak şekilde planlanırsa maliyetler de düşer” diye konuştu.
Bir yanıt yazın