Sabitlenen ‘yaz saati’ tepki çekti. İnsanlar işe, öğrenciler okula karanlıkta gidiyor. Ama bu mesele İsmet İnönü’den miras…
Vatandaşların son dönemde en fazla yakındığı konulardan biri saatlerin geri alınmaması… Sıkıntıları aşmanın en doğru yolu kış saatinin sabitlenmesi. Türkiye, yaz saati ile 1940’ta tanıştı. Hitler’in ardından İsmet İnönü liderliğinde konu masaya yatırılıp kabul edildi. Menderes tekrar kaldırdı. Özal devrinde “kış ve yaz” olmak üzere dönüşümlü saate geçilerek, bugünlere gelindi. Türkiye’de saatlerin, UTC+3 zaman dilimi olan yaz saatine sabitlenişi, şu günlerde insanların en çok yakındığı hususlardan biri. Bu sene Bakanlar Kurulu kararıyla saatlerin geri alınmamasıyla birlikte, insanlar sabah karanlıkta yollara düşmeye başladı. Bu durumdan mağdur olanlar tepkilerini dile getirdi, şikâyetlerini Enerji Bakanlığı’na iletti. Kamuoyunda büyük reaksiyon meydana gelince, Bakanlık bu kararını gözden geçirmeye karar verdi.
Peki, sadece bu sene değil, yıllardır insanları sıkıntıya sokan yaz saati uygulamasının mazisi ne?
SAVAŞ MAHSULÜ
Yaz saati fikrini Benjamin Franklin’in 1784 yılında ortaya çıkarsa da, tatbikatın asıl başlangıcı Birinci Cihan Harbi’nin hüküm sürdüğü yıllara dayanıyor. Harbin tüm hızıyla devam ettiği günlerde bazı ülkeler, elektrikten tasarruf için saatlerde ayarlamalar yapmayı planladı. İlk defa Almanya, müttefikleriyle beraber, 1916-1919 yılları arasında yaz saatini tatbik etti. Savaşın bitmesiyle de tatbikattan vazgeçti. Fakat bu uygulama sonraları diğer ülkelerden de kabul görerek, Afrika dışında hemen hemen bütün dünyaya yayıldı.
Bir yanıt yazın