Diyarbakır kırsal turizmin önde gelen kentlerinden biridir. Turizm, kalkınmada önemli bir araçtır bu yüzden kırsal turizm yöreye hareketlilik getirmesi ve ekonomik sektörleri harekete geçirmesi bakımından önemli bir güce sahiptir. Diyarbakır tüm olumsuz geçiş dönemine rağmen “tarihin taşlara yazıldığı şehir” konumunu korumaktadır. Dünya mirasında Unesco’nun surları ve Hevsel bahçelerini listeye alması bunun bir göstergesi olmuştur. Diyarbakır’ın ilçeleri de bu tarih ve kültürün birer parçasıdır. Bu sayımızda Diyarbakır’ın iki şirin ilçesini Kulp ve Hazro tanıtmaya çalışacağız.
Kulp: 3 bucak, 50 köy ve 89 mezradan oluşmuştur. Merkez, Yeni, Yeşilköy veTepecik mahalleleri vardır. Bölgede bulunan dağları ve eteklerinde meşe ağaçlarının yanısıra kekik, sütleğen ve karaçalı otlarını görebilirsiniz. İklimine gelince, bulunduğu coğrafi bölgede kışlar çok soğuk geçer. Kar ve karla karışık yağışlar yoğundur. Yaz mevsimi ise kurak geçer. Kulp’un tarihine biraz bakarsak 1540 yılında Diyarbakır eyaletine bağlı 11 ocaktan biri olarak bilinir ve o tarihlerdeki adı PASUR’dur. Pasur “Başkale” anlamına gelir. Kulp adını ise vaktiyle KAFROM kalesinde oturan KULPO isimli bir derebeyinden almıştır. Etiler ve Sümerler bölgede uzun süre egemen olmuş daha sonra Asurlular, Medler ve Persler bölgeye hakim olmuşlardır. Romalılardan sonra 637 yılında Halit Bin Velid tarafından işgal edilmiş 1515 yılında ise Osmanoğullarının hakimiyetine geçmiştir.
İlçe, bitki örtüsü bakımından zengin bir toprağa sahiptir. Mazı ve palamut meşesi yaygın olup kavak ve söğüt ağaçları ilçeye ayrı bir görünüm kazandırmıştır. Ayrıca ceviz, badem, alıç ve akçaağaç bu bölgede ayrı bir güzelliktir. Bağcılık hala yapılmaktadır, üzümleri lezzetli ve isim yapmıştır. Tarım ürünlerine gelince; en önemli geçim kaynağı hayvancılıktır, bunun yanında tahıl ürünleri de yaygındır. Buğday, arpa, darı, yulaf ve çavdar ekimi de yapılmaktadır. Yörede en fazla buğday üretilir, arıcılık ve ipek böcekçiliğini de söylemeden geçmiyoruz. İlçenin görülmeye değer tarihi yerleri de mevcuttur ANDOK dağı bunlardan biridir, adeta bir doğal su kaynağıdır ve dağcılık sporu için de önemli bir tırmanma parkurudur. İlçede görülmesi gereken yerlerde KEFRUN Kalesi, CİKSİ Kalesi (Ağaçlı) ve GOMABELEK Kalesi de bir tarihi eserdir. İlçede halk tarafından ziyaret edilen türbeler de vardır, bunlar; Şeyh Şabedin, Şeyh Ettar, İmam-ı Gazali, Şeyh Ebubekir türbeleridir. Veysel Karaninin türbesinin ise Kulp ilçesinde olduğu söylenmektedir. Diyarbakır bilindiği gibi peygamberler ve sahabeler şehridir.
Hazro: Diyarbakır’ın en eski kuruluş tarihi olan ilçesidir, Asurlular dönemindeki adı HATARO’dur. Tarihçesi yontma taş devrine kadar uzanır. İlk çağlarda birçok kırallığın egemenliğinde kalmıştır Persler, Makedonya Krallığı, Roma ve Bizans İmparatorluğu bu egemen krallıklarından birkaçıdır. Müslümanların eline geçmesi ise Hz. Ömer zamanında olmuştur. Hazro 1015 tarihinde Malazgirt savaşından sonra ilk Türk yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Hazro, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde küçük bir bucak, 1943’te belediye teşkilatının gelmesiyle gelişmiş 1954 yılında ise Silvandan ayrılarak Diyarbakır’a bağlı bir ilçe olmuştur. Bir süre HACRA adıyla anılmış ve bugün Hazro adını almıştır. İlçenin kuzey kısmı dağlık, güney kısmı ise ovalıktır. Karasal iklimin hüküm sürdüğü Hazroda en önemli akarsu ZUĞUR çayıdır ve Dicleye dökülür. Tarihi mekanlarına gelince; Ulucamii ile Aynırbırığ, Tarcan ve Çıkhır manastırlarını sayabiliriz. İlçede bulunan Şeyh Hasan Zıraki türbesinin hasta ve felçli insanlara şifa verdiği
söylenmektedir. Hazroda daha çok kuru tarım yapılmaktadır, sulama kısıtlılığı buna sebep gösterilebilir. Basit aletlerle yapılan sulamalarla sebze, meyve ve tütün yetiştirilir. Tarımsal ürünleri buğday, arpa, nohut, mercimek, badem, kavun, karpuz ve üzümdür. Son yıllarda ipek böcekçiliği de yapılmaktadır. Bölge yer altı kaynakları açısından oldukça zengindir, linyit ve mermer yatakları vardır. Bakır madeni de ilçede muhtelif yerlerde mevcuttur. Taş kömürü denince akla Hazro’nun geldiği bilinir. Zaman zaman ilkel metodlarla elde edilen kömür evlerde ısınma aracı olarak kullanılır.
Zeki BARUT
Bir yanıt yazın