MENÜ ☰
ARTDUŞ
Kasım 2024
P S Ç P C C P
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  
İstanbul 34 Gazetesi » Genel, İlçeler, Kartal, Manşet, Sağlık, Toplum » MEME KANSERİ VE RAHİM AĞZI KANSERİ BİLGİLENDİRME EĞİTİM SEMİNERİ
MEME KANSERİ VE RAHİM AĞZI KANSERİ BİLGİLENDİRME EĞİTİM SEMİNERİ

Kartal Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ve Kartal Toplum Sağlığı Merkezi işbirliği ile Yakacık Mahallesi Elazığ Karakoçan Sarıbaşak Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde Dr. Gülşah Yıldız tarafından ‘Meme Kanseri ve Rahim Ağzı Kanseri’ hakkında bilgilendirme ve eğitim semineri düzenlendi.

 

Kartal Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Sevin Köker ve Yakacık halkının katıldığı eğitimde;  meme ve rahim ağzı kanserine neden olan genetik faktörler, belirtileri, hastalığın tanısı, teşhisi ve tedavisiyle ilgili bilgi verildi. Konu ile alakalı bilgilendirmede bulunan Dr. Gülşah Yıldız: “Rahim kanseri 40 yaşından küçük kadınlarda nadir görülür. En sık 60 yaş civarında görülür. Bazı kadınların diğerlerinden daha fazla riski vardır. Bazı risk faktörleri öströjen kullanımı ile ilişkili olabilir. Öströjen, kadınların yumurtalıklarında üretilen bir hormondur. Bir kadının yumurtalıkları menopozdan sonra öströjen üretmeyi kestiğinde öströjen ilaç olarak alınabilir (hormon tedavisi). Rahmi alınmamış bir kadın öströjeni tek başına alırsa rahim kanseri riski artar.

 

Şişmanlık, düzensiz adet görme, hiç çocuk sahibi olmama, kısırlık, meme kanserini tedavi etmek veya önlemek için tamoksifen kullanımı, ailede rahim kanseri öyküsü olması, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, safra kesesi hastalığı veya tiroit hastalığı öyküsü, menopoz tedavisi için uzun dönem progesteronsuz öströjen kullanımı, uzun dönem yüksek dozlu doğum kontrol hapları kullanımı ve sigara kadınların rahim kanseri riskini artıran faktörler arasındadır. Meme kanseri ise meme dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması manasına gelir.

 

Vücuttaki bütün hücrelerin çekirdeğinde, hücrelerin normal büyümelerini ve sağlıklı olmalarını kontrol eden genler mevcuttur. Bu genler, hücrelerin normal bir şekilde çoğalmalarını kontrol etme görevini yerine getirirler. Bu genler radyasyon, çevre etkenleri mikroorganizmalar vs gibi çeşitli faktörlerle bozulma gösterebilir. Şayet bu çoğalma belli bir sıralama ile meydana gelmezse doku fazlalığı ortaya çıkar. Bu doku fazlalığına tümör ismi verilir. Şayet bu dokuda yer alan hücreler yayılma ve başka yerlere gitme eğilimi gösterirlerse habis yani halk adıyla kötü huylu tümör (kanser), oldukları yerde kalmaya devam ederler ise, halk adıyla iyi huylu yani, selim tümör ismini alırlar.

 

Kadınlar çoğunlukla minimum 1 cm. büyüklüğüne erişmiş bir kitleyi, elle kontrol yöntemi ile fark edebilir. Bugün, meme kanserlerinin büyük bir kısmı hastanın kendisi tarafından fark edilebiliyor. Kanserli kitleler nispeten sert, düzensiz kenarlı, yüzeyi pürtüklü olur ve meme dokusu içinde rahatça oynatılması mümkün değildir. Kanser daha uzak organlara yayılmış ise, bu yayılımlar, ender olarak meme kanserinin ilk belirtisini meydana getirir. Meme kanserinin yaygın bir şekilde yayılma oluşturduğu bölgeler ise kalça ve omurga kemikleri ile akciğer ve karaciğer olarak tanımlanır. Fakat kimi hastalarda bu bulguların hiçbiri meydana gelmez ve kanser sadece, mamografi değerlendirmesi ile teşhis edilebilir.” dedi.

📆 15 Aralık 2015 Salı 10:16   ·   💬 0 yorum   ·  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İSTANBUL'DA HAVA

İSTANBUL

YAŞAMIN İÇİNDEN

RÖPORTAJLAR

YAZARLAR

ANKET

Yeni tasarımı beğendiniz mi?

Sonuçlar

Yükleniyor ... Yükleniyor ...

PİYASALAR