Göz Sağlığı Salgın Haline Gelen Diyabetin Tehdidi Altında!
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ilk kez bulaşıcı niteliğe sahip olmayan salgın bir hastalık olarak nitelendirilen diyabet, hem Türkiye’de hem de dünyada ulaştığı rakamlarla endişeye neden oluyor. Küçük damar hastalığı olarak da bilinen diyabetin en çok etkilediği organların başında gözün geldiğini vurgulayan Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal “Geçici görme bozukluklarından kalıcı görme kaybına kadar birçok göz sorununa yol açan diyabet, özellikle sebep olduğu diyabetik retinopati hastalığıyla Türkiye’de ve dünyada 50 yaş altı körlüğün birinci nedeni olarak karşımıza çıkıyor” diyor.
Uzmanlar Türkiye’de 7,2 milyona, dünyada ise 387 milyona ulaşan hasta sayısı ile dünya çapındaki en yaygın hastalıklardan biri olarak kabul edilen diyabete ve diyabetin neden olduğu hastalıklara karşı uyarıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2014 yılı verilerine göre Türkiye’deki sağlık harcamalarının yüzde 23’ünden tek başına sorumlu olan diyabet, özellikle neden olduğu diyabetik retinopati rahatsızlığıyla da göz sağlığını ciddi oranda tehdit ediyor. Diyabetin ömür boyu süren kronik bir hastalık olmasının yanı sıra küçük damarları etkileyen bir hastalık olduğunu hatırlatan Dünyagöz Etiler’den Op. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal “Diyabet, retinanın küçük damarlarını tıkayarak beslenmesini engeller. Diyabetik retinopati denilen bu durum eğer zamanında müdahale edilmezse retinanın tamamen kaybına ve körlüğe kadar ilerleyebilir” diyor.
Diyabet göze sinsice zarar veriyor!
Diyabetik retinopatinin erken başladığını ancak göze yavaş yavaş hasar verdiğini belirten Op. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal “Retinadaki kılcal damarların yapısını bozan diyabet, hücre kaybına yol açarak damar geçirgenliğinin bozulmasına, sarı nokta bölgesinde sıvı ve yağlı maddelerin birikmesine ve beraberinde kılcal damarların tıkanarak beslenmeyen alanların ortaya çıkmasına neden olur. Beslenmeyen alanlardan salgılanan bazı faktörler ise retinada yeni küçük damarların gelişmesine yol açar. Normal retina damarlarından farklı olan bu küçük damarlar çok kolay kanama eğilimindedir. Göz içindeki bu kanamalar, retina yüzeyinde zarların gelişmesi ve retinanın yerinden ayrılması gibi birçok sorunu da beraberinde getirir” diyor.
10 yıllık diyabet hastasında görülme riski yüzde 90
Diyabetik retinopatinin gelişmesindeki temel faktörün hastalığın süresi olduğuna vurgu yapan Op. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal, hastalık yaşı uzadıkça diyabetik retinopatinin gelişme riskinin de arttığına dikkat çekiyor. 5 yıldan bu yana diyabet hastası olan bir kişide diyabetik retinopati gelişme riskinin yüzde 50 olduğunu söyleyen Op. Dr. Köylüoğlu Ünal, 10 yıllık bir diyabet hastasında ise bu oranın yüzde 90’lara kadar çıktığını belirtiyor.
Gebelik ve hipertansiyon hastalığın tablosunu ağırlaştırıyor
Diyabetik retinopatide kan şekeri kontrolünün önemli bir faktör olduğunu söyleyen Op. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal “Kan şekerinin düzensiz seyretmesi, ani kan şekeri yükselmesi ve düşmesi, retinanın bozulmasını ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırırken; gebelik, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği (hiperlipidemi) ve böbrek hastalıkları ise retinopatiyi ağırlaştıran diğer faktörler arasında yer alıyor ” diyor.
Diyabet hastaları için göz dibi muayenesi şart!
Diyabetin komplikasyonlar oluşmadan kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal, Tip 1 diyabet hastalarının hastalığın beşinci yılından itibaren, Tip 2 diyabet hastalarının ise tanı konur konmaz göz muayenesine gitmesi gerektiğini belirtiyor. Op. Dr. Köylüoğlu Ünal, diyabetik retinopati tanısı konulduğunda hastaların zaten yaklaşık 5 yıldır fark edilmemiş diyabeti olduğunun da altını çiziyor. Özellikle diyabetik retinopati teşhisi konulan hastaların 3-4 ay aralıklarla kontrole gitmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Köylüoğlu Ünal “Diyabetik retinopati düzenli takip edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır. Retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilebilmek ve tedavideki başarı oranını korumak için özellikle diyabet hastalarının göz dibi muayenelerini aksatmamaları büyük önem taşıyor” diyor.
Dünyagöz Hastaneler Grubu Hakkında: 1996 yılında hizmet vermeye başlayan Dünyagöz, gözün tüm branşlarında ve en gelişmiş teknolojilerle sunduğu yüzlerce farklı tedavi yöntemiyle 365 gün, 24 saat göz ve göz çevresi sağlığına dair sorunlara çözüm getiriyor. Ülkemizde branş hastaneciliği ile yeni bir dönem başlatan Dünyagöz Hastaneler Grubu, yurt içi ve yurt dışında toplam 23 merkezinde ilkeli sağlık hizmeti veriyor. Dünyagöz; sürekli yenilenen eksiksiz teknolojisi, öğretim üyesi ve uzman doktorlardan oluşan 200 kişilik deneyimli medikal kadrosu, 2000’e yakın personeli ve çağdaş yönetim anlayışıyla kısa sürede dünyanın sayılı birkaç merkezi arasında yerini almayı başardı. Türkiye çapında İstanbul, Ankara, Antalya, İzmit, Adana, Samsun, Gaziantep, Bursa, Erzincan ve Sakarya olmak üzere 10 ayrı ilde 17 şube ve yurt dışında Hollanda, Almanya, İngiltere, Gürcistan ve Belçika’da bulunan 6 ayrı noktada hizmet veren Dünyagöz Hastaneler Grubu, Türkiye’nin Avrupa’daki ilk ve en büyük yatırımını Almanya’nın Frankfurt kentinde gerçekleştirdi. Yatırımlarına aynı hızla devam edecek olup İzmir, Konya ve Gaziantep’te açacağı yeni hastaneleriyle geniş bir coğrafyaya yayılmayı hedefleyen grup, Türkiye’de sağlık turizminin öncülüğünü üstlenerek dünyanın 107 ülkesinden yılda yaklaşık 40 bin hastaya da hizmet veriyor.
Bilgi için:
GoodWorks / Tuğçe Oral
Tel: 0(212) 217 70 00 /GSM: +90 532 413 12 24
GoodWorks / Eda Akyüzlü
Tel: 0(212) 217 70 00 /GSM: +90 533 471 16 90
Bir yanıt yazın